aşağıda yazmış bulunduğum maddelerde ki yapılan işleri, söylenen kelamları hoşgörüyle karşılayan, bunlara ses çıkarmayı bırakın destek olan, bunlar gibi daha nicelerinin olmasını temenni eden, 4.5 yılda bu hükümetin kendilerine neler kazandırdığını çok merak ettiğim, aynı oksijeni soluduğum sevgili yurdum insanlarıdır.
-Şehit olan oğlunu vatana helal etmediğini söyleyen kadını neden telefonla aramadığı sorulduğunda verdiği cevap:"Bunları mı dinleyeceğim?"
-Lan terbiyesizlik yapma, ananı al git buradan.
-Nüfus planlaması yapan vatan hainidir.
-Ben istanbul'un imamıyım.
-Maaşım yetmediği için ticaret yapıyorum.
-Milli egemenlik ve laiklik kavramı değişikliğe açıktır.
-Laik değilim ama laikliği korumakla yükümlüyüm.
-Benim ülkemde bu özgürlük yok. O nedenle çocuklarım ABD'de okuyor.
-Burası sakatatçı değil kardeşim. (Böbreğim satılık pankartı açan vatandaşa)
-Bari cenazeleri Mercedes'e binsin. (Mercedes otomobile binemeyen vatandaşlara)
-Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor diye. Yahu millet istedikten sonra laiklik tabii elden gidecek!
-Ben ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim.
-Adama derler ki; bayram değil, seyran değil. (29 Ekim resepsiyonu hakkında)
-Gözünüzü toprak doyursun. (Sorunlarını anlatan çiftçiye)
-Askerlik yan gelip yatma yeri değil. ("Artık şehit cenazesi görmek istemiyoruz" diyen vatandaşa cevabı)
-Gavur izmir
-Bu paraları verirken bana mı sordunuz? (Almanya'da yeşil sermayeye parasını kaptıran vatandaşa cevabı)
-Din birleştirici bir çimentodur.
-istanbul'u Medine yapacağız.
-Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok. (1994)
-Yeşil (kaldırımların rengi için) medeniyettir. (1994)
-Taksim'deki caminin temelini inşallah atacağız. (1994)
-Bütün okullar imam hatip yapılacak. (1994)
-Milli piyango zulümdür. (1994)
-10 Kasım'da yaygara kopartıldı. (1994)
-Elhamdülillah şeriatçıyız. (1994)
-Yılbaşına karşıyım. (1994)
-Ben istanbul'un imamıyım. (1995)
-imamlar da nikah kıysın. (1995)
-Sarık operasyonu çok komik. (1995)
-Ben meclisin dua ile açılmasından yanayım. (1996)
-Mayo reklamı şehvet sömürüsüdür. (1996)
-içki yasaklansın. (1996)
-Ben tekkeye değil dergaha gittim. (1997)
-Türbanda söz hakkı ulemanındır.
-Cumhurbaşkanı'nın imam hatipli olacağı günler yakındır.
-Haddinizi bilin. (36 kişinin öldüğü Pamukova'daki hızlı tren kazası dolayısıyla Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın -istifa edip etmeyeceği sorusuna verdiği cevap)
-Erdemir pislik içinde, satalım. (Yabancı sermayeye peşkeş çekilen Erdemir'in satışı için sunduğu mazaret)
-Yalova Çiftliğinin Araplara Satılması. (Atatürk'ün kendi parasıyla kurup, tarım yapılması ve hilesiz meyve yetiştirilmesi için 1937'de hazineye bağışladığı ve Yalova Devlet Üretme Çiftliği diye bilinen Tigem'e ait çiftlik arazisinin, turistik tesis yapmaları için Dubai islam Bankası ile Çalık Holding'e satılması)
-Türk Telekom'un Satılması. (6.5 milyar dolara Arap Oger kuruluşuna satılması)(Telekom'un sadece mevcut şebekesinin tahmini değeri 28-38 milyar dolar.Son 10 yılda devlete katma değeri 13 milyar dolar.Son 3 yıl kârı 5 milyar dolar.2004 kârı 1.2 milyar dolar.Sahip olduğu 2,500 binanın belediye kayıtlarına göre reel değeri, 10.5 milyar dolar.19 milyon aktif abonesi var. 21 milyon aktif aboneye hazır şebeke yatırımı var. Bu yatırımın değerinin 28-38 milyar dolar arasında olduğu tahmin ediliyor.Türk telekom'un avea, ttnet gibi yatırımlarının değerleri de ayrıca hesap edilmeli.)
-Orman arazilerinin satışa çıkarılması.
-Sümerbank'ı bitirdik yakında tarihten silinir. (Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın ibretlik sözleri)
-Tüpraş Özelleştirmesi. (Değerinin çok altında özelleştirilmesi)
-Tekel'in Özelleştirilmesi.
-Sel konusu abartıldı. (4 kasım 2006'da 40 kişinin öldüğü sel felaketinden sonra)
-Türkiye'nin borcu leblebi, çekirdek. (380+ milyon dolarlık borç nedir ki?)
-Memur zeytini bir lokmada yemesin! (Plan ve Bütçe Komisyonunda görev alan AKP'li bir şahsa ait)
-Demokrasi bir araçtır, müslümanın laik olması mümkün değildir, hedefe ulaşmak için gerekirse papaz elbisesi dahi giyerim. (Tayyip Erdoğan'ın Rize'de bir konuşmasından)
-Bırak Allahını seversen. ("Yabancılara çok toprak satıldı" diyen vatandaşa cevabı)
-Yurt dışında şehit olmak olmak en büyük şereftir. (AKP'nin grup başkan vekili Sahil Kapusuz'un 5 Eylül 2006 Lübnan'a asker gönderme tezkeresi tartışılırken mecliste söylediği söz)
-Papazı vurmanın hiçbir tasvip edilir yanı yok. (Trabzon Santa Maria Kilisesi papazının öldürülmesi ile ilgili olarak bulunduğu beyan)
-Atatürk'ün evinde defterden sayfa yırtması (Atatürk'ün Selanik'teki evinde ziyaretçi defterinde beğenmediği eleştiriler bulunan sayfaları yırtması)
-Şehitlere kelle, terörist başına "Sayın" demesi
-Kuzey Irak'a girmemek için Dubai'de 1 milyar dolar para karşılığında yapılan gizli anlaşma
-ABD'de burslu okuyan oğlunun yurda dönüşünde rapor alarak askerlik yapmaması ve ardından okuyacak parası olmamasına rağmen aldığı 3 milyon dolarlık 95mt boyundaki gemicik
bugun vatandaslik gorevlerini yaptiklarini dusunen, yarin hakkinda hicbir fikri olmayan insanlardir. gamsizlardir. neyi neden yaptiklarini bilmeyen kisilerdir. yaziktir. ileride kime ve nasil hesap vereceklerini bilemeyecek olan vatandaslardir. satilmis olmaktan gocunmayan, simdilik bana dokunmayan yilan varsin yasasin diyen, tarih - vatan - millet - bayrak - kultur - ekonomi - sosyoloji - din - iman vs. gibi kavramlarla alakali en ufak saglikli bir fikre sahip olmayan yurttaslarimizdir. ulkemizde bu denli cok olmalari urkutucudur. maleseftir. tuh tur.
cahil cühela takımıdır bunlar.
içlerinde bir tane bile adam gibi düşünebilen; fikri, ideolijisi vs. olmayan tiplerdir.
hatta bunları birer birey olarak algılamamak lazım, çünkü kitledir bunlar. kim ne derse hemen kanıverirler. anguttur hepsi.
ben de içlerindeydim bunların, yalnız ben biraz daha akıllıyım. çeyrek altın teklif ettiler. pazarlık yaptım, iki çeyreğe anlaştık. ama sonra yine onlara oy vermedim hehehe.
şaka lan şaka onlara verdim.
bi çeyrekte 2002 seçimlerinde almıştım. üç çeyreğim oldu cillop gibi. hala saklarım.
insan eşitliğinden bahsetmeyi aklından geçirmemesi gereken zira eşitliği kendileri , söylemleri ve hatta yaptıklarıyla bozan insan çeşitleridir!
(bkz: http://www.uludagsozluk.com/goster.php?id=1951070)
Bir parti düşününun;Eşsizliği resmi rakamlarda yüzde 11e, gerçekte yüzde 25lere
tırmandırmış; ücretleri alabildiğine düşürmüş; çalışma saatlerini on saatin
üzerine, bazı sektörlerde 14-15 saate çıkarmış; sosyal güvenlik sistemini tasfiye
etmiş; tarımı çökertmiş; Türkiyenin en stratejik işletmelerini, POAŞı, Telekomu,
Petkimi, Tüpraşı ve daha nicelerini özelleştirmiş; ABD ve Avrupalı emperyalistlere
teslim olmuş; israille kirli ve gizli işbirliğini sürdürmüş; ülkeyi çağdışı bir
karanlığa sürükleyip din tüccarlığından hiç vazgeçmemiş olsun.
Bu parti AKPdir. AKPnin bütün bunlara karşın halktan yana, demokrat bir
parti olduğunu düşünenler ise ona oy verenlerdir!
gözlerine perde inmiş, gerçekleri göremeyen, pembe yalanlarla uyutulan, inanmak istediklerine inanan, gözlerinin içine bakıla bakıla söylenen hakaretleri, yapılan yolsuzlukları hazmeden insanlardır. siz uyumaya devam edin tatlı rüyalar size, ama sizin tercihinizin sonuçlarına sizinle birlikte katlanmak zorunda kalacağım için ne yazık ki ben bugün bu ülkede yaşıyor olmaktan nefret ettim.
iki torba kömüre tav olurlar.
tabi ülkenin elitist sol partisi -o nasıl oluyorsa artık!- ve seçmenleri için fakirlik veya ısınma gibi temel bir ihtiyaç olsa olsa utanç duyulması gereken bir olgudur.
halbuki ne güzeldi öyle cumhuriyet, laiklik falan..
gayet de karın doyurucu olabiliyor kimileri için yıllarca!
sanırım bu boş insanlar, farklı tatlar arıyorlar ya da cumhuriyet ve laiklik nasıl birşey hiç tadamadılar.
ama her seçim sonrası o tepeden bakış fırlatan fildişi sakinlerinin ağızlarında acı bir tat bırakıyorlar intikam babında, helal olsun derim, boş ama çok hoşlar.
çoğunluğu sofralarına gelecek iki somun ekmeğe muhtaç, ülkenin üzerinde oynanan oyunlardan haberi olmayan, olsa da çocuklarını geçindirmenin yanında önemsemediği, yıllardır sistematik olarak fakirleştirilen ve bu sayede yönlendirilmeye savunmasız hale getirilen topluluktur. ayrıca, seçimlerden önce fakir birkaç insanla yapılan söyleşilerde, 6 ayda bir yardım aldığını, aslında akp li olmadığını fakat tek yardım edeninde akp olduğunu söyleyen ve ona oy vermezse vicdanen rahat edemeyeceğini söyleyen topluluktur. ne yazıkki büyük oyunların fakir oyuncağı olmuşlardır ama bu oy farkını asıl belirleyen bu kesimi suçlamak yanlıştır. ülkenin bu yönetimle bölünmeye kadar gideceğini, ılımlı islam zımbırtısına yem olacağını, geçinme derdi hengamesinde düşünemeyecek kadar tembelleştirilmiş bir topluluktur. bu tembelleştirme de sistematik bir oyundur fakat bunu önlemenin yolunu da diğer partiler 5 sene boyunca ne yazıkki düşünememişlerdir. bu zavallı ve fakir kesim aradaki farkı belirleyen faktördür. içimiz kan ağlayarak seyrediyoruz ama artık akıllanma ve bu elinden birşey gelmeyen kesimi sahiplenme rolünü akp değil başka bir parti üstlenmelidir, lütfen.
türkiyenin en büyük gelir kapısı petkimi,seçime girmeden alelacele satan partiye oy veren insan topluluğu. ama merak ediyorum bu insanlar hem bu kadar islamcı geçinip hem siyonizme bu kadar hizmet eden bir partiye nasıl gönül rahatlığı ile oy verebiliyor (ki bu belgeleriyle bazı kitaplarda yazılmıştır)!
büyük ortadoğu projesinin ciddiyetini kavrayamamış insanlardır.. bu projede amerikanın en önemli müttefiklerinden biriyiz ve olmaya devam edeceğiz.. böyle bir pisliğin devamını sağlamak nasıl bir duygu acaba ey akpliler.. türk telekom bile satıldı ve siz hala bunlara oy veriyorsunuz lan..
futbol takımı tutar gibi parti tutmayan insanlardır.
bugün ak parti'ye oy verirler, dün demokrat ve adalet partisine oy vermişlerdir, yarın alternatif bir parti çıkarsa ona oy verirler..
chp seçmeni gibi biz 9 kuşak chp'liyiz saltanatvari seçmen anlayışının tamamen dışında, yaşam koşulları bakımından ülkenin dışlanan, görmezden gelinmeye çalışılan fakat vatandaş olduğunu hatırlatan ve modernleşmenin merkezinde yer alan insanlardır.
kendilerini tebrik ediyorum, türkiye'de demokrasinin kalesidirler.
bu ülkenin insanlarıdır. onlara terörist, bölücü, dinci gibi yakıştırma yapanlar gibi bölücü değillerdir. sonunda bana bu cümleleri kurdurmuş insanlardır ayrıca. biran forumda sandım kendimi de neyse. insanlarda hangi birine yetişecek bunların..
ikdidar partinin bazı şeyleri düzelttiği yönünde gözünü boyadığı ve salça kömür vs.karşılığı ülkemin aç varoşlarını kandırdığı,asılsız enflasyon açıklamalarıyla kandırılmış insan topğluluğu ya da işine gelen insan topluluğu.
"BiZMi ÇOK SALAK GÖRÜNÜYORUZ ?
Ne sihirdir ne keramet
Ne diyorlar bize?
Enflasyon tek haneli. Yüzde 9 küsur.
Isteyen, Türkiye Istatistik Kurumu'nun internet sitesindeki resmi rakamlara baksin.
Isteyen, vergi iade zarflarina koymak için topladigi fislere baksin .
Yumurta yüzde 69 pahalandi.
Ekmek yüzde 16.4.
Domates yüzde 50.
Süt 11, bal 13, salça 26....
Kömür yüzde 28.
AMA BiZ SALAKLARA % 9
Kombi 20, Dogalgaz 24.4, Tüp 13.4,
Deterjan 17, zeytinyagi 13, motoryagi 38.
Kira? Yüzde 25...
Ilaç? Yüzde 18...
Taksi 18, vapur 19...
Pilav üstü kuru?
Pirinç 20, fasulye 30...
Dana eti 14.
Tavuk eti 20.
AMA BiZ SALAKLARA % 9
Enflasyon 9 küsur, Hacca gidis yüzde 39 küsur...
Aradaki 30 puan, Sevap farki midir?
Baharat Yüzde 24.
Okul çantasi Yüzde 19.
Ayakkabi Yüzde 23.
Iktidarin sembolü? Türban yüzde 27...
Öbürü? Ampul yüzde 13...
Leblebi Yüzde 42, sarimsak Yüzde 62.
Elma Yüzde 45, armut Yüzde 56, ayva Yüzde 63.
Sihhi tesisat malzemesi Yüzde 67,
telefon yedek parçasi Yüzde 93, t ül Yüzde 98...
