her iktidar birilerini zengin eder, bu bozuk düzenin bir şekilde yinelediği bir olgudur. her iktidar, "iktidarı"nı koruyabilmek için, yeni zenginler yaratmak, birilerini semirterek, birilerini batırmak zorundadır. düzen böyle devam ediyor.
gerekli edit: burada anlatılmak istenen forbes listesinde yukarıları zorlayanlar ve türkiyenin en zengin insanları değildir, onların zaten başlığı vardır. burada kast edilen sadece bu partiye dayalı bir servet edinenlerdir. şüphesiz aydın doğan önceden de çok zengindi ancak 90lı yıllarınsonlarına kadar hep ilk 20 içerisinde yer alıyordu. ve akp iktidarıyla birlikte servetleri sabancı ve koç ailelerinin ardından üçüncü olmaya başladı. doğan ı bu listeye dahil edilmesinin tek sebebi budur; "servetlerindeki hayvani artış"...
türk şirketlerinin son yıllarda açıkladığı ciroların ve büyüme oranlarının cumhuriyet tarihi rekorlarını kırması.
edit: doğan holding'in cirosundaki hayvani artışın en önemli sebebi poaş'ın birilerinin tabiri ile dsp-mhp-anap hükümeti zamanında peşkeş çekilmesidir.
kaça gittiğini de bilmiyoruz..
ayrıca taşyapı, tepe akfen gibi inşaat şirketleri yapı sektöründeki patlama derecesindeki büyümeden payını almış, kısacası nal toplamamışlardır. kahire, gürcistan gibi ülkelerde terminal ihalelerini kazanmak suç mudur? bunu akp mi sağlamıştır? akp sağladıysa ancak helal olsun denilecek durumdur ki buna da çamur..
yurtiçindekileri de onlar kazandı deniyorsa, akp'nin havayolu taşımacılığına verdiği önem sebebiyle artan yolcu talebiyle doğru orantılı olarak ihaleleri kazanması yine bir suç mudur?
akp, hayatında uçağa binmemiş kişilere uç ey vatandaş demiş, bu şirketler de yürümüş.. ee?
ülker için ise birşey demeye gerek yok sanırım. yeni duyulan bir marka mı?
en büyük destek 28 şubat sürecinde yasaklılar listesine girmesiyle halk tarafından verilmiştir kendisine.
e tabi aynı halk 10 yıl sonra akp'yi iktidara getirdiği için sanırım buradan bir bağlantı kurulmuştur, ilginç. hayran kaldım..
akp'nin zengin ettiği çok partili vardır. ve abd ullah gül gibi provakatif ve içi boş başlıklardan ziyade iktidarı ve ülkemizdeki her pati için geçerli olan siyasi yozluğu konuşmak, tartışmak elbetteki faydalı, gerekli olandır.
konuyla ilgili olarak başta aydın doğan (starı da aldı, dünyaya açıldı, poaş cezası 275 milyon dolar'a indirildi)
yahudi işadamı ofer, tüpraşın %15 ini ihalesiz devir yoluyla, çok ucuza, birim fiyat olarak koçtan çok ucuza almış, türkiyede hatırı sayılır mali varlık sahibi konuma gelmiştir.
atasay cı cihan kamer 'in son yıllardaki önlenemez yükselişi de sanırım bu kategoride değerlendirilebilir.
bu listeye bir de, birinci görevi başbakan'ın çocuğuna burs vermek, ikinci görevi başbakanın oğluna gemi alması için borç vermek, üçüncü görevi de ramsey adlı hazırgiyim firmasını yönetmek olan remzi gür'ü eklemek yine yanlış olmayacaktır zannımca...