bir fıkrada çok güzel anlatılmaktadır. fıkra şöyle:
erbakan arafta beklerken meleklerden biri bir kapıyı açar. içeride irili ufaklı milyonlarca saat. merak eder ve meleğe sorar.
+nedir bunlar?
melek:
-o saatler insanların yalan saatleridir. ne zaman biri aşağıda yalan söylese burada saati 1 dakika ilerler.
erbakan çok şaşırır.
+peki atatürk'ün var mı?
-var ama çok arkalarda kurulduğundan bu yana 1-2 defa ilerledi.
+inönü?
-o biraz daha önlerde onun ki de 10-15 kere ilerledi.
bir kaç kişiyi daha sorar ve hemen hemen aynı cevapları aldıktan sonra ya der;
+benim öğrencim vardı tayyip onun ki?
melek güler.
-yahu biz onu şeytana verdik, cehennemde vantilatör olarak kullanıyor.
yalan makinasına " sana da kömür verelim" şeklinde fısıldayarak başlayan, yalan makinasını yalancı çıkaracak iftiralar atılarak sonlanan, sorgu sual durumunun yaşanması beklenilen durum.