apaçık bir gerçektir. evet, akp dağıttığı kömür makarna ve diğer yardımlarla halkı aşağılamaktadır. neden? yardım yaptığı için mi? hayır!... izah edeyim:
eğer söz konusu yardımların bir kuralı olsa asla böyle bir iddiayı ortaya atmazdım. fakat bilindiği gibi malum yardımlar için hiçbir kural, kaide yoktur. ne dağıtılacak, ne zaman dağıtılacak, ne sıklıkta dağıtılacak, ne kadar dağıtılacak... hiçbiri ama hiçbiri bir kurala bağlanmamıştır. sebep?
sebebi, aşağılık akp zihniyetinin, yoksulların, söz konusu yardımları bir hak değil, bir lütuf olarak görmesini, her an ellerinden alınabileceği korkusuyla tir tir titremesini istemesidir. yardımlar abdi ağa'nın paşa gönlünün istediği zaman, paşa gönlünün istediği kişilere, paşa gönlünün istediği sıklıkta, paşa gönlünün dilediği miktarda dağıtılır aşağılık akp düzeninde...
bilirsiniz, söz konusu yardımlar için "ulufe" de denir. ulufe aslında osmanlı döneminde kapıkullarına ödenen maaşa denirdi. miktarı, dağıtılma sıklığı belli olduğu için aslında malum aşağılık yardımlar için kullanılması uygun olmayan bir ifadedir. fakat ulufenin bir de ikinci anlamı var. buyurun:
şimdi yandaşların yazacaklarını hep beraber göreceğiz. bir sürü saçmalayacaklardır ama asla ve kat'a bir tanesi bile eleştirimin özüne dokunan iki kelam edemeyecektir. bu yardımların neden kurala bağlanmadığını izah etmeyecektir.
evet makarna yerine prezervatif dağıtılmalı, özellikle lise ve üniversitelerde, bu şekilde cinsel devrim yapılmalı ama bu akepeli ak yobazlarda böyle çağdaş bir düşünce olması imkansız.
tam olarak tahmin ettiğim gibi, yandaş zihniyetinin tüm ahmaklığı ile arz-ı endam etmesine sebep olan tespittir. neymiş? kılıçdaroğlu da ikramiye ile oy istiyormuş!...
ey anlayışı kıt kişilik, ikramiye dediğinin miktarı belli, ne zaman verileceği belli, ne sıklıkta verileceği belli.. üstelik ayrım yapılmadan tüm emeklilere verilecek. senin gibi idraksiz kişilerin kafasına dank etmesi için eleştirimin özünü bir kere daha tekrarlıyorum:
ben akp'nin verdiği yardımları kurala bağlamamasını, dolayısıyla bir hak olarak değil, bir lütuf olarak vermesini eleştiriyorum.
varsa bu konuda bir diyeceğin, bir izahatın, bir bahanen söyle..
gerzek yazar beyanı. yapılan yardımlarda hiçbir kural yokturdan sonrasını okumadım.
sosyal yardımlar ilden ile, ilçeden ilçeye değişir, örnek vermek gerekirse bizim bölgemizde, parasal yardımlar ayın 5'inde, gıda yardımları ayın 15'in de yapılır. gıda yardımları aylık 100 kredidir, karta yüklenir ve aldığın ürünler krediden düşer, misal helva 5 kredi, kola 4 kredi, salam 9, kavurma 14 kredidir.
kimi eblehin şecaat arz edeyim derken sirkatin söylemesine sebep olan tespittir.
neymiş? yardımlar değişkenmiş!.. iyi işte zaten ben de onu söylüyorum... sıklığı belliymiş! gerçekten mi? bir kaç seçim öncesi kış vakti yapılan buzdolabı yardımının sıklığı nedir? ya miktarı belli mi? hangi yönetmelikte belirlenmiş? öyleyse neden seçime giderken yardım miktarı artıyor, seçimden sonra azalıyor? neden seçim var diye yaz vakti insanların kapısına kömür dökülüyor?
varsa bir kural kaide işte buradayım... yazın bakalım hangi kanunda, hangi yönetmelikte belirlenmiş?