En büyük ideoloji bir ideolojiye tabii olmamaktır.
Bunu bütün dünya öğrendi bi diz öğrenemediniz.
Sonu -izm ile biten her akım belli kalıplara hapsolmak zorundadır. Bu durum da o ideolojilerin belli bi yere kadar ilerlemesine izin verir. Ondan öteye geçirmez.
programında muhafazakar-demokrat yazar. hangi siyaset bilimci muhafazakarlıkla demokratlığın bir arada bulunmasını kabul eder, anlam verilemez. ha, bilimi siyasete uydurursan, iki tane tetikçi profesöre kitap yazdırırsın, kabul edilir.
kendisine tam biat eden zenginler yaratmaktır. bu zenginlere sürekli ihaleler verirler sürekli iş paslarlar sürekli korur kollarlar. sonra bu zenginler iyice nüfuslanır parasını haddi hesabı olmaz büyüdükçe istihdam yaratır doğal olarak binlerce çalışanı olur ve etrafında binlerce yalakaları olur.
bu şekilde biat silsilesi yaratılır. en tepede malum şahıs vardır onun altında kademe kademe birbirine biat eden tipler olur. matruşka bebekleri gibi düşün içinden habire başka bebekler çıkıyor. en alt kademede ise on binlerce vatandaş vardır. bu yapılanma hem rant imkanı verir para havuzu oluşur ve o havuz hep en tepedekine doğru akar hemde oy potansiyelidir.
AKP muhafazakar değil yeni-muhafazakar (neo-con) bir partidir. ideolojisi de yeni sağ olarak tanımlanır. Neoliberalizm ile yeni-muhafazakar bileşenlerden oluşan yeni sağ devleti sağlık, eğitim, güvenlik gibi alanlardan uzaklaştırıp hepsinin özelleştirilmesini talep eder. Toplumsal dayanışmayı da devlet eliyle değil STK'lar, aile ve dini kurumlar üzerinden yürütür.
AKP evet dinci bir partidir ama gerekirse dini de satıp paraya çevirebilir, tüm motivasyonu ekonomik verimlilik ve kazanç üzerinedir.
Yeni sağda devletler bir şirket mantığıyla yönetilir ve tek amaç kar etmektir.
Ayrıca AKP sapına kadar popülist bir partidir. Gerektiğinde milliyetçiliği ayaklarının altına alır gerektiğinde de AFrin'e operasyon çekip ayaklar altına aldığı Türk bayrağını asar.