- ilk yükseliş dönemlerinde akp nin liberal ve ılımlı söylemleri dikkat çekmekteydi. bu yolla iş adamları, medya yanlarına çekildi.
- akp iktidara çöreklendikçe asker, bürokratlar, medya, üniversiteler, işadamları ile hesaplaşmaya girip kazandıkça güçlendi güçlendikçe sesi daha otoriter çıkmaya başladı. her seçimden sonra parti içi muhalefet ayıklandı. biat edenler daha iyi görevlere getirildi.
- bu dönemde anayasayı değiştirmek için gerekli oyu almak adına milliyetçi söylemleri yoğunlaştırdı.
- şimdiki aşama bdp'nin güçlenmesini önlemek ve iktidarı güçlenerek devam ettirmek adına kürtçü söylemlerdir.
şimdi seçimler yaklaşıyor. baktılar ki %10 luk kürt oylarını alacağız / başkanlık sistemini getireceğiz derken merkezden dolayısıyla iktidardan uzaklaşıyorlar hemen bayrağa sarıldılar.
"gazi mustafa kemal" sözü uzun zaman sonra ağızlara alındı...
son günlerde yaşanan eylemlerin akp seçmeninin kimyasını değiştirmesidir.
- yılların milliyetçilik karşıtı akp'lileri birden milliyetçi oldu.
- dış devletlerle kurulan ilişkileri övünç kaynağı olarak anlatanlar, şimdi aynı ülkeleri türkiye'deki olayların kaynağı olarak görüyor.
- ab ilişkileri sırasında avrupa fatihi dedikleri tayyip erdoğan'ın obama'yı şapur şupur mecliste öptüğünü unutup; ab ve usa'yi olayların kaynağı olarak gösterdiler.
- yıllardır ülkeyi faiz ekonomisi üzerinden götüren akp ve bundan gurur duyan seçmenleri birden faiz lobisi defol demeye başladı.
- yıllardır pkknın davul zurnayla karşılanmasına ve onlarla müzakere edilmesine destek verenler; şimdi pkkyı eleştiriyor. eylemler onların işi diyor.
bunlar bu eylemlerin güzel tarafı. akp'liler bilinçleniyor, yavaş yavaş ulusalcı oluyorlar.
yakında küresel şirketlere siktiri çekip özelleştirme karşıtı da olurlarsa bundan iyisi yok.