eylül ayına aynı zamanda akp de girdi.
10 yıldır iktidarda olan bu gerici amerikancı partinin ülkeyi özellikle suriye ve kürt meselesinde ülkeyi getirdiği uçurum, toplumda çok büyük bir tepki sağanağı olarak karşılığını buluyor.
şimdilik bölük pörçük, yatağını bulma arayışında olan bu hareketlilik sanıyorum akp'yi çok zorlu bir kış dönemine sürükleyen "sağanak"larla ortaya çıkacak.
bundan sonraki baharlarının da aynı 'son' la devam etmesini diliyorum.. Çünkü Akp demek mevcut sorunlarını çözememek demekle beraber sorunlarına yeni sorunlar eklemek demektir de aynı zamanda..
kış yaklaşıyor, kömür ve avanta makarna bağımlısı vatan hainleri sayesinde yine en az %50 alıp ülkeyi tamamen çıkmaza sokacaktır diye düşündüğüm hadisedir.
sinirini anlıyoruz akp, ama şiirde ne der şair bilirsin:
"...Saraylar saltanatlar çöker
kan susar birgün
zulüm biter.
menekşelerde açılır üstümüzde
leylaklarda güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler..."
böyle bir güç kaybının yaşandığını düşünmüyorum ama; eğer olursa benzin, doğal gaz, sigara, alkol, elektrik, su gibi faturası olan her şeye sağlam bir zam geleceğinin habercisidir.
bugün gerçekleştirdiği grup toplantısı konuşmasında "en yakın zamanda şam'a gidecek, emevi camii'nde cuma namazı kılacağız" sözlerini ederek, kendisini bir "işgal ordusu komutanı" sanan erdoğan, kullandığı nefret diliyle de ne kadar zor durumda olduğunu da ele veriyor aslında:http://haber.sol.org.tr/d...klarini-kaldiracagiz-sama