Tasarımı ve patenti başka ülkelere ait olan teknoloji ürünlerinin tanıtımlarında, sıkça karşımıza çıkar, bu kelime oyunları. Tüm parçalar yurt dışından gelir, buradaki lego mühendisleri onları birleştirir ve sonra birileri çıkar ve bu ürünleri: 'yüzde yüz yerli sermaye ile yapılmış...' şeklinde tanıtır. Bu durum, bahsi geçen konuya örnek olarak söylenebilir.
Bireysel Emeklilik Sistemi dışında kalan tüm çalışanlar zorunlu olarak sisteme dahil edilecek. Sisteme dahil edilen herkesten zorunlu olarak 6 ay boyunca 100'er lira kesinti yapılacak. Mehmet Şimşek bunun bir zorunluluk olmadığını, herkesin "otomatik" olarak sisteme katılacağını söyledi. link
yurdum insanı ancak bu kadar güzel eşşşşşek yerine konulabilir.
günlerdir kilis'e top atılıyor, bomba atılıyor.
atılan yer neresi? sınırın suriye tarafı
atan kim? işid!
rakamlar ne?
iki ayda 45 roket atmışlar.. 17 kişi ölmüş, yüze yakın yaralı var.
buna rağmen haberler nasıl?
kilis'e top düştü!
düştü ne amk?
doğa olayı mı bu?
cumhurbaşkanı sözcüsü ibrahim kalın açıklama yapıyor.
saldırıların bilinçli yapıldığına dair ellerinde somut bir bilgi yok!
ulan siz değil miydiniz suriye uçağı düştüğünde sınır namustur edebiyatı yapan?
noldu şimdi sınır toplarla füzelerle folloş oldu.
rusya s-400 leri koydu ve alenen tehdit etti.
it gibi tırstığınızdan sesinizi çıkaramıyorsunuz!
2015 ağustos'unda genel seçim yapıldı. hdp barajı geçince ve akp tek başına iktidar olamayınca ak cb rte seçimleri yeniletmek için milli mücadele verdi ve başarılı oldu. şimdi 1 kasımda seçimlere gidilecek. ne olduysa bu karar sonrası oldu her gün terör ve şehit haberlerinin olduğu günlere geri döndük!
her seçimde olduğu gibi seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte akp "milliyetçi" (!) oldu.
şaşırdık mı?
tabi ki hayır!
neyse bu başlığı ilgilendiren kısım şu!
seçimlerde güneydoğuda sandık güvenliğinden endişe edne akp sandıkların taşınması için ysk ya başvurdu. ysk da bunu reddetti.
cb her zamanki gibi köpürdü vs.
ama açıklaması klasik ak manevra...
"Sandık taşıma olarak değil, burada sandıkların yer belirlenmesi olarak bunu değerlendirmek lazım"
akp'ye ilk kez koalisyon yolları gözüktü. gel gelelim muhalefetin 2 ana şartı var.
1 yolsuzlukların üzerine gidilsin
2 cumhurbaşkanı yasal sınırlarına çekilsin!
davutoğlu hükumet kurma görevini aldı koalisyon pazarlıklarına başlayacak.
hiç bir şartımız yok diyor!ama sonra ekliyor. "hükumet dışı tartışmalara girmeyeceğiz"
yani cumhurbaşkanına dokundurtmam!
sonra "helalleşme seferberliği ilan edelim" yani yolsuzluklara göz yumun!
eski defterleri açmayın!
sonra görüşmeler olumsuz sonuçlanınca biz her şeyi yaptık ama bunlar kabul etmedi diyecekler!
Güncel olanı her ekonomik iyileştirme için "kaynak yok" tur. Hani şu 3 milyar dolara havalimanı, 300 milyon tl ye konut yaptırırken hiç sorun olmayan kaynak.
olaylar çığrından çıktı mı, kafamız basmıyor, önleyemiyoruz yerine "algı operasyonu", "dış tehditler", "paralel yapı". boru gibi zam yerine naif "güncelleme".
--- alıntı ---
Kapitalizm sahne ismi olarak pazar eknomisini kullanıyor; emperyalizme ise küreselleşme deniyor; cücelere çocuk demek gibi bir şey bu; oportunizm pragmatizm oldu; ihanetin adı realizm; yoksullara yoksun, dar gelirli ya da kıt kaynaklı insanlar deniyor; yoksul çocukların eğitim sistemi tarafından dışlanması, eğitimi yarıda bırakma adı altında tanıtılıyor; patronun, işçinin tazminatsız ve açıklamasız işine son verme hakkına emek piyasasının esnekliği deniyor; resmi dil, kadın haklarını azınlık hakları arasında tanıyor, insanlığın yarısını oluşturan erkekler çoğunlukmuş gibi; askeri diktatörlük yerine süreç deniyor; işkenceye, yasadışı baskı ya da fiziksel ve psikolojik baskı deniyor; hırsızlar iyi bir aileden olunca, kleptoman oluyor; kamu kaynaklarının çürümüş bir politika tarafından boşaltılmasının adı yasadışı servet edinme oluyor; otomobillerin işlediği suçlara kaza deniyor
1995te Fransa Güney Pasifikte nükleer denemeler yaparken, Fransız Büyükelçisi Yeni Zelandada açıkladı: Bu bomba kelimesi hoşuma gitmiyor, bomba değil bunlar, bunlar patlayan mekanizmalar; Kolombiyada askerin himayesi altında insanları öldüren bazı grupların adı ortak yaşam; Şili diktatörlüğündeki toplama kamplarından birinin adı haysiyet, Uruguay diktatörlüğünün en büyük cezaevinin adı özgürlük; 1997de Chiapasta Acteal Köyünün kilisesinde dua ederken tamamı çocuk ve kadın kırk beş köylüyü arkadan makineli tüfekle tarayan yarı askeri örgütün adı barış ve adaletti
--- alıntı --- http://www.sozcu.com.tr/2...o-galeano-anilari-807940/
ama gelin görün ki Bu %50'nin kaça tekabül ettiğini söylemiyorlar!
%50 rakımının büyüklüğü ile algı operasyonu yapıyorlar.
haberin devamında türk tabipler birliği açıklama yapmış
-- alıntı ---
Sayın Başbakanın bugün bizlere bir müjde verdiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Başbakanın açıklamasında vaat ettiği zam nöbet ücretlerine dairdir. Yani yapılan sağlıkçıya %50 zam değil, nöbet ücretlerine yapılan artıştır. Bir asistanın saatlik nöbet ücreti 7 TL, 30 yıllık uzman hekimin saatlik nöbet ücreti 7 lira 80 kuruştur. Yani vaat edilen artış 3.5 liralık bir artıştır. Kuşkusuz Sayın Başbakanın bilgisindedir ki kamuda çalışanlar için aylık nöbet saatlerinde ödeme 130 saat ile sınırlıdır. Yani; 3 günde bir nöbet tutan bir asistan ayda 160-180 saat fazladan çalışmakta, bunun 130 saati ücretlendirilirken nöbetin kalan kısmı angarya olarak tutulmaktadır.
Kamuoyunda Çalışanlara bol para veriyoruz algısı yaratmaya yönelik bu tarz girişimlere bütün kamu çalışanları zaman zaman maruz kalmaktadır. Gerçek olan 3.5 liradır. Bunu da müjde olarak değerlendirmek mümkün değildir.
Başta Türk Tabipleri Birliği olmak üzere sağlık çalışanlarının yükselttiği tepkiler ve eylem kararlılıkları belli ki hükümeti bazı kararlar almaya zorluyor. Ancak bizim kastettiğimiz iyileşme bu değildir. Sağlık çalışanlarının hem sağlık hakkı için hem de kendi özlük hakları için mücadeleleri kararlılıkla devam edecek. Hükümeti ve sağlık bakanlığını sağlık çalışanlarının özlük haklarını geliştirme konusunda daha samimi ve gerçekçi adımlar atmaya çağırıyoruz.
-- alıntı ---