mevcut muhalefetle asla görülemeyecek gün. milletvekilleri ? bırak allasen hepsi oyuncak, hepsi orda parasının derdinde tiyatro sahnesinde rol yapan insanlar. sırf kılıçdaroğlu, bahçeli işi değil, o mecliste bulunan herkes aynı. bir tane adam yok ki. hepsi aynı bokun türevleri. yok ailem çocuğum var, yok bilmemnem var diye sadece rahatına bakar o herifler. milletini temsil ettiği yok. yalandan iki üç coşturucu laf söylerler, facebook "komünüz"lerinin içi rahatlasın paylaşacak vidyoları olsun diye. yok ki uğur mumcu gibi insanlar artık. ortada kurulmuş plana en ufak etkide bulunabilecek hiçbir kimse yok. halk desen yatıyor, yatmayanlar desen çoğu cahil. peeeyy
parasız kitap dağıtımına akp başladı zannedenlerin iktidardan giderse felaket olur sanmalarıdır. kara elmas üniversitesini de akp açtı zaten. one minute bir şovdu ve o şovun arkasından oecd üyeliğine kabul ettik israil'i. bakın kürecikte bir radarcık kurdurduk israil için.
olayı siyaset olarak düşünenler şüphesiz yanılgı içerisindedir.
bu tip insanlar yüzünden bu ülke şimdiye kadar böyle geri kalmıştır. sırf "a" partiliyim diye partisine oy vermekte ısrar edenler, kendi çıkarlarına ters düşen bir mevzuda iktidarda bulunan partiyi yerenler, cahil hala gelişememiş çıkarcı bencil insanlardır.
bugün akp'nin düşmesini isteyen insanlar yarını planlamadan bu düşünce içerisinde iseler ahmaklıktan öteye gidemezler. eğer ki ülkeyi dünya çapında bir ülke haline getirecek halkı refaha kavuşturacak bir kişi varsa aday buyursun gelsin başımız gözümüz üstünde yeri var hangi partiden olduğuna bakmaksızın anında oy verelim. zira şu an mevcut bulunan başbakanın bırakın önünde, yanında eş değer olmayı da bırakın, az biraz gerisinde bile olabilecek tek bir insan yok bu acı gerçeği herkes aslında çok iyi biliyor ve dediğim gibi particilik uğruna ısrarla yermeye devam ediyor. kabul edilmesi gerek bir gerçek vardır. insan mal olsa bunları yine görür ama kör gibi davranılan gelişmelere baktığımız da insanalara acıyorum.
doğrular kişilerin çıkarlarına ters düşüyor diye yönetimden şikayetçi olunmaz. çok ufak örneklerle bunları teyit edelim. taner yıldızın meclise sunacağı şu olaya dikkatle bakalım memurlara cumartesi çalışma zorunluluğu getirilmesi! evet birçok memurun zoruna gidecektir ama olması gereken budur herkes çok iyi biliyor. emekli maaşlarına fazla zam yapılmıyor emeklilerin ve çevresindekilerin zoruna gidiyor, doğrusu bu değil midir? bir ülke de çalışmayan insana para akıtılırsa bu ülkeyi ekonomik çöküntüye uğratır. fazla zam yapamazsınız bunlar ekonominin gerekleridir. ha diyecekler ki o zaman yaşam refahı istiyoruz bu ülkede; iyi de bu iktidarın suçumu? adamlar ülkeyi öyle bir batıktan aldılar ki öyle 5-10 yılda avrupa standartlarıda refaha ulaştırmak hiç kolay değil sabıredilmesi gerekir. özelliştirme yapıldı diye karşı çıkanlar özelleştirilen kurumlardaki karlardan, devletin uğradığı zararların önünün kesilmesinden ve bu kurumlarda çalışanların yata yata maaş ve fazla mesai aldıklarından üstüne bir de bu kurumlarda doğru dürüst iş yapılmadığından haberleri var mı? elbette istisnai çalışan insanlar vardı ama bu iyice sömürüye dönüşmüştü bazı kimselerce. ayrıntılar için araştırma yapmak yeterlidir. belgeleriyle!
sabaha kadar anlatsak bitmez ama kısaca özetleyeyim;
-önce amerikanın adamı dediler yemedi tutmadı olayı kapattılar
-israilin adamı dediler one minute ile dalga geçtiler yemedi tutmadı üstünü kapattılar
-pkk yanlısı dediler yemedi tutmadı üstünü kapattılar
-oduyu çökertmeye çalışıyor dediler yapılan pislikler gün yüzüne çıkınca çenelerini kapattılar
-şeriatı getirecek dinci yobaz dediler yemedi tutmadı üstünü kapattılar
-ordan burdan oy toplamak için rant sağlıyor dediler şimdi bu yolda gidiyorlar çok sürmez üstünü kapatırlar yeni bir iftira bulurlar.
çıkarlarına ters gelen insanlar yalan yanlış asparagas haberlerle insanları kışkırtmaya çalışıyor bazı araştırma yapmayan nankör cahil insanlar onların laflarına uydum kalabalığa deyip inanıyorlar. adamlar belgelerle konuşuyor ötesi yok!
gelelim yanlışlar elbetteki yanlışlar olacaktır vardır ama başbakan ne güzel söylüyor varsa muhalefetin çözüm önerisi gelin görüşelim doğru yolu bulalım diyor ama nerde çamur at izi kalsın mantığından öte gidemiyor insanlar.
bir diğer husus ve en önemli husus şudur ki;
bir ülkeyi yönetmek(hele de türkiye gibi) öyle kolay değil, harita üzerinde ülke fethetmek gibi oturduğun yerde boş boş konuşarak ülke yönetilmiyor ne zorluklar ne sıkıntılarla karşılaşıyor başbakan bunlara rağmen bir şeyler yapabiliyorsa ne mutlu.
ne güzel verdiği sözlerin de hepsini yerine getirdiler bu zamana kadar hiç bir siyasetçi bunu yapmadı bazıları bunu çok çabuk unuttular!
yapılan hizmetlere hatırladığımız kadarıyla da örnekler verelim;
-okullarda parasız dağıtılan kitaplar
(buna bile bok attılar)
-sağlık sektöründe yapılan devrimler
(zor da olsa kabul ediyorlar)
-illere ve ilçelere yapılan yatırımlar
(bilmeyenlerin laf atması çok normal)
-yeni adliye binaları hastaneler ve alt ürünleri
(siyaset uğruna nankörlük ediyorlar)
-sağlanan iş istihdamları
(araştırın ve görün önceden ziraat mühendisleri veterinerler iş bulamazdı adam kadro açtı bir sürü haberiniz var mı bunlardan?)
-yaşlılara özürlülere yoksullara verilen fak fon yardımları odun kömür yardımları
(yandaşlara peşkeş dediler gerzekler bu yardımların bir komisyon tarafından verildiğinden bihaber)
-insanların özgürce dinlerini yaşayabilmeleri
(genellikle dinsiz kesimin zoruna giden bu kısım olduğu için bu kadar zorlarına gidiyor)
-kurumlardaki sağlanan disiplin
(hala var sıkıntı elbette ama esikisinden çok çok daha iyi zaman geçtikçe bu düzeliyor)
-hukukta sağlanan adaletler
(yeni anayasa ile çok daha iyi olacak. tabi dikta yönetimi olacak diye çamur atıyorlar oysaki kanunların ne kadar gevşek olduğunu herkes çok iyi biliyor etrafta tecavüzcülerin katillerin elini kolunu sallayarak gezdiğini çok iyi biliyor)
esasında çok fazla söze gerek yok biraz araştırma yapmak her şeyi görmek için yeterli ama objektif araştırınız at gözlüğü ile değil!
parti olarak değilde akp ile vücut bulan bu zihniyet-siyasi anlayış kolay kolay alt edilemeyecek gibidir. ama millet enayilik edip o eski tahakkümcü-darbeci-hortumcu-basiretsiz vs. yapıdaki anlayışlara kendini teslim ederse işte o vakit bahsi geçen o gündür. ilk önce gecelik faizler tavan yapar, gerisini biliyoruz...
"Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes
Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es..."
n.f.k.
demokrasi, kazananların da bir gün kaybedecekleri bir rejim olduğuna göre er ya da geç gelecek olan gündür. pek tabi rejim değişmediği sürece. bu adamların öyle bir niyeti olduğunu da sanmıyorum. ileri demokrasi safsatası altında zaten herşeyi giydirebiliyorlar saf milletimize.
malesef çok yakın olmayan gündür. çünkü bu on yıllık bir yapılanma. ve tek seçimle bunun bitmesi mümkün değil. hele ki şu anki siyasi partilerin ve ortadoğu'nun durmuna bakacak olursak neredeyse imkansız. komşu ülkeler de, "müttefik" olduğumuz ülkeler de, yabancı yatırımcılar da iktidarın aynı şekilde görevine devam etmesini istiyor. herkes istikrarlı bir türkiye'nin daha güçlü olacağı ve bu gücün bir çok emelde rahatlıkla kullanılabileceğini biliyor. sanki laiklik, kürt sorunu, türban sorunu obama'nın ya da merkel'in umurunda mı? tabiki de hayır. yeni sgk yasası sonrası abd dış işleri açıklama mı yaptı? tabiki de hayır. yani bizim içeride ne derece ezildiğimizin dışarıda zerre kadar önemi yok. herkes kendi çıkarı için akp iktidarını destekliyor. hatta ülkemizdeki sanayiciler de. çünkü işçi ve memurun neredeyse tüm özlük hakları elinden alındı ve alınmaya da devam ediyor. akp'nin iktidar olduğu, başbakan'ın senin oğlun da işsiz kalsın diyebildiği bir ortamda, patronlar bundan cesaret alarak her uygulamayı mübah görüyorlar. bugün türkiye'nin kamusal her alanında akp'nin adamları var. hem de hepsi kritik görevlerde. iktidardaki chp ya da mhp olsaydı da aynı olacaktı. benim isteğim halkına zulmetmeyen, kadınların, öğrencilerin, işçi ve memurların hakkını gözeten, çevreye ve bilime yatırım yapabilen, eğitimi birinci hedef olarak koymuş bir iktidarın başta olmasıdır. o günü görür müyüm bilmiyorum.
bugün akp, muhaliflere ne yapıyorsa; o gün de iktidar, akp yandaşlarına aynısını yapacaktır. bir baltaya sap olamamamız ve olamayacağımızın yegane sebebidir;
yahu siyasetten anlamak lazım değil bana göre, nedir yani, akp iktidarda olmayınca çözülecek mi tüm mesele?
akp'li değilim, haz etmem, ama bir başkasının- en azından şuanki mevcut adaylar arasından- gelipte türkiye üzerindeki buhranlı havayı şak diye kaldırabileceğini de sanmıyorum.
kesinlikle memnun değilim şuan ki iktidardan, ne geldiyse başımıza onlar yüzünden geldi.
ama bizim akp karşıtı vatandaşımız akp gidince bayram edeceklerini sanıyorlar!
bu ne yaman çelişkidir!
bilmem farkında mı bayram edecek arkadaşlar, her yerde kemikleşmiş bir akp var, bundan sonra bir günde, sadece tayyip gitti diye bitecek mi her şey?
daha da kaosa sürükleniyor ülke.. ekonomi bozuk, adalet sistemi sağlıksız..
dahası halkın önemli kısmı borçla harçla ayakta, yani fakir!
ee, gitti diyelim tayyip ve arkasındaki güruh, sonra?
diyelim ki koalisyon oldu, ya da farklı görüşteki bir parti iktidar oldu.
seçimler yakın olsaydı fenerbahçe onu iktidardan alırdı. ancak büyük orta doğu projesine göre en az 2020'ye kadar bırakmazlar bu işi. obama değişir başka biri gelir ve türkiye'dende yeni bir kahraman çıkarsa belki.
- koalisyon hükümetleri dönemi tekrar başlar, ekonomi dibe vurur, bankalar hortumlanır
- tüsiad patronlarına gün doğar. suni ekonomik kriz çıkarılır insanlar haksız yere işten atılır, kriz var bahanesiyle çalıştırılanlar karın tokluğuna çalıştırılır
- israil'e ihalesiz siparişler verilmeye başlar,
- ayakta kalan bankalar temerrüt faizi adı altında kredi borcu olanların evlerine haciz kamyonları gönderir, milletin eşyasını alır yahudi bezirganlara verir parasını kurtarır,
- silah alımlarında komisyonlardan vole vuran paşalara gün doğar,
- kamu kurumlarının başındaki dindar insanlar tasfiye edilir sgk hırsızları tekrar o makamlara yerleşir,
- sokakta, camide, ordu'da namaz kılan, annesi, kardeşi, karısı türbanlı olanlar fişlenir.