evet efendim. halkımıza o kadar yakındır ki gariban çiftçiye 'ananı da al git' diyebilir.
o kadar yakındır ki, oğlu için iş isteyen 60-70 yaşındaki ihtiyar amcaya 'senin çocuğun da işsiz kalsın, ne yapalım' diyebiliyor, 'öldük bittik.' diyen 65 yaşındaki çiftçiye 'kalk ayağa' diye bağırabiliyor. seviyorum akp'yi abi! akp harbiden halka çok yakın...
edit: burada yazanlar bilindiği üzere yaşanmış olaylardan alınmıştır. eksileyenler beni mi yoksa akp yi eksiliyorsunuz? akp'yi eksiliyorsanız sandıkta da görmek isteriz bu yeteneğinizi. beni eksiliyorsanız zaten diyecek sözüm yok...
o kadar yakındır ki hatta işsiz kalan sigortalı halkının hastanede muayene olma hakkını bile yasal olarak engellemiştir ki bu uygulama hiç şüphesiz insan haklarına aykırıdır. (bkz: human rights now)
(bkz: nabza göre şerbet vermek)
durum, budur!
akabinde:
(bkz: kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez)
oy işte... nelere kadir! samimi demesin kimse! riya diyoruz biz buna. bunlar seçim zamanında nazım hikmet'in tam sayfa ilanını vererek izmirlilere şirin görünmek isterler! aynı bunlar arada alevicilik oynar. yatıp kalkıp muhalefete duacı olsunlar. baykal ve bahçeli'nin toplamı erdoğan yapmaz. akp için büyük şans bu iki başarısız liderin partilerinin başına çoraklanıp kalması. bunların hepsi birbirinden besleniyor birinin varlığı diğerinin sebebi, o denli.
akp nin halka yakın olması ile ilgili durum değil sadece kendi kitlesine yakın olması durumudur. zaten oyunu verecek adamdan oy isteme durumudur medya şişirmesidir.
dostlar alışverişte görsündür!
-adamlar amma da çalışıyor hacı. vızır vızır...
+ işsizlikten haberin yok galiba senin...
-iyi çalışıyor herifler.
+işsizlik, sınıf farkının keskinleşmesi diyorum.
-oyumu gene bunlara veririm ben. tayyip, halk çocuğu!
+ riya yapıyorlar, bunlar kendine müslüman aslında!
- benim oğlanı işe alacaklar...
+.........çıt çıkmaz!
uzun süren sessizlikten sonra, iç geçirilir hem de derin derin...