her şeyi kadere bıraksaydık o zaman yıllar evvel mağara adamlarının öylece yaşayıp gitmeleri gerekirdi. Hala uga buga diyor olurduk. Mesela bir çiçek düşün. Bu çiçeğin tohumunu almışsın toprağın üstüne koymuşsun, sonra demişsin ki 'yav benden bu kadar, gerisini yaradan halleder' böyle iş mi var kardeşim? git tohumun üstüne toprak koy, can suyunu ver. Diyorsun ki yağmuru Allah yağdırsın, Güneşi Allah doğudan zaten ortaya çıkartıyor. Toprak da rüzgardan tozdan kapanır. Her şeyimizi kadere göre yapacaksak o zaman bir tane peygamber gelse, baktı herkese dini yayamıyor, kalsaydık öyle yaşayıp gitseydik. Sanki kaderi biliyorsunuz da bız kıdırı ınınıyırız kısmıttı nı vırsı ı ılıcık. Hele yaptıkları açıklamaya gel. Ölülere daha erken ulaşabildik diye bir avunma cümlesi nasıl çıktı ortaya? dersin ki yarattığımız karmaşadan ötürü mahcubuz, bir daha böyle olmaması için diğer ocaklarda da önlem aldık ve alacağız. Vefat edenlerin ailelerine de başsağlığı dileriz. Bunu söylemek o kadar zor değil yani, böyle bir faciada nasıl yine kendinize pay biçmeye çalışıyorsunuz?
