akp nin en iyi parti olmasını kesinlikle kabul etmemekle birlikte, malesef şu an için rakipsiz bir parti olduğu gerçeğini kabullenmek gerekir dediğim önermedir.
ancak asıl önemli olan bu kadar kötü yönetilen bir devlette, adı bu kadar yolsuzluğa karışan bir partinin neden rakipsiz olduğudur. asıl sorulması gereken soru da budur.
akp dönemi milli hasıla:
4 Yılda GSMHdaki Artış 1.2 Kat Olurken, Cari Açıktaki Artış 20 Kat olmuştur.
Türkiyede 2003 yılında 58.3 milyar dolarlık milli gelir artışına karşılık 8 milyar dolarlık
cari işlemler açığı, 2004 yılında 60.2 milyar dolarlık milli gelir artışına karşılık 15.6 milyar
dolar cari açık, 2005 yılında 61.4 milyar dolarlık milli gelir artışına karşılık 22.7 milyar dolar
cari açık verilmiştir. Son dört yılda Milli Gelir yüzde 121 büyürken, cari açık yüzde 1964 artmıştır.
2001 yılına gelince.. ekonomik krizi bir anayasa fırlatmadan ibaret sananların yanılgısıdır. krizin asıl sebebi olan bir anda borsadan çekilen büyük miktarda dövizin sebebi nedir acaba? hükümet mi devrilmek istenmiştir yoksa? kim böyle bir parayı organize şekilde bir anda çekmiştir sonra? yok yok dönemin hükümetinin işidir kesin.. tövbe tövbe..
enerjinin 2001'de zaten çok pahalı olduğu bir ülkede elektrik enerjisine 7 yıl zam yapmayıp-akaryakıta tam gaz zamlar sürerken-elektrik enerjisini üstüne üstlük akaryakıtla üretip, üstüne bir de bu yolla milli servete zarar verdiren bir parti için iddialı söylemdir.*
ayrıca seçimden yırtınca 9 ayda elektrik enerjisine yüzde 60 zam yapıp adeta halka "geçiren" anlayışı savunmak da ayrı bir tez konusudur. (bkz: çılgınlar gibi akp'yi seven insanlar)*
rakiplerinin acizliğinden kaynaklanan (bkz: baykal siyaset yapmasın) bir durumdur. rekabet olmayan bir ortamda en iyi için çabalamak herzaman imkansız hal alır. (bkz: elektriğe zam geldi)