bir deniz feneri değildir.
bir susuz köye çamaşır makinası dağıtmak değildir.
bir domuz gribi uydurması sallayıp aylarca medyada aşı olmayan ölür tehdidinden sonra 50 milyon aşının elde patlaması ancak israilli ihracatçıları zengin etmek değildir.
bir şivan perwer gönlümü eritiyor diyen akepe genel başkanı değildir.
bir seçim propagandası olarak halkı bizi seçmezseniz ekonomi çöker mahvoluruz tehdidi değildir.
bir yabancılara mülkiyet hakkı vermek değildir.
bir tsk töreninde sancak geçerken güneş gözlüğünü takıp yarrak yemiş düşman orospusu gibi yayılarak oturma terbiyesizliği değildir.
kısacası akepenin yediği yüzlerce bokun yanında 3-5 kafa hiçbirşeydir.
ulan deve, türk seçmeni zaten iki kısım. birinci kısım yani azınlıkta olanlar parti programına bakar, ideolojisi vardır, hayali vardır.. onları da toplasan yüzde on barajını geçebilecek bir parti kuramazsın.
ikinci kısım koyun gibi çoğunluğu takip etmeye meyillidir. bunu sen ben biliyoruz da akp bilmiyor öyle mi? hah işte bu yüzden geri zekalısın.. işte bu yüzden ben ve benim gibiler bu ülkeden umudu kesti. bu ülkede anap bile iktidar oldu ona göre konuş.
al bak;
2003 seçimlerinden önce, yani daha akp yeni kurulup *milyon dolarlık seçim yatırımı ile sokaklarda fink atan lüks seçim arabaları ile seçmenin gözünü boyamaya başlamışken ben o zamanki saadet partisi'nin kalesi denen konya'daydım. akp konya mitingi'nin olduğu gün cem uzan'ın pilavlı genç parti mitingi de vardı. ikisi de gözümde pirinç tanesi kadar değer taşımaz ama o gün bir kız arkadaşın akp merakından dolayı akp mitingine gittim.
basiretsiz oluşumdan mı kıt akıllı oluşumdan mı bilmiyorum, o gün mitingde rte hazretleri konuşmasını yaparken vaatlerine "atma recep din kardeşiyiz" repliği ile makara yapıyorum kendi çapımda. hani öyle çap dediğim de 80 cm falan. yani bel çevrem o kadar. yalnız sayın rte'ye o denli yakın bir pozisyondayım ki duyup duymadığını düşünüyorum bir yandan. zaten ortam da tenha. allah da şahit o alanda o gün böbrek taşım düşse seke seke podyuma gidecek. en fazla bin kişi var. ben çapsız çapsız makara yaparken 3-4 metre ötedeki amcalar ters mimikler fırlatmaya başladı. yaptığım makara başıma bela açmasın diye içimden ta*ağımı geçmeye devam ettim. hatta yakın arkadaşlarımdan birisi de genç parti pilavını yerken aradı. o mitingin daha kalabalık daha canlı olduğunu, pilavdır, ettir, ayrandır epey de doyurucu olduğunu ima edip gözlerimden öptü.
işte kainat gizemlerle dolu bir yer ki benim gözümle gördüğüm o mitingde on binlerce kişi varmış. varmış lan akşam televizyon öyle gösterdi. o gün başımıza bir iş geleceğini anlamıştım...
