O %47 YE KÜFREDENLERi ANLAYAMIYORDUM VE MALESEF iÇiNDEYDiM %47 NiN. AMA ARTIK KABUL EDiYORUM A KE PE DEN ADAM OLMAYACAĞINI, ARTIK BEN DE KÜFREDiYORUM iÇiNDE OLDUĞUM O KOYUN SÜRÜSÜNE. ALLAH BiR DAHA O GAFLETE DÜŞÜRMESiN KiMSEYi, YAZIKTIR, GÜNAHTIR. AÇILIM DiYE DiYE ÜLKE KALMADI ELiMiZDE. OSMANLI ZAMANINDA DA AÇILIYORDUK AMA TÜM DÜNYAYA AÇILMA POLiTiKASI iZLiYORDU OSMANLI. BUNLARSA ÜLKEYi AÇIYORLAR KÜRTLERE, PKK YA, ABD YE, iMF YE... VATANSEVERLiK BU DEĞiLDiR TAYYiP, YAPMA ETME YAZIK MiLLETE. ANANI AL GiT ARTIK...
murat tanrısever
türkiyenin toplam asker sayısı yaklaşık 700.000 toplam polis sayısı yaklaşık 180.000 toplam yaklaşık 880.000 silahlı devlet memuru. dünyanın onuncu büyük ordusuna sahip bir ülke ve dağdan gelen 35 piçi büyük bi başarı gibi gösteren hükümet.nerden nereye. nerde yalınayak aç karna süngüyle dünyanın en güçlü ordularını pes ettiren devlet adamları nerde 900.000 tam donanımlı silahlı personeliyle, 35 kişiyi tutuklamamak şartıyla dağdan indirebilmiş ne idiğü belirsiz siyasetçiler.allah türkü korusun.
Sadece unutulmaya yüz tutmuş 'açılım' kelimesine yeniden can vermiştir işte hepsi bu.
Ne acıdır ki uzun zamandır herkesin dilinde kulağında gözünde olan bu meselenin ne olduğu tam olarak kurgulayanlar da dahil bilinmemektedir.
türk devletinin temel değerlerine ve bizzat kendisine uygulanan sabotajın en önemli ayaklarından biri. satırlarca yazmaya gerek yok aslında. çoğu kişi çeşitli görüşler yazmış ancak görünen köy kılavuz istemez. bir devlet ancak bu kadar rezil duruma düşürülebilir. her atılan adım güvenlik güçlerinin terörle mücadelesine zarar veriyor, her söz motivasyonu düşürüyor, her eylem bu ülkede vatansever olmanın ne kadar önemsiz olduğuna bir işaret gibi duruyor. revaçta olanlar ise 2. cumhuriyetçilik ve bölücü-ayrılıkçılık. ülkesini sevenler barbar damgası yiyor . molotof atarak gencecik kızları yakanlar için kimse tek kelime etmezken, teröristin sol bacaklarına taş atanlar ilkel kişiler olarak adlandırılıyor. ancak herkesin aklında bulunsun: bu ülke türk milletinin ülkesidir o kadar basit. bu tapuyu da arkasındaki osmanlı, selçuklu, beylikler mirasından almaktadır. gün türk milleti için karanlık bir gündür doğrudur. ancak unutulmamalıdır ki türk milleti böyle günleri orta asya'da çin ile olan mücadelelerinde de yaşamıştır, kafkaslarda da yaşamıştır, anadolu'da da yaşamıştır. hepsinde sabaha varmasını bilmiş, bu karanlık geceleri yaşatanların hepsinin cezasını kesmiştir. daha karanlık geceler de olacak, sinirimizden ağladığımız , nefretimizden titrediğimiz. ancak mutlaka güneş doğacak bir gün. o zaman biz de hepsine cezalarını keseceğiz. 2.cumhuriyetçisine de, bölücüsüne de, gazetecisine de, sanatçısına da. güneş doğduğunda tekrar kurulacaktır istiklal mahkemeleri ve salkım salkım sallandıracaktır bu ülkeye dinamit koyan herkesi.
kürt açılımı başlığı altında ele alınan konulardan biride üniversitelerde açılacak olan kürdoloji bölümüdür. fakat biraz saçma değil mi? kimler eğitmen olacak bu bölümde? ilköğretim, ortaöğretim, lisans, yüksek lisans, doktora... bıdı bıdı bıdı. anladınız işte, eğitmen olmak için geçilmesi, aşılması gereken bir sürü engel var. zınk diye üniversiteden mi başlayacak bu eğitim? lisede yabancı dil diye bir bölüm var, kürt dili bunların arasına mı girecek?
yoksa yüce devletimiz, çok sevdiği kürt halkı için yurt dışından eğitmen mi getirecek?
bir de şu var; dtp, pkk'yi tanımasın diyorlar, pkk ile görüşmem diyorlar. peki silaha silahla karşılık veren dtp mi ki sen dtp ile konuşuyorsun? dtp'den pkk'yi silmesini beklerken, kürtlerin şöyle büyüdüklerinden haberin var mı; "tüm siyasi ideolojilerimden arınıp pkk'yi reddetsem dahi; anneme ben nasıl hesap veririm?" neden annesine hesap vermek zorunda; anlamadığınız için tekrar ediyorum, pkk kürt halkının yakınlarından oluşur. bunu da geçtim bir dtp üyesi; kandil'e gittiğinde hakkında kaç soruşturma açıyorsun? eee, görüşmeden nasıl aracı olacak? dtp'nin pkk'yi tanımaması, pkk'nin silah bırakmasını sağlayacak mı?
ve şu; sayısını hatırlamadığım ama epey çok olan, dtp gençlik kolları üyesini barış sürecinde tutuklamaya devam ediyorsun. dtp'nin diyarbakır il başkanı'nı tutukluyorsun vs. vs.
konuşuyoruz; ama ucu yok başı yok. bazen popülerite için konuşmak gibi geliyor. biraz daha oy, biraz daha gibi...
akp'nin politikası belli. egemen sınıflara hizmet ediyor. aksini bekleyemeyiz zaten. şu an içerisinde bulunduğumuz süreç, yine egemen sınıfın o bölgede pazara açılmak istemesi. tüsiad yıllardır aynı şeyleri tekrar ediyor. e egemen sınıfla hareket eden bir hükümet için süreç zaten hep böyle işlemiştir. 2 ileri bir geri, 2 ileri bir geri... o yüzden pek panik yapmamak gerek. hatta marksist tanıma genel anlamda uyması güç olan enteresan türkiye adına baktığımızda bu klişe sürece gelmiş olmamız iyidir. çünkü yavaş yavaş tanımını kazanmaya başlıyor. bu da daha kolay bir müdahale demektir.
yinede:
akp'ye kürt açılımı konusunda destek veren biz sosyalistler; onlara bu ve benzeri problemleri aşmaları konusunda, sokakta halkı da arkamıza alarak baskı yapmalıyız. son noktaya kadar. bunu doğu'da devam ettirmenin artık hiçbir mantığı yoktur. artık sesimizi batı'da birleştirmek zorundayız. ve; "muhatapsız çözüm olmaz!" sloganını bastıra bastıra savunmalıyız.
kürt açılımı politikasını desteklemeyen, önden; kemalist, arkadan; stalinist devam ettiren ve kendisine sosyalist diyen sözde partiler, ırk ve sosyalizmi bir araya koymaya çalıştığınız şu politikalarınızı dış dünya'da dillendirmeye kalksanız; size kıçlarıyla güler tüm sosyalistler!
lenin'i hatırladınız mı? hani şu; "uluslar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir!" diyen mükemmel adam. şunu baz alsak; 30 dk'lık bir oylamayla çözülecek bu sorun ama tabii; akp bir sosyalist hükümet değil, bunu ondan beklemek fazla olur. fakat sen sosyalist olduğunu iddia eden kitle, bu yoksa diğer çözüm seçeneklerinde bu politikayı sonuna kadar desteklemek zorunda olmadığını, hangi manyak örneği göz önüne alıp iddia ediyorsun anlayabilmiş değilim...
haa şunu da dersin, beklerim; lenin sosyalist değildir!
gülücüklerimle sözde sosyalist...
masaya oturma süreci içerisinde; elbette çok kan akacaktır. hiç kimse daha masaya oturmadan silah bırakmaz. çünkü pkk, her silah attığında; masaya oturmadan göz korkutmak adına güç kazanmış olacak. çünkü tsk her silah attığında; masaya oturmadan göz korkutmak adına güç kazanmış olacak. üzgünüm ama gerçek bu. ve bunu ben üretmedim. bu politikayı görmemek için kör olmak gerek. ya da romantik...
kapsamlı bir abd planının yürürlükte olduğunun altını çizmekte fayda vardır. AKP hükümetinin iç ve dış politika uygulamaları bu planla bire bir örtüşmektedir. Kürt sorununa ilişkin olarak gündemde olan " açılım " da aynı çerçevede değerlendirilmelidir.
Irak ve Afganistan'daki güçlü direnişi kıramayan ABD'nin bu kez Türkiye'yi kullanarak hegemonyasını güçlendirmeye çalıştığı açıktır.
Burada savaşçı ve " barış " çı politikalar iç içe geçmiştir ve aynı amaca hizmet etmektedir.
Kürt açılımı, öncelikle bu merkezde değerlendirilmelidir. Kendi başına bağımsız bir " Kürt açılımı " ndan söz etmek olanaksızdır. ABD emperyalizminin planları doğrultusunda bölgenin yeniden yapılandırılması için Kürt sorunundan yararlanılmaktadır. AKP burada icracı konumdadır.
yıllar önce iç savaş veya bölünme ile son bulacağını söylediğimiz, akangutların bize götleriyle güldüğü açılım. bekliyoruz efenim, biraz daha açılın bakalım...