aaa! tıklım tıklım iftar çadırlarını unutmayalım şimdi. iftar çadırına muhtaç etmek ayıp değil de iftar çadırı açmak övünç kaynağı(!). halt etmişler sadece kömürmüş makarna da dağıtmışlardı yahu haşlar haşlar yerler. daha ne bekliyoruz bir alkış ülke kurtuldu makarna-kömür var dert yok.
tam bir beyinsizliktir. türkiyede 50 senedir hiç bir partinin ulaşamadığı bir başarıya ulaşmış partinin başarısının arkasındaki gerçeği görmeyenlerin veya görmek istemeyenlerin uydurmasıdır, ulan madem bu iş bu kadar basitti, niye kimse akıl edememiş hayret, bu iş madem parayla dönüyor, iki üç tane iş adamı bir araya gelir bir parti kurar memleketin tozunu attırırlardı, şimdi rahmi koç bir parti kursa, seçim boyunca insanlara odun kömür dağıtsa rahmi koç seçilir mi dersin?
akp'yi sevmem ama, bir çok konuda başarılıdır. akp'nin kömür dağıttığı için iktidar olduğunu sanan dingiller oldukça, akp daha uzun süre de iktidarda olur, polisleri toplar, öğrenci, solcu döver. chp zihniyeti de 'bu halk kömüre kanıyor' diye bağırır çağırır. türkiye'de muhalefetin iktidardan çok daha kötü olduğu aşikar. yumurtadan ötesi yok.
beyaz eşya, kumanya, kömür, bi de bunun dışında yoksulu sürekli yoksul kılarak kendi yardımına muhtaç bırakmak ve yoksulun ödedigi sadece bir kısmını kömür vb. şekillerde yoksula iade ederek iktidarda kalmaktadır.
tabi buna demkrasi de denir sosyal devlet de denir tabi yersen.
qötlerinden uydurulacak bişey kalmayınca maddi durumu iyi olmanların aldıklarını çok görüp, böyle oyunuzu satmayın kampanyası başlatanların ,sosyal devlet anlayışı olmayanların; sadece akp ye nasıl bi çamur atsak deikleri söylemdir.
tabisi bunu kömürle sınırlandıramıyoruz biz. suyu olmayan köye çamaşır, bulaşık makineleri göndermeler, öğrencilere verilen karşıklı burslar, parayı akp'ye akıtanlara akp il meclislerinde verilen koltuklar, garsonundan mağdencisine kadar sömürülen bir halk, gencecik askerleri bok yere takır takır doğu'da vurdurmak, oğullarına gemicikler alıp yumurta fabrikaları açmak, varlığını chp muhelefiyle sürdürüp başka da bir halt yapamamak, olmadı canı sıkılınca üst yargıya sataşmak, yök gibi trt gibi kurumları parsellemek, v.b. bu örnekler o kadar çok çoğaltılabilir ki ne sayfa yeter, ne de ben uğraşırım.açıkcası bir akp ve bir akpcinin açtığı başlıkla bu kadar uğraşamam. özet geçtim sen anladın zaten dimi yanılmıyorum anladığın konusunda??
körü körüne cahilliktir. bunun kömürü var beyaz eşyası var, yamanan köstebek yolları, cebe atılan paralarla çocuklara dağıtılan üç beş oyuncağı var, din üzerinden yürütülen siyaseti var.. Ne kadar ayıp bir kömürle olur mu?
kendi siyaset ve çözüm kabızlığını ve mağlubiyetini görmeyen muhalif erbabının komik sanrısı.
bu kafayla akp daha çok kalır iktidarda. bu ülkede akp'ye oy verenlerin belki de yarıdan fazlası da akp'den memnun değil, lakin başka alternatifi olmadığından akp'ye oy vermektedir, halkı cahillikle suçlayıp, bu insanları akp'ye oy vermeye mecbur edenler utansın.
burada konuşulması gereken kömür değil, türk halkının kömür vb. gibi rüşvetler karşılığında oyunu satma acizliğidir.
evet bir kömürede oyunu satanlar var sorsan bundan son derece memnunlar neden diye soracak olursanız adam deyemiyo ki arkadaş ben işimi kaybettim bu adamların yönetememesi yüzünden. bazen aziz nesin'in az bile söylediğini düşünmek elde değildir.
maLesef ki gerçektir. sadece kömüre bağLamamak gerekir tabi.. buzdoLabı vs. gerçi birçok köyde eLektirik yokmuş ama oLsun kuLLanırLar br gün eLbet. bir sonraki seçimLerden önce de eLektirik getirir erdoğan o köye o zaman kuLLanırLar.
Diğer yandan çok da akıLLıca bir yöntemdir bu "kömür dağıtma" işi. devLetin her zaman yapması gereken birşey oLan "ihtiyacı oLanLara asgari yaşam desteğini sağLamak" günümüzde ikitidarkiLer tarafından bir Lutuf oLarak görüLdüğü için bu haktan yararLanan kişi kendi şansLı sayar ve "evet" demeyi bir borç biLir. BirLir ki kendisi gibi çok kişi vardır ama beLediye onu seçmiştir kömür vermek için, adam ne yapsın sevinir eLbet bu kışı soğukta geçirmeyecektir. ihtiyaçlar hiyerarşisini bilirsiniz önce karnını doyurmak, ısınmak gibi fizyolojik ihtiyaçlar gelir. kişi bunları karşılamadığı sürece, sevgi-saygı-kendini gerçekleştirmek gibi bir üst basamaklara geçemez. işte yurdum insanı da hala karnını doyurmak derdinde olduğu için bu yardımlara ihtiyacı vardır her zaman. ama bu yardımı yapan iktidarın neden bunu seçim öncesi yaptığını ya da neden halkına balık vermek yerine balık tutmayı öğretmediğini düşünmez. ya da düşünmek istemez. çünkü düşününce irdelenecek çok şey vardır.
akp'nin kazancı chp'nin yanlış politikasından kaynaklanır. baykal konuşmaktan başka birşeyler yapsaydı şimdiye kadar 10 kere iktidar olmuştu. akpnin yaptığı bu eylemleri daha önceden düşünüp yapması ve halkını bilgilendirmesi gerekirdi. dönem siyasetçilerinin bulduğu her fırsatta cebini doldurduğu dönemde iktidardan yardım gören halk ise ötesini-berisini pek düşünmeden ve biraz da çıkarını düşünerek (yine de suçlayamıyorum onları) "evet" der ampüle.
halk düşmanı, din düşmanı, kültür düşmanı, demokrasi düşmanı, adalet düşmanı ve başka düşmanlıkları olup halktan oy alamayanların savunduğu argüman kendilerinin olmadığı şeyler yüzünden oy alamayınca oy verenleri kendini kömüre satmakla suçluyorlar.
bu mantıkla gittikleri sürece de ne saygı duyulurlar ne oy alabilirler. bunu öne sürenlerin kendilerine aydın dediklerine aldanmayın hepsi kara cahil. çok basit bir gerçeği bile görmüyorlar.. basit bir örnekle açıklayayım. sevgilisine kötü davranan, onu aşağılayan, inançlarını aşağılayan, adam yerine koymayan bir psikopat, sevgilisini başkasına kaptırınca o adam çıkmasaydı sevgilim beni terketmezdi, hediyelerle kızı kandırdı diyor. sen önce sevgiline ne verdin, ne gibi bir yaşam sundun onu düşün...
chp zihniyeti oldukça bencil ve aptalca. chp başkanının bir skandalı ortaya çıkıyor ve bundan chp'nin güçlenerek çıkacağı sanılıyor. insan bir skandalı ortaya çıkınca çıkar özür diler. nerdeyse böyle bir şey ortaya çıktı diye iktidar olacaklarını sanıyorlar. bu tavırları psikopatlık görüyorum. düşünün birinin dini duygularına önem vermiyorsunuz, aç olmasına önem vermiyorsunuz, ısınacak kömürü olmamasına önem vermiyorsunuz sonra oy istiyorsunuz. inançlarına saygı göstermeyen bir partinin oy alamamasını dini inançları yüzünden akp'ye oy veriyorlar diye suçlama konusu yapıyorsunuz. siz chp'ye oy verenler inançlarınız yada inançsızlıklarınız yüzünden oy vermiyor musunuz?
en garipsediğim şey halkın isteklerini hiçe sayıp bildiğini okuyan bir parti ve görüşünün halkın oy vermesine bahaneler arayıp durması. sen kendini düzelt, oy alma ihtimalin olur ancak bu ihtimaldir sadece. olması gerekeni oldun diye oy alamazsın. olması gerekenden fazlası olman lazım. şimdi şöyle bir örnek vereyim. iki parti var, bir tanesi halkın inançlarına saygı gösteriyor, sorunlarını düzeltmek için kanunlar çıkartıyor. diğer parti bu inançları yaşamak için gerekli özgürlüklerin tekrar kısıtlanması için çıkarılan kanunları anayasa mahkemesinde iptal ettiriyor. seçim zamanı gelince türban açılımı yapıyorlar ve türbanlıları adam yerine koyuyoruz diyorlar. bundan oy alabileceklerini zannediyorlar. iyi de yaptığın ile söylediğin birbirini tutmuyor. tutsa bile özünde zaten inançlıların yanında olan bir parti var. sen olman gerekeni oldun diye oy alamazsın. ancak oy verilebilecek normal bir parti görünebilirsin.
bu durumda inançlıların yanında olan bir partiyi kapattırarak kendileri ile aynı çizgide olan partilerin yaşamasına ve "kendilerince" eşit şartlara gelmeye çalışıyorlar. kendini düzeltmek, halkıyla uyumlu olmak yerine karşı olduğu siyasi görüşü yok etmeyi seçmek ne demokrasiye ne insan haklarına sığar. halkın olduğu şeyle sorunları olmayan partiler varken chp gibi halkı olmadığı şeyler olmasına zorlayan bir parti oy alamaz. siyasi partiler kendi argümanlarını sunar ve beğenildikleri ölçüde oy alırlar. siyasi görüşlerin halkı asimile etme çabası onlara olan nefreti artırır sadece... hele demokrasilerde böyle partilere yaşam şansı bile verilmez. fakat ne hikmetse halkına yasaklar koyan bir parti kapatılmıyor ama halkı ile uyumlu davranan partiler kapatılmaya kalkıyor.
din ve siyaset ilişkisi bizim ülkemizde yasak ve istenmeyen bir durum olarak gösterilir. bizimkilerin kabullenemediği fakat tüm dünyanın kabul ettiği bir gerçek vardır. insanların inançları siyasetin tam merkezindedir. dini inançlar ise bu inançların en merkezinde yer alır. dini siyasete alet etmek tüm dünyada normal karşılanırken bizim ülkemizde din ile siyaset ayrılmaya çalışılır. maalesef buna ne kadar engel olmak istesenizde sizin demenizle, koyduğunuz kanunlarla engel olamazsınız. bir kanunun uygulanabilir olması için o kanuna uymayı kabul eden bir toplum olması gerekir. çok absürt bir örnek vereyim. adam öldürmek kanunlara göre suç. fakat toplumun çoğunluğu buna uymayı red edip insanları yakalayıp pişirip yiyorsa bu kanunu uygulayabilir misiniz? yani siz istediğiniz kadar din siyaset ilişkisini kanunlarla engellemeye çalışın, toplumlar bunu kabullenmez. tepeden inme kanunlarınız bu halk ile uyumsuz ise toplumu değiştiremezsiniz ama kanunlar değiştirilebilir. demokrasi dediğin şey de insanların kendilerinin istediği yönde yönetmesini istediği insanları seçmesidir. insanlar kömür için oy veriyor argümanını savunuyorsanız; demek ki insanlar kömür verecek yöneticiler istiyor demektir. buna karşı çıkmak yerine siz de kömür vereceksiniz. insanlar türban takmak istiyorlarsa siz de türbana serbestlik vereceksiniz.
kişisel özgürlükler "başkalarına zarar vermediği sürece serbesttir". bu temel kural tüm dünyaca bilinir. bu özgürlüklere karşı çıkıp halkınla, halkını boşver dünya ile uyumsuz olduğun sürece oy alman da ancak seninle aynı ideolojide olan faşistlerden mümkün olur. yıllar geçecek, su mecrasını bulacak. bugün dinci diye kapatılan partiler yerine halkına faşizan tavırlarıyla zulüm edenler hitler ile aynı kefeye konacak ve kapatılacak. bu yazdığımı şiddetle red eden faşistler elbet çıkacak. temel özgürlüklere hem karşı olup faşist olmadığını söylemek de tam bir aptallık. önce özgürlük kavramının anlamını öğrenin. kömür için oy vermek bile bir özgürlüktür. başkalarına zararı olmayan herşey özgürce kullanılabilir.
(bkz: özgürlük)
Ben bilmeden rus kadın da dağıtmadıysa, kömür sayesinde iktidar olmuştur.
-Zihinsel engelli gençlere bile görevliler tarafından oy kullandırılmıştır.
-Adını bile hatırlamayan bunamış yaşlı insanlar, huzur evlerinden toplanıp sandık başına götürülmüştür.
-Chp ve mhp'ye atılan oylar yakılmıştır.
-Bir sandıktan oylar kaçırılırken birkaç kişi yakalanmıştır. Kim bilir yakalanmayan kaç hırsız vardır...
-Oy sayımı sırasında sürekli elektrik kesintileri yaşanmıştır. Elektrik kesintisi öncesi akpnin %17de olduğu yerlerde elektrik geldiğinde %40a sıçrama yaşanmıştır. Kimse de "birader ne iş?" diyememiştir.
-sıkmabaş başına üç oy kullanma hakkı verilmiştir.
-Tutulmayan vaadler verilmiş, en kolay iş olan dokunulmazlıkların kaldırılması konusundaki değişiklik yedi yıldır yapılmamıştır. Sebebi de gayet açıktır.
Bu kadar şeyin üstüne de kalkıp "akp hakkıyla iktidar oldu, müslümandır, kesinlikle çalmaz, amerikan uşaklığı yapmaz" demek gerçekçilikten uzakta kalmanın ötesinde cahilliktir hatta hainliktir.