bu gerçeğe ister istemez inanıyorum ve bu gerçekten sonra aklıma şu mal soru geliyor; hadi chp mhp falan tamam da, bu ufak partiler neyin çabası içinder yahu? gerçekten iktidar olabileceklerine inanıyorlar mı?
sadece, 8 milyon üyesi olan bi partiden bahsediyoruz yani öyle veya böyle ait olduğu oluşumun başarısı için didinen milyonlarca insana sahip bir partinin bir organizasyonun başarılı olması pek de sürpriz olmasa gerek.
not: chp nin 1 milyon dp nin 800 bin mhpnin ise 400 bin civarindadir.
AK Parti'nin Seçimi Kazanma ihtimali Ve Sonuçları // Muaz Kalaycı
Türkiye yine seçime gidiyor. Kimse iddiaya girmesin, büyük konuşmasın, anket üfürmesin, çarpık hesaplar yapıp kendini rezil etmesin. AK Parti'nin yeniden tek başına iktidara geleceği kabak gibi ortada.
Solcusunun, ulusalcısının, ülkücüsünün, kürdünün 13 senedir yaşadığı yenilgi duygusunu bir kaç seçimdir başka gruplar da yaşıyor ve bu durumdan çok mutsuzlar. Ama mutsuzlukları umutlarını azaltmıyor.
Aslında kimsenin umudu hiç azalmadı. Her seçimde zafer vaat eden liderlerin peşine her zaman birkaç milyon vatandaş düşüyor. Ama ortaya somut vaatler koyamayan hayalbaz ve yalancı siyasetçiler bundan seneler önce bu şanslarını kaybettiler.
Bu işi en son Cem Uzan becerdi. Sıfırdan aldığı bir işi yüzde 7,25'e getirdi. Onun da akıbeti malum.
iktidara gelmenin de bir bedeli var tabi. AK Parti vatandaşa beklediği şeyleri kısa sürede verdi. Ama ilk etapta doğru olan; vatandaşın beklediği ucuz şeyleri vermek değil, beklemeyi düşünmediği hayati şeylerin onlara verilmesiydi. En doğrusu her ikisinin de verilebilmesi ama o Türkiye şimdiye kadar hiç görülmedi.
Mesela istismara açık hizmetler insanları tembelleştirdi. Bazı bölgelerde SSK'lı işçi bulmak neredeyse imkansız. Gençler yatıyor. Çocuk parasıydı, yaşlı bakım parasıydı, tarla parasıydı bunlar daha karlı geliyor. Bir de yaşlı veya engelli imkanı istismarından araba alındı mı değmeyin keyiflerine... Yemeydi, içmeydi, ısınmaydı bu yardımları saymıyorum bile...
Bazı geleneklerimizden, örf ve adetlerimizden, değerlerimizden uzaklaştık. Aynı kıbleye döndüğümüz, aynı sofralarda yemek yediğimiz yıllanmış dostlukları ve kıymetli evlilikleri birilerinin satranç oyunlarına kurban verdik. Vermeye de devam ediyoruz.
Parti desteğini futbol taraftarlığına çevirdik. Birileri işin kaymağını yiyip, bolluk denizinde yüzerken banka hesaplarına yatan üç beş kuruşa tamah edip memleketi feda ettik.
AK Parti yine kazanacak. Yine tek başına iktidar olacak. Yardımlar akmaya devam edecek. Devleti söğüşleyen küçük mihraplar, üç beş kuruşun hesabını yaparak ev araba sahibi olurken, birbirlerini kardeş bilenler birbirlerinin yüzünü bile görmeye tahammül edemeyecek.
Ülkenin yarısı bu Türkiye'de çok mutlu. Diğer yarısı da çok mutsuz. Mutluluğun da haklı sebepleri var, mutsuzluğun da... Ama mutsuz olanlar da, en az mutlu olanlar kadar bu hakkı hak ediyor.
Ancak karşılarında kendilerini temsil eden bir Cumhurbaşkanı bile bulamayanların bu durumu devam edecek gibi görünüyor.