neredeyse 'bizi kapatın!' diye ilan verecek kadar mağdurizm bağımlısı olan akp'nin, açılacak bir kapatma davası sonunda göbek atarak rahatlayacağı türden bir kaşıntıdır.
bu kaşıntı olmasaydı devletimizin sinir uçlarının sabırlarını ve tepkilerini göremeyecektik. mesela bir parti şeriatın odağı haline geldiği kararı alınıyor fakat o parti kapatılamıyor. neden? çünkü bu yargı işlediğini kabul ettiği suçun cezasını dış ülkeler ve dünya platformuna açıklayamacağı için veremiyor. yoksa kuralları demokrasi adına mı uygulamadığını sanıyorsunuz? akp gene sürekli tsk sindiriyor hatta eziyor fakat onlarca siyasi müdahale ve darbe yapmış tsk sesini çıkaramıyor. neden? çünkü abd, nato ve dış dünyanın tepkisinden korkuyor. halkuki istemediği iktidarı darbeler ile indiren bir geleneğe sahip bir ordudur. gerçeklere indirgendiğinde işin aslı öyle olmuyor. eğer ki akp'nin bu kaşıntısına müdahale etseler türkiye sınırlarının dışına bir daha çıkamayacaklarını biliyorlar. herkes ulu orta yerde akp'nin abd'nin maşası olduğunu dile getiriyor. fakat kimse bizim devletin sinir uçlarının yada başka bir deyişle kurum ve kuruluşlarının abd'nin maşası olduğunu göremiyor. akp'nin bu kaşıntısı sayesinde aslında dışa bağımlı, kendi vatandaşından çok dışarda bulunan abilerini düşünen kurumlarımız olduğunu öğrendik.
peki ya akp mi? akp bugün var, yarın yok. yada bugün, yarın var. iki gün sonra yok. fakat her zaman olan devlet organlarımızın işleyişini ve mantığını sorgulamak esas olacaktır.
oy nedenlidir. ortamı sürekli gererek yine bir açıklama veya dava istemektedir. böylece derhal bir erken seçime gidilecek * ve 3. seçimine de mazlum rolünde girerek oy kaybını minumuma indirmek amaçlıdır.
