gazete manşetlerinden ziyade yasalarda yapıyorlar bunu. fena halde komik duruma düşüyorlar ama farkında değiller. ya da farkındalar ama milleti gerizekalı bellediler iyice.
bir yasayı değiştiriyorlar kelime oyunlarıyla örneğin, aradan yıllar geçip rüzgar tersine dönüp kendilerine doğru esince kendi değiştirdikleri yasayı tekrar değiştiriyorlar kelime oyunlarıyla. sonra rüzgar yine eser ve yine kendi yararlarına yasalar değişir.
akp mantığı bu işte.
ama ne var biliyor musun?
şu bana haz verdi.
hani 17 aralık soruşturmasının patlak verdiği günlerde tayyip açılışa gitti (yalandan açılışlar yapar ya hani. açılmış tesise açılış yapmışlığı var bu adamın. sıkıntılı biraz) bir şehre ve yusuf yusuf etti, elinden telefonunu düşürmedi, bilal oğlanla görüşmeler yaptı, hani deli gibi tırstı ya. onun o korkaklığı yetti bana. şimdilik. nabzım dinlendi.
yüce divan'a gittiğinde de adalete inanıcam belki tekrardan.
(musul'u ele geçirip, elçiliğimizi basıp, konsolosumuzu ve kahraman (!) özel harekatçılarımızı tek bir kurşun sıkmadan rehin alan işid terör örgütüne için)
"terörist" yerine "unsur"
kelimelerinin kullanılması (bizzat rte tarafından)
"rehine" yerine "alıkonulan" kelimesinin kullanılması hep bu anlayışın ürünü.
(işid'in rehne aldığı vatandaşlarımız için Dışişleri Bakan Yardımcısı naci Koru'nun açıklaması) http://www.sabah.com.tr/G...-degiller-alikonuluyorlar
yolsuzluk iddialarına karşın, o kadar yol yaptık demek. kavat diyen valinin, kavat demedim, kavas dedim demesi... yakında "ananas aldırdıma" kadar düşerlerse eğer, ülkenin fişini çekip artık yatalım derim.
Olaya, Tayyip Erdoğan diye değil, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı diye bakalım. Barzani diye de değil, Ortadoğu'da yükselen Kürt hareketleri içinde şiddete başvurmayan ılımlı bir lider diye bakalım.
sen bilmem nesin büyük düşün.
ileri demokrasi.
türkiye bir değişim süreci içerisinde.
türkiye orta doğunun lideri.
gibi saçma sapan oyunlardır. ama işe yarıyor. bu gibi gaz söylemlerden hoşlanan büyük bir kesimimiz var.