abd ve ab emperyalizminin, büyük sermayenin ve de dinci gericiliğin desteği olmasa 1 aylık ömrü dahi kalmayacak olan bu rejimin işini en çok kolaylaştıran şey, ülkedeki toplumsal muhalefetin birbirine olan uzaklığı ve birinin diğerinin ezilmesinden duyduğu gizli veya açık hazdır.
düşününüz ki 11 yıldır iktidardasınız. artık devlet olmuşsunuz. yeni bir cumhuriyet (ikinci cumhuriyet) kurmuşsunuz.
size karşı siyasi mücadele içinde olanların bu 11 yıl içerisinde bir çok temel ayrım noktasında bir biçimde anlaşmış ve büyük bir toplumsal muhalefet cephesi açmış olması gerekiyor. teoride tabi.
ama bunun yerine olan şey, kimi toplumsal muhalefet odaklarının enerjilerini sizi yıkmaya yönelik olarak kullanmaktan çok, başka muhalefet odaklarına karşı düşmanlık için kullanmasıysa, değmeyin sizin keyfinize doğrusu.
işte bugün chp'ye yönelik birgül ayman güler üzerinden yapılan saldırılar böyle açıklanabilir.
birgül hoca'nın o açıklaması ve savunması yapılamaz saçmalığı tam bir gollük pas olmuş ve akp'nin "ırkçılık karşıtı" kesilen liderleri de bu pası ağlara göndermiştir.
eski, akp li yeni akp nefretcisi olarak diyorum ki akp kendi rejimini çoktan kurmuş.
ü ürü üüü:
olum ekleme yapmak aklıma geldi. tc rejimi yavaş yavaş yok oluyor oldu bile. akp rejimi her geçen gün güçleniyor.
12 eylül rejiminin yarattığı apolitizasyon ortamından aldığı güçtür. karşısında örgütsüz bir toplumsal muhalefet olması, toplumu yönetmesini son derece kolaylaştırmaktadır. yoksa bu derece pervasız davranmaya imkan bulamazdı. aslında, akp kağıttan kaplandır.
ülkede askeri rejimler bile akp rejimi kadar ilerlememişti, güç kazanmamıştı sanırım. baksanıza partiye protesto edenlerin üzerine polis çullanıyor, karakola getiriliyor. tc rejimini arar hale geldik.