Akp' nin en büyük rezilliği, devlet zekası olmadan, devletin başında oturup parti ve yandaşlarına uygun kararlar vermeleri.
Üç şey, devletin bekaası, devletin devamlılığı ve güçler ayrılığı ( Gewaltenteilung, alm) bu üçü olmazsa devlet devlet olmaktan çıkar.
Türkiye de bu üçü bi de sadece şimdi diil, yıllardır yok!!
Di mi, ben arabaya oturuyorum, aracın tacho ' su bana kaç km hızda gittiğimi göstermiyo!! Ne kadar benzinim var, bilmiyorum, sinyal veriyorum, sinyaller çalışıyo mu, bilmiyorum...
Ben o arabayı kullanmam ki...e senin tuik ' in, Sayıştay ' ın devamlı rakamlarla oynuyo...
Sen bi hastalık şüphesiyle hastaneye gittiğinde sana n' aparlar?!... Tahlil yaparlar yaaa, envayi çeşit tahlil yaparlar, yok tükürük tahlili yaparlar, çiş tahlili yaparlar, Bisürü çeşit "kan" tahlili yaparlar...yetmez, röntgen çekerler, yetmez Mr çekerler, yok şöyle ilaçlısı var, böyle boyalısı var, bı çeşit diil bin çeşit Mr var, bin çeşit röntgen var...
Hatta ve hatta, şu şu aletler bizde yok, şu hastanede var, sizi oraya sevkedelim, bi de onda ne çıkacak ona bakalım derler ( almanya' da falan derler bunu!!)...
Lan senin devletin ülkenin tahlil sonuçlarıyla oynuyo, tahlilleri doğru yapmadığı gibi, o tahlilleri doğru düzgün yapabilecek adamlara da engel oluyo!! Trol ordularına linç ettiriyo o adamları...
Ben burdan size soriim, öyle bi devlet, götünü başını toparlayabilir mi?!..
Ondan sonra da çıkıyor, Türkiye pek bi sağlıklı, çok süper!!, diyo!!...
E siz de buna inanıyosanız, siz de malın önde gidenisiniz, kusura bakmayın...
--spoiler--
bu yapılan zam oyunları için dahi oyumu eko'ya veririm. akape, kansız bir partidir. net.
--spoiler--
Sana bir soru: bir polis karakolunun önünde nöbet tutan polisin yanına gidip "ak parti kansız bir partidir" diyebilir misin veya günün kalabalık bir saatinde toplu taşıma araçlarından birindeyken diyebilir misin?
Diyemezsin!
Ben diyemem. (CHP için) çünkü başım belaya girer.
Sana bir sır vereyim intertte yazdıklarımız topluma, kamuya falan açık, ve yazdıklarımızdan sorumluyuz. istediğimiz kadar anonim olalım ulaşılmaz değiliz. Vpn falan da kurtarmıyor. yazdıkların için kapına memur geliyor kağıt teslim ediyor ve orada yazan saatte karakola gelmeniz isteniyor.(terörle mücadele şubesi). O saatte gidip ifade veriyorsun. Sonrası savcılık ve mahkeme süreci.
Belli ki başına gelmemiş. Ben çok iyi biliyorum o yüzden yazayım dedim. Bilgi entrysi olsun.
Ben hiçbir Türkiye partisi için böyle bir söz söylemem, yazmam kardeşim. (dem hariç)
rezillik değil gerekliliktir. sen şimdi akp nin başındaki muhterem olsan ve seçmen kitlen böylesine sürü gibi hareket eden, sorgulamayan, eğitimsiz, vizyonsuzların çoğunluğunu oluşturduğu bir kitle olsa bunları yapmaz mıydın ?
aga adam her gün çıkıyo gabardan şu kadar petrol çıkartıyoruz diyor o günün akşamı akaryakıta gene zam geliyor.. ibb ve abb otobüsleri su ile çalışmıyor misal onlar zam yapmaya kalkınca çıkıyor bunlar sizi sömürüyor diye halka şikayet ediyor. sonra bir bakıyorsun köprü ve otoyollar iki katına çıkmış. bunları sorsan ki soramazsın anında içeri alırlar fetocu diye hadi sordun diyelim gereklilik diyecek dünyada enflasyon var diyecek en kötü ihtimal cehape yüzünden oluyor diyecek gene sıyıracak kendisini.
sıyıracak ve alkışlanacak işin sıkıntılı kısmı burası zaten. adam apoyu çıkartacak hala alkışlıyor bazı akılsızlar. o kadar iğrenç tipler var ki yıllardır cehape dem kent uzlaşısı diye gezenler bugün aponun serbest bırakılacak olmasına "eee gerekli ama barış için yapiyürler destekliyorum" diyorlar. diğer taraf siyasilerle görüşünce vatan haini diyorlar bunlar terörist başını serbest bırakacak buna da vatana hizmet diyorlar..
iBB’nin ulaşıma yüzde 46’lık zam talebine karşı çıkıp “En fazla yüzde 15 olmalı” diyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, kendi uhdesindeki köprülere yüzde 43 zam yaptı.
Yeni fiyatlar:
Çanakkale: 795 TL
YSS: 800 TL
Osmangazi: 795 TL
Avrasya: 225 TL
15 Temmuz 47 TL
FSM: 47 TL
\"Sayın öcalan aldığı kellelerin hesabını veriyor\" gibi bir cümle, havuz medyasından vakıflarına diyanetinden sarayına beşli çetesinden beş yerden maaş alanına kadar ülkenin parasını her bir taraftan emiklemek, ekonomik şartlar itibariyle ev sahibiyle kiracısından işçiyle işvereninden işletmeciyle müşteriden herkesi birbirine düşürmek, ülkenin ortadoğulusundan afganına çekik gözlüsünden afrikalısına kadar yabancı çöplüğüne dönmesi, türkiyenin doğal ve tarihi güzelliklerini hunharca yağmalamak, yeşil alanları zeytinlikleri yok edip rant amaçlı betona çevirmek, su kaynaklarını kurutmak, tarımı baltalamak, patates soğan bakliyat ayçiçeği gibi temel gıda maddelerini bile dişarıdan temin edilir hale getirmek, yerli üretimi baltalamak, sermayenin yabancılara satılması, eğitim sisteminin bilimsellikten uzaklaşması, adım başı dikilen imam hatiplerle öğrencilerin oraya gitmek zorunda bırakılması, bop adı altında ortadoğu iç savaşına destek verilip kandan beslenen emperyalizme hizmet edilmesi, türkiyenin her gün kadınların eşi sevgilisi vs. tarafından çatır çatır katledildiği bir ülke haline gelmesi, iş güvenliğinde dünyada son sıralarda olmamız, ülkenin atatürkçü vatanseverlerinin tsknın şerefli subaylarının ergenekon balyoz gibi kumpas davalarıyla hapiste çürütülmesi, merkezi sınavlarda soru çalınıp başkalarının hakkına girilmesi, liyakatsizliğin zirveye ulaşması.
Selim Akkoyun, 2016\'da girdiği kaymakamlık sınavında 61. oldu, mülakatta elendi. Alınan 100 kişiden 77’sinin yazılı sınavı Akkoyun’dan daha düşüktü.
Akkoyun yılmadı tekrar sınava girip 9. oldu; yine mülakatta elendi. Kaymakam yapılan 100 kişiden 95’inin yazılı sınavı Akkoyun’dan daha düşüktü.
Yılmadı bir kez daha sınava girdi. 97,5 puan alarak Türkiye üçüncüsü oldu. Mülakatta 70 puan dahi alsa nihai listeye girecek ve kaymakam olma düşleri gerçekleşecekti.
Ancak mülakat komisyonundaki üç üye de sanki anlaşmışlar gibi 69 puan verince yine elendi. Kaymakam adayı yapılan 100 kişiden 98’i yazılı sınavda ondan düşük puan almıştı!
Akkoyun olayı yargıya taşımaya karar verdi. \"Mülakatta göz göre göre hep birlikte 69 vermenizin nedeni nedir\" diye sordu.
Mahkeme, \"takdir hakkı\" diyerek Akkoyun aleyhinde karar verdi.
Akkoyun davayı üst mahkemelere taşımak istese de halihazırda devlet memuru olduğu için fazla ileri giderek elindekini de kaybetmek istemedi. Yenilgiyi kabul ederek kaymakam olma hayalinden vazgeçti.
EN BAŞTA ATATÜRKÇÜLÜĞÜ -LAiKLiĞi -TÜRKLÜĞÜ- ANDI ORTADAN KALDIRMAK,EKONOMiYi MAHVETMEK,DiNi iSLAMI GETiRMEK,ÇALMAK ÇIRPMAK,TÜRKiYEYi FAKiR BiR DURUMA GETiRMEK DAHA NE OLSUN.