ironidir.sadece 9 yılda şehit olan türk askeri sayısına bakılması yeterlidir.bir ülke de bir ülkenin insanları herhangi bir şekilde öldürülüyorsa herhangi birşey bu ülkenin geleceğinin teminatı olamaz.hiçbir büyüme,küçülme rakamının da anlamı kalmaz.
akp türk milletinin ciğerlerine hergün balta vurdurma politikasına şu an için devam ediyor ama ne zamana kadar...
sadece 9 yılda şehit olan türk askeri sayısına bakılınca bundan öncekilerin, türk silahlı kuvvetlerinin başındakilerinin terörle iyi anlaştığı ortaya çıkar. şimdiler ise, teröre kafa tutunca pkk'yı azdırmıştır, iyice zıvanadan çıkarmıştır.
son yıllarda, yalanın adı, gerçek, gerçeğin adı yalan oldu. toplumsal düzenin ve insanlarımızın kalibresi olağanüstü düzeyde düştü. (bkz: balık baştan kokar)
türkiyenin amerikanyanın bir eyaleti olmasını 2002 yılında resmileştiren akp adlı partinin, sözünden çıkmadığı - ki istese de çıkamayacağı - sam amcasının istekleri doğrultusunda hareket etmesinin sonuçlarıdır günümüzde yaşananlar..akp denilen şey - ney ?? ne olduğunu gerçekten bilmiyorum, türkiye tarihinde böyle bir peşkeş görmemiştir- daha 2002 yılında tayyipciğin henüz yasaklı olduğu zamanlarda, abd dışişlerine yazdığı ve alternatif gazete ve dergilerde çarşaf çarşaf yayınlanan ve yalanlanmayan yazısında da belirttiği gibi amerikanya denilen hegomanyaya biatını belirtmiştir..icazetini almış ve henüz ibb başkanıyken hazırlanan - amerika görüşmeleri ve çocuklarının eğitimi falan filan bi ton şey var işte.. - mevkisiine geçtikten sonra yaptığı tek şey sam amcasının ona yapmasını söylediği şeylerdir..ha hepsini buraya yazsak, geçenlerde facebook tan tayyipciği eleştirenlerin başına gelenler bizim de başımıza gelir ki bunları söylemememizin tek nedeni yazarın üşengeçliği ve yazarın bira keyfini bozmamaktır.*
neyse gelelim asıl konumuza..bu kendilerini ortadoğu uzmanı sanan amerikalı salakların başımıza geçirdiği, onlardan salaklık bakımından geri kalır yanı olmayan akp denen hükümet ve başkanının hesaba katmadığı bir nokta vardı ki o da türkiye denilen ülke ve yerleştiği coğrafya, hep kendisine atfedilen ortadoğu ülkesi kuramından etnik karmaşası ve toplumsal gelenekleri nedeniyle nicelde o kurama uyan ama nitel özelliklerde ortadoğulukla sadece minör bağlantıları olan bir ülke olduğu gerçeğiydi..
evet nicellikte haklıydılar, toplum ekonimk verilerden anlamadığı kadar, abd li salakların yaptırmış olduğu 80 darbesinden itibaren de beklediklerinden çok daha tepkisiz bir toplum yaratılmıştı, ki bunun tohumları 80 darbesiyle atılan yeşil kuşak tepkisizliğidir..ki o yüzden oluşturulan bu yeşil kuşak temsilcilerinden tayyip, daha bi bok değilken abd li diplomatlarla sürekli dirsek temasındadır - şakirtciklere kaynak vermeye çalışarak vakit kaybetmiycem lakin ne halim var ne vaktim, biraz alternatif basında yayınlanan ve yalanlanmayan - yalanlanamayan makalelere göz atsınlar , bi zahmet....neyse..2002 - 2004 ya da 2005 yılları arası yapılan protokollerde - ki mitin pkk ile görüşmeye başladığı yıllara dikkat edin - kürt sorununun halledilmesi ve öcalanın yaratılan yeterli koşullarda sebest bırakılması hakkındaki maddeler imzalanmıştır..ki kişisel düşüncem bunların doğruluğunu desteklemektedir, ayrı konu...
neyse bir dip not olarak şunu belirtelim ki, abd nin kürtlere borcu vardır...talabaniyi cumhubaşkanı yapmakla bu borcun ödenemeyeceğini zaten biliyorlardı...90 körfez savaşında kürtleri yalnız bırakarak, hardal gazıyla katledilmelerinin sonucudur ki abd bu kadar taviz vermeye mecbur kalmaktadir kürt kardeşlerimize, ha asıl konu tabi ki kürt nüfusun yoğun olduğu petrol bölgesidir..bunun zaten kürt kardeşlerimiz de farkında ve sonunda kadar da kullanmaktadırlar bu durumu ki haklarıdır da...
terörü bitirme konusudur asıl çatışmaya neden olan konu tayyipcikle sam amca arasında..tayyip de bi sorun yok aslında, söylenilenleri harfi harfine yerine getirmiş ve özel mahkemeler kurdurtarak mahmurdan ve diğer kamplardan, 90 yıllarda zorunlu göçe maruz kalmış kürt kardeşlerimizin geri getirilmesi için söylenileni yapmıştır...işte o andan itibaren mandacılık ve yönettiği coğrafya arasında yolunu şaşırmış bir fare gibi sapıtmıştır bu akp denilen şey..
dediğimiz gibi, nicel olarak ortadoğu ülkesi olsak da, nitelik olarak farklılıklarımız var, ve aslında bunun da farkında değil ya bu ülke neyse..
kürt halkının önemli özelliklerinden biri, unutmamasıdır..nasıl ki abd nin '90 körfez savaşında köküne kadar attığı kazığı unutmamışlardır, türkiye devletinin de doksanlı yıllarda uyguladığı devlet terörünü de unutmamışlardır..mahmur ve diğer kamplara sürgüne gönderilmiş olan kürt kardeşlerimizin dönüşlerini haklı olarak bayram havasıyla karşılamışlardır ki bu türk halkının mübadeleye maruz kaldığı yıllardan sonra tekrar geri dönüşünde karşılaştıklarından farklı değildir, yine ayrı mevzuu..
şimdi burda duralım..bu süreç her ne kadar sam amcanın isteği doğrultusunda olduysa da doğruluğunu değiştirmez - arka planda dönen oyunlardan bahsetmiycem bile-..tayyip seyrek de olsa yapmış olduğu doğru adımların gerektirdiği istikrarı sağlayamadığı için terör tekrar tırmanmıştır..gazetler veriyor zaten istatistikleri, terörün hangi zaman aralığında arttığı ve hangi zaman aralıklarında ateşkese uydukları..
tayyipin ileri görüşlü olma özelliği sıfırın altında olduğu için, ve pkk nin bas bas bağırarak belirttiği gibi - ki görüşmeleri pkk nin kanatları açığa çıkarmamıştır - çözüm için atılan adımların istikrarsızlığı karşısında tepkisiz kalmayacakları deklerasyonlarına rağmen, doksanlı yıllara dönüşe hazırlıklar yapılmıştır..bu arada yine bir dip not, doksanlı yıllarda güneydoğuda yaşananlar hakkında ne çıkarsa okunması taraftarıyım ki okuyun...devlet terörü diye israile çemkirmek kendi ayıbını görmemektr doksanlı yıllarda...
sonuç olarak, doğru adımların gerisi gelmedikçe, bu istikrarsızlıkta olacak tek şey kan akmasıdır..ve evet tayyip bire bir sorumludur, hükümetiyle birlikte..arkasında amerikanyalı salaklar olmasına rağmen yüzüne gözüne bulaştırmakta çok becerikli davranmıştır bu süreci - bu süreçten kastım amerikanın yapmasını söylediği süreç-...
ve biz 2011 yılında hala tayyip paşanın bu sorunu silahla - özel kuvvetlerle çözeceğine dair saflıktan öte gitmeyen davranışlarına bel bağlamış durumdayız kürt sorunu için..
ben söylim gençler...daha çok şehit haberleri duyarsınız, ama "hayır vatan sağolmasın, çocuğumu pis bir savaşa kurban etmiyorum" diye bağıran "şehit" annelerin sesini duymayacaksınız..hele ki basında özgürlüğün zirvesinde olduğumuz bu zamanlarda..
poliyanna negzelmiş ya, otlar böcükler falan..güncelleme de yapiolar arada...te allemm..
efsane denilen kato dağında tek terörist kalmadı. kck operasyonlarıyla şehir yapılanması büyük darbe yedi, iran ve ırak üzerinden hava kuvvetleri çok sağlam operasyonlar yaptılar. sizce pkk ağır yara almadı mı? bence aldı ve almaya da devam edecek. elbette sayın genelkurmay başkanımız necdet özel'in hükümet ve polisle uyumlu çalışması bu yapılanların başarıya ulaşmasında etkili oldu.
nükleer dehşet dengesi sağlandığında beri dünyamız muazzam savaşla yüz yüze gelmemiştir. ama aynı zamanda dünyanın hemen her tarafında savaş, iç savaş eksik olmamıştır.
ülkeler silahlı gücünü, hem savunma amaçlı ve hemde harici egemenleşme arzusuyla muhafaza eder, takviye eder.
türkiye yıllardan beri, özellikle pkk hadisesinin önce bölgesel nihayetinde evrensel nitelik kazanması neticesinde, doğu güneydoğu sınırlarına yığınak yapmıştır. bunun nedeni sadece pkk değildir, hatta öncelik pkk değildir, orta doğu meselesinde alınan tavırdır.
pkk ve benzer teröre yatkın, terör eylemleri yapabilen hareketlere karşı, özel güçler kullanılır ve kullanılmaktadır.
uzunca zamandır, bu tip hareketler karşı düzenli ordu kullanılır mı eleştirisi yapılmaktadır. bu ya bilgisizlikten yada maksatlıdır.
türkiye olağan dışı askeri güçle bölgede konuşlanıyorsa, temel neden pkk değil, orta doğu ve bölgesel gelişmelerdir.
Türkiye doğudan, güneyden muazzam sınır ve komşulara sahiptir. uzunca beridir devam eden 0 problem hamlesi, türkiyeyi rahatlatır görülürken, afrikanın kuzeyinde esen erken bahar rüzgarlarının mısır ve suriyeye sirayeti, bölgeyi krizleştirmiş, türkiyenin 0 hedef politikası dış etkenler bağlamında gerilemiştir. hadiselere, sadece kriz görüntülerine bakarak ne müdahale edebilir ne de anlayabiliriz.
iki üç ay öncesine kadar en uzun sınır komşumuz suriye ile ilişkiler stratejik işbirliği kıvamına gelmişken, zuhur eden suriye iç krizi, ilşkileri 180 derece döndürmüştür. iranı da içine alabilecek bir buhranın ip uçlarıdır gelişmeler.
tablo şöyledir; ekonomik krizden pek yara almamış türkiye, orta doğuda prestiji yükselmiş bir türkiye, son seçimlerden demokrasi örneği sonuçlarla çıkmış bir türkiye, krize rağmen ihracatı artan, iş gücünü istihdam edebilen bir türkiye; böyle bir güç ya yedeklenmeli, yani başta abd olmak üzre dış güçlerin orta doğuda ikinci taşeronu yapılmalı yada krizleştirilmeli.
türkiye şu ana kadar taşeronluğa elinden geldiğince direnmiştir.
bu durum ikinci planı gündeme getirmiştir. suriye üzerinden, iran üzerinden baskılar ve evet artan pkk taarruzları. plan budur ve uyanık olmayı gerektirir.
bu analiz de pkk hareketinin ille de dış güçlerle işbirliği içinde olduğunu söylemek, iddia etmek gerekmeyebilir, pkk vasatı bulmuş ve son gücüyle değerlendirmektedir. üstelik de kimi oluşumlarla irtibatta olduğu da açıktır.
mum sönerken en aydınlık halini yaşar ve erir.
bir grup insan terör sorununa dönük olarak siyasi ve askeri mücadele içindeyken kısır iç politika hesapları üzerinden siyaset yapma heveslisi hödüklerin açtığı ve destek verdiği ironi yapayım derken komik duruma düşülen düşünce biçimi. işin siyasi, tarihi, ekonomik, sosyolojik boyutunu bilmeksizin, işkembe-i kübralarından çıkan eşsiz ifrazatları, yedikleri cipslerin yağından kayış gibi olmuş tuşlar marifetiyle bizlerle paylaşarak faşizmin ne demek olduğu konusunda ufkumuzu açtıkları için bu kimselere teşekkür ediyorum.
gerçekten buna inanan salaklar var. terör akp döneminde yeniden hortladı, kürt milliyetçiliği tavan yaptı, devletin pkk ile görüşme kayıtları ortaya çıktı ama bazı asalaklar cidden buna inanıyor.
zaman gösterecek olan bilgidir. çünki pkk bitti denirken, üzerine gidilmediği için tekrar destek bulup azabilecek nitelikte örgüttür, örnekleri çeşitlidir.