iktidara geldiği tarihten bu yana türkiyenin (kimilerine göre) iyi ya da (kimilerine göre) kötü çok köklü değişiklere uğradığı aşikar durumdayken tersini düşünmek için akp nin varlığını ters düz ederek dünyaya baktığımızda kafamızda beliren şeylerdir.
merkezde boşluk olacağı için tansu çiller ve mesut yılmaz siyasi hayatlarına devam ederdi. saadet partisi de hatırı sayılır bir oy alırdı. koalisyon hükümetleri görürdük. kavgalar, krizler.
valla aslında bu akp'nin gelmesi gerçekten hayırlı olmuş. öncesini düşünüyorum da.
akp'nın yerine kimin olacağına göre değişen durumdur. bulunan siyasi partilere bakınca bu konjonktürde sağlam bir duruşu ve vizyonu olan partidir. muhalefet yapmaktan dolayı bir nefes alıpta, bir oturup düşünüpte, bir türlü vizyon ortaya koyamayan parti olmaktan iyidir. uluslararası politikada türkiye'nin içine kapanıklıktan çıktığı daha agresif ve aktif politika izlediği su götürmez bir gerçektir.
biri gelir biri gider bu devran hep böyle nereye kadar gider.
xxx olmasaydi olabilecekler diye başlık açılırdı. kafalar değişmedikçe hangi parti olursa olsun iktidara geldiğinde aynı şeyi yapacaktır. değişimin tabandan halktan başlaması lazım. özgür düşünmenin önü açılmalı, farklı düşünene saygı gösterilmelidir. eleştirmeye o kadar alışmışız ki millet elimize vermiş biz hala eleştiriyoruz. bir şeyler yapmak gerekiyor lafla olmuyor hiç bir şey.
gemicikler ve yumurtacılar pırtlamayacaktı. saray muhallebicisi bu kadar büyümeyecek, ispark komedisi yaşanmayacaktı. boğaza nazır belediye tesislerinde hamidiye su içmek yerine rakımızı yudumlayabilecektik. milli servetlerimiz bir bir satılmayacak, gereksiz türban gerginliğiyle ülke bölünmeyecekti. Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret özgürlük sayılmayacak, minili kızlara ters ters bakılmayacaktı. yeni şafak, vakit ve zaman gibi tuvalet kağıtları nimetten sayılmayacak, deniz feneri yağması yaşanmayacaktı.
