ali ağaoğlu
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaar Çağlayan
içişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlı Barış Güler
Çevre Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ile
Halkbank Genel Müdürü'nün de olduğu iddia ediliyor.
Rıza Sarraf'ın sahte belgeler ve hayali ihracat gibi yöntemlere şüpheli para transferleri ve bakanların oğulları üzerinden Türk vatandaşlığı olmayan kişilere rüşvetle vatandaşlık verilmesini temin etme; Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu üzerinden rüşvet vererek ve bakanlığın yetkilerini kullanarak imar usulsüzlükleri, rant yolsuzlukları, yerel yönetimlerin imara açmadığı arazilerin rüşvetle bakanlık üzerinden illegal olarak imara açılması; Fatih Belediyesinin sit alanındaki arazilerin bakanlığın gücünü kullanarak illegal olarak imar ve inşaata açılması; Marmaray projesine ciddi zarar vereceği halde rüşvet karşılığında bazı arsalara imar ve inşaat izni vermek gibi suçlamalar bulunuyor. http://t24.com.tr/haber/y...gozaltinda-iddiasi/246243
Çevre Bakanlığı Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman,
Çevre Bakanı Danışmanı Sadık Soylu ve
Zafer Çağlayan'ın Özel Kalem Müdürleri Mustafa Behçet Kaynar ve
Onur Kaya'nın da gözaltına alınan isimler arasında olduğu iddia ediliyor. http://www.odatv.com/n.ph...glu-gozaltinda-1712131200
--- alıntı ----
istanbul'da yolsuzluk ve rüşvet operasyonu
istanbul'da aralarında ünlü isimlerin ve işadamlarının da bulunduğu isimlerin evlerine baskın düzenlendi. Aralarında işadamı Ali Ağaoğlu'nun da bulunduğu çok sayıda gözaltı olduğu belirtiliyor. Gözaltına alınan isimlerden biri de bir bakanın oğlu.
--- alıntı ---- http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/25378685.asp
doğaldır çünkü kimse yoğurdum ekşi demez tabi. demokrasi denen şey sadece sandık demek değildir. iktidara gelenin bağımsız mali yargı organlarınca ( sayıştay) denetlenmesi gerekir ki yolsuzluk yapılmasın. bu denetim meclisteki salt çoğunluğun kontrolüne bırakılırsa haliyle yolsuzluk kapısı ardına kadar açılmış olur. akp denen parti de bir emperyal proje olduğundan bu ihanete yandaş bulabilmek için yolsuzluklar kaçınılmazdır. haliyle akp bir rant organizasyonu haline gelmiştir.
chp istanbul milletvekili aykut erdoğdu'nun çabaları ile olay yazılı basında da yer bulmaya başladı.
--- alıntı ----
Türkiye, Azeri gazını 120 dolara alıyordu. AKP, 2021'e kadar sürecek olan anlaşmayı revize etti. Ödenen rakam bir anda 508 dolara fırladı
Türkiye'nin en büyük enerji kaynağı doğalgaz. Konutların çoğunluğu doğalgazla ısınıyor. Üretilen elektriğin yüzde 60'ı doğalgazdan elde ediliyor. Türkiye'nin doğalgaz aldığı ülkelerden biri Azerbaycan... Azerbaycan ile doğalgaz anlaşması 2001'de yapıldı. 20 yıllık anlaşma AKP döneminde revize edildi. Faturalar kabardı. Olan vatandaşa oldu. işte Sayıştay raporlarına da yansıyan büyük zarar:
ilk imza Bülent Ecevit'ten
Bülent Ecevit'in Başbakan olduğu dönemde, Azerbaycan ile 2021'e kadar geçerli doğalgaz anlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre; gazın metreküp fiyatı (1000 metreküp) 70 doların altına inmeyecek, 120 doların da üstüne çıkmayacaktı. Anlaşmayla, Türkiye aldığı doğalgazı başka ülkelere de ihraç edebilecekti.
AKP ile fatura zamlandı
Anlaşma 2007'ye kadar sürdü. Azerbaycan, 2007'de uluslararası piyasalarda gazın bedelinin 300 doların üzerine çıkmasını gerekçe göstererek revizyon istedi. 4 Haziran 2010'da Azerbaycan ile Türkiye arasında yeni bir anlaşma yapıldı. O zamana kadar Türkiye'nin lehine olan şartlar aleyhine döndü. Türkiye doğalgaza 508 dolar vermeye başladı. Üstelik AKP, anlaşmanın geriye dönük de işlemesini kabul etti. Anlaşma 15 Nisan 2008'de yürürlüğe girmiş sayıldı. Türkiye, Azerbaycan'a geçmiş 2 yıl için 1.4 milyar dolar fiyat farkı ödedi.
Zararımız 15 milyar dolar
Türkiye'nin uğradığı zarar Sayıştay raporlarına da yansıdı. Değişikliğin 2021'e kadar Türkiye'ye olan faturasının 15 milyar doları geçmesi bekleniyor. Yeni anlaşmayla birlikte fiyatı yaklaşık 4 kat artan doğalgaz, vatandaşın cebini de yaktı. Vatandaşın doğalgaz faturası da kabardı.
adam milletvekili elinde devlet kurumu sayıştay'ın raporları var. belgeli ispatlı yolsuzlukları söylüyor.
ak'ların yorumu ne "50 sene öncesinin muhalefet ağızları bunlar".
- iddialar yoktur denilebiliyor mu?
- hayır!
- sayıştay raporu yanlış denilebiliyor mu?
- hayır!
- içlerinde birazcık onur kalmış ak'lar konuya ilişkin bir soruşturma başlattı mı?
- hayır!
- tüyü bitmemiş yetimin hakkı yenilerek yandaşlar zengin edilirken ak'ların vicdanı sızlamıyor mu?
- öyle görülüyor ki hayır!
yüzsüzlük, kansızlık, terbiyesizlik, yalan, ihtira, haysiyetsizlik kanınıza işlemiş! daha ne deyim size!
aslında hadi onlar hırsız bu işlerle zengin oluyorlar da en çok kızdıklarım bu göt kılları!
50 sene öncesinin muhalefet ağızları bunlar . bunlarla artık iktida olunmuyor benden söylemesi .
daha doğrusu muhalefet iktidar olmak istiyorsa bakacak iktidar partisine nasıl %50 oy toplanıyor onu öğrenecek paşa paşa .
yoksa böyle vatan elden gidiyor yok bölündük yok parçalandık yok ordan elektrik çarpar yok burdan cıs olur tarzında korkulu rüyalarla artık ancak muhalefet seçmenleri korkutuluyor .
1- Azerbaycan'la yapılmış anlaşmanın 2010 yılında değiştirilmesi sonucunda Azerbaycan'la yapılan anlaşma değişikliği sonucunda 1 milyar 400 milyon dolar fazladan ödeme yapmamıza sebep olmuş mudur?
2- 2010 yılı itibariyle alamadığımız doğalgaza 4 Milyar TL ödenmesine sebep olmuş mudur?
3- Bakanlığının ilgili kuruluşlarının yaptığı ihalelerde, ihaleye fesat karıştıran şahıs ve şirketler hakkında yasaklama kararı vermeyerek bu şahıs ve şirketlerin yeni ihale almasına sebep olmuş mudur?
4- Başbakanın damadının (çalık grubunda ceo) da yöneticisi olduğu YEDAŞ'ın hazineyi nitelikli dolandırmasına göz yummuş mudur?
5- Fakir ailelere kömür dağıtım ve elektrik iletim hatları yolsuzluklarını yasa çıkarılarak aklanmasını sağlamış mıdır?
6- Stoklar tıka basa lastik doluyken, TKi'ye 18 milyon liralık ihalesiz lastik alımına göz yummuş mudur?
7- Eskişehir ve Şırnak'taki asfaltit ve kömür ve madenlerinin ihalesiz ve muvazaalı olarak yandaşlara devredilmesine göz yummuş mudur?
8- Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerinin devri sırasında şirket kasalarında trilyonlarca lira bırakarak ve muhasebe oyunlarıyla kamu malları şirket bünyelerinde bırakılarak milyarlarca lira kamu zararına sebep olmuş mudur?
9- Bakanlığın ilgili kuruluşu olan EÜAŞ'ın 2010 yılında Dünya Bankası'ndan aldığı 280 milyon avro krediyi iade edip, kullanamadığı krediye yaklaşık 11 milyon TL masraf ödemiş midir?
dahası
- çalık grubuna t.c. tarihinin en büyük teşvikinin verildiğini söyledi. tutar 25 milyar TL
- siemens in rüşvetini söyledi. 57 milyon euro. şirket yetkililerikendilerini ihbar etti. 375 milyon euro almanya da. 800 küsür milyon abd de rüşvet vermesi nedeni ile ceza ödüyor. türkiye de yolsuzluğa ilişkin gensoru veriliyor akp iktidarı ret ediyor.
botaş'ın siemens ten ihalesiz olarak komprasör aldığı.
bunun videosu da var.
- doğalgaza ilişkin formül değişikliği ile 1,4 milyar TL zararımız olması dışında türkiye nin aldığı doğalgazı tekrar satma hakkı da elinden alınmıştır. bunun yerine azerbaycan socar şirketinin remzi gür ve fettah tamince ile ortaklıklarının olduğunu
- azerbaycan'dan alınan gaz da 60-120 usd taban tavan fiyatı olduğu. ama akp nin tavan fiyatı kaldırdı.
- tuz gölü doğalgaz depolama tesisi ihalesinde yolsuzluk. ak'lar alana kadar tekrar tekrar ihalelere çıktığı, cumhuriyet başsavcılığının soruşturma başlattığı, alınan ifadelerde ihaleyi hazırlayan ak bürokratlar ile ihalenin verdirilmek istendiği ak iş adamlarının kendilerine "tuz gölü çetesi" adını taktığını, ne hikmetse ak iş adamlarının ak bürokratlara otellerde bazı ak kadınları rüşvet olarak verdiklerini ve bu durumun muhafazakar demokrat yapılarına ters olmadığını !!!
ve daha bi sürü şeyden bahsetti.
hey babam hey. ak düzen böyle bir şey işte!!!
hırsızlar imparatorluğunda yaşıyormuşuz haberimiz yok!
öyle ki abd lilerin bile yaptığına ses çıkarılmaz.
--- alıntı ----
Havada erken uyarı uçağı Awacs pahalı bir yılan hikâyesi...
2003'te anlaşması imzalanan 4 uçağın ilkinin 2007 yılında teslimi gerekiyordu.
Aradan 6 yıl geçti, teslim alınan tek bir uçak yok.
Uçakların bedeli olan 1,6 milyar dolar Boeing firmasına peşin ödendi
Hükümetin bu anlaşmayı imzalamak konusunda tereddüt ettiği, araya Richard Perle gibi lobicilerin girdiği, "Amerika'ya bir jest yapalım" dendiği çok yazıldı... Bu uçaklara stratejik olarak ihtiyacımızın olmadığı da uzmanlarca ifade edildi...
Savunma Sanayii Müsteşarlığı geçen yıl açıklama yaparak ilk uçağın 2012'de diğer üç uçağın bu yıl teslim edileceğini bildirmişti. Teslim alınan uçak yok. Zaman zaman Boeing firmasından ne kadar gecikme cezası alındığı sorulur. Ne Savunma Müsteşarlığı ne Milli Savunma Bakanlığı bu soruya kesinlikle yanıt vermez. "Halkın parası deniz"dir malum!!!
--- alıntı ----
iddianın sahibi Başbakan'ın onlarca yıllık yol arkadaşı Adalet eski Bakanı Şevket Kazan'dır ve bana şöyle demişti:
-Tayyip Bey, belediye başkanı olmadan önce Kasımpaşa'da sıradan bir muhasebeciydi ve geçinemiyordu. Öyle ki bizzat benim teklifimle ona Parti Genel Merkez Kararı ile kirada oturduğu ev için para gönderiyorduk.
Nereden nereye!
Oturacak evi bile olmayan Tayyip Erdoğan Ailesi şimdi üniversite kuruyor ki ibn-i Haldun ismini taşıyacak olan bu üniversite için TBMM'ye yasa tasarısı bile sunulmuş.
iyi de bu değirmenin suyu nereden geliyor? Ödediği vergilerden hareketle Emniyet Gıda'dan harçlık dışında para kazanamayan Erdoğan bu birikimi maaşı ile mi yaptı? Kendi yazılı beyanı ile bankalarda 4 trilyona yakın parası, aile fertleri için Çamlıca'da yapılan villa kompleksi ve büyük oğlu Burak'a 6 gemi, küçük oğlu Bilal'a pırlanta mağazası ortaklığının yanısıra şimdi bir de üniversite! Erdoğan kaynağı açıklarsa sütunumuzda açıklamaya hazırız.
Devletin her kuruşunun takipçisi olan i. Melih Gökçek Ankara Büyükşehir Belediye Başkanıdır. Eşi öğretmen emeklisi olan Gökçek ömrü boyunca "maaşlı" olarak çalışmasına rağmen, bebişleri televizyon-futbol takımı-çok sayıda arazi sahibi olmayı becerebilmiş çok akıllı bebişlerdir.
-Bakan Suat Kılıç'ın, Ankara'da yıkılacak olan iki evi 25 Bin liraya alıp i. Melih Gökçek'e restore ettirmesinden sonra 600 Bin TL değerinde mülke sahip olması da Bakan-Başkan işbirliğinin alkışlanacak örneklerindendir.
--- alıntı ----
Son örnek ise, 3 Karılı Başbakan Başdanışmanı Şeyhülislam(!) Ali Yüksel (Bakan Suat Kılıç'ın kayınbabası) ile Başbakanın beyni olan Yalçın Akdoğan'ın eniştesi Oktay Ferşat'ın hem Sağlık Bakanlığını hem de müteahhitleri dolandırmaları olayıdır.
AKP'li vekil oğlunun sahte belgeyle TOKi'nin toplu işlerini alarak yaptığıdır.
--- alıntı -----
AKP Malatya Milletvekili Mahmut Mücahit Fındıklı nın yüzde 50 ortağı olduğu Sima inşaat taki hisselerini milletvekili seçilmesinin ardından devrettiği oğlu Hasan Tahsin Fındıklı nın TOKi den sahte belgeyle 12 milyon 65 bin liralık Isparta-Gelendost TOKi Toplu inşaat işini aldığı, savcılığa yapılan bir şikâyetle ortaya çıktı.
Cumhuriyet Gazetesi nden Alican Uludağ ın haberine göre, Tahsin Fındıklı tarafından ihale dosyasına sunulan iş bitirme belgesinin altında milletvekili olmasına karşın Mücahit Fındıklı nın imzasının bulunduğu belirtildi. TOKi, bu ihalede anahtar teknik porsenel kamu ihale mevzuatına uygun personel çalıştırılmadığı gerekçesiyle şirkete 646 bin TL ceza kesti. Bu ceza ise şirketin ihalesini kazandığı Bardakçı Köyü Toplu Konut inşaatı ndan aldığı 34 milyon 104 bin liranın içinden tahsil edildi.
Fındıklı ailesinin ortağı olduğu şirketin, 2009-2012 yılları arasında TOKi den toplam 76 milyon 503 bin liralık ihale aldığı öğrenildi. Çarpıcı iddialar Malatya da faaliyet gösteren Sima inşaat Şirketi nin yüzde 50 ortağı olan ibrahim Yıldız, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı na 12 sayfalık bir dilekçe vererek AKP Milletvekili ve aynı zamanda Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı olan Mahmut Mücahit Fındıklı ve oğlu Hasan Fındıklı hakkında suç duyurusunda bulundu. Vekil Fındıklı ve oğlunu Resmi evrakta sahtecilik yapmak, ihaleye fesat karıştırmak ve emniyeti suiistimal etmekle suçlayan ibrahim Yıldız, şu çarpıcı iddialarda bulundu:
Mücahit Fındıklı, 2007 yılı genel seçimlerinden milletvekili seçilmesi üzerine şirket hisselerinin tamamını emaneten oğlu Tahsin Fındıklı ya devretmiştir. Şirketin ekonomik ve mali işlerinin özellikle Tahsin Fındıklı tarafından idare edilmeye başlanmasından sonra şirket ciddi finansal sorunlar yaşamaya başlamıştır.
Şirket bu finansal darboğazı yaşarken bu kez TOKi Başkanlığı nın 26 Mayıs 2011 tarihli ihbarnamesi ile Sima-Meşe Adi Ortaklığı nın TOKi den almış olduğu Isparta Gelendost Toplu Konut inşaatı işinde Anahtar teknik personel kamu ihale mevzuatına uygun personel çalıştırılmadığı gerekçesiyle toplam tutarı olan 646 bin TL ceza kesilmesi öngörülmüştür.
ihaleden 2 yıl süreyle yasaklama kararı verilmesine neden olan olayın gelişimi şu şekildedir: ihale şartnamesinde aranan iş bitirme belgesi ve şüpheli Tahsin Fındıklı nın diploma, yeterlilik ve oda kayıt belgelerinin sahte olduğu ortaya çıkmıştır. Tahsin Fındıklı tarafından anılan ihaleye sunulan 22 Şubat 2008 tarihli Bostanbaşı Belediyesi ve Arma Yapı inşaat Şirketi tarafından birlikte hazırlanan iş bitirme belgesinde şüphelilerden Mücahit Fındıklı nın arama şirketi kaşesi altında imzası bulunmaktadır. Yine Tahsin Fındıklı nın Yakındoğu Üniversitesi inşaat Mühendisliği bölümünden mezun olduğu iddiası ile YÖK ten aldığı denklik belgesinin de sahte olduğu anlaşılmış ve bu sahtecilik nedeniyle Tahsin Fındıklı hakkında Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi nde ceza davasa açılmıştır. Mahkemenin beraat kararının gerekçesi sahteciliğe konu belgenin sahte olmaması değil, sahte belgenin iğfal kabiliyetinin olmaması nedeniyledir.
----- alıntı ----
Hatırlayın, Tayyip Erdoğan iki özelleştirmeye fiyatlar düşük kaldı diye itiraz etmişti.
Birincisi, yani Koç Grubu'nun aldığı otoyolların özelleştirilmesini hemen iptal ettirdi ama aynı şekilde ucuza gitti dediği Başkent Doğalgaz satışına onay verdi ki ilginçtir o ihaleyi alan Aziz Torun, Erdoğan'ın Fatih imam Hatip'ten sınıf arkadaşıdır.
Ve o Aziz Torun, şimdi Ankaralıyı karneye bağladı, yani doğalgazı karne ile satmaya başladı.
Önceki gün doğalgaz almaya gittiğimde bana söylenen, "Ayda 135 liralık hakkınız var" oldu.
ilginçtir, memur sendikaları bile bu durumu protesto için mesajlar yayınlarken iktidardan tık yok!
Durum bana anlatıldığı gibi gerçekten bu ise bunun adı, vurgun için pusuya yatmak değil midir?
-------
tıpkı Show TV olayında olduğu gibi, ihale yapılmaksızın Akşam ile SkyTürk'ü Ethem Sancak'a devrettiler.
Fiyat ve ödeme şartları nedir bilen yok!
Ethem Sancak, malum AKP’de halen resmi olarak parti görevlisi ve Tayyip'in sıkı şakşakçısıdır!