karşılarında adam akıllı muhalefet olmadığı için, yoldaşlarını zengin ettikleri için, ananıda al git dedikleri için, dini zırh gibi görüp ona sığınıp memleketin içine ettikleri için..
cuntanın karşısında bir kaya gibi dik durdugu için, delikanlı ve şerefli oldugu için, israil e hakettigi muamelesyi yaptıgı için, abd nin ve avrupanın ekonomik krizde çökmesine ragmen türkiye de krizin hissedilmesinin olabildigince aza indirgedigi için, sapına kadar delikanlı oldugu için oy alıyor olabilir mi?
terör örgütlerine avukatlık yapmadıgı için, dersimin yakılmasından üzüntü duydugu için, terörü aslında "kimin" işi oldugunu bildigi ve ortaya çıkarmak için allahın izni ile 14 suikast girişiminden kurtulmasına ragmen kahpelere ve kitapsızlara egilmedigi için,kapalı kapılar arkasında hiç bir işi olmadıgı için, işsizlik olmasına ragmen bu akpartinin degil, ülkeyi zaten büyük bir kriz ile devralmasına ragmen ve abd krizine ragmen bugün işsizlik oranlarının düşmeye başladıgı için, her yasası, her kararı yargının yetkisini aşarak iptal ettigi için, hsyk da kck savcısını, ergenekon silahlı terör örgütü savcısını, faili mechuller davası savcısını görevden almaya çabalayan bürokrasinin aslında kimlere hizmet ettigini bildigi için ve muhalefetin chp yi geçtik, mhp nin bile ulan bu hsyk neden pkk lıları şehirden tasfiye eden savcıları görevinden almaya çalışıyor demedigi için,türkiye yi abd nin maşası olmaktan kurtarıp, kendi siyasetini dünya üstünde uygulayan bir ülke haline getirdigi için olabilir mi acaba?
"neden almasın ki?" diye karşılık vermek istediğim sorudur. bu topraklarda yaşayan insanların çoğunluğu asırlardır öyle veya böyle bugün ki yaşam tarzını benimsemiş insanlardır. öyle demokrasiymiş, eşitlikmiş adaletmiş, muhasır medeniyetmiş işimiz olmaz bizim. biz savaş severiz, seks severiz, milli maç severiz bir de inançlıyızdır elhamdülillah. en önemli ortak noktalarımız bunlardır (müdahale dilmesinden de hoşlanmayız yani, maazallah ezberimiz şaşar). daha fazlasıysa aşar bizi, yani kafamıza girmez demek istiyorum. mutlak ihtiyacımız da bize "yol" gösterecek bir adet çobandır . buna imparator dersin, padişah dersin, başbakan dersin yada atatürk o senin bileceğin iş.
hiç erinmedim, bir gün başbakanın mitingine katıldım. önümde bir nine duruyordu, utanmadım sordum dedim teyze yaşın kaçtır, epey yaşlısın burada niye kendini harap ediyorsun dedim;
- yaşım 70, padişahım gelmiş, bir şey olmaz bana dedi.
sonra başbakan kürsü de konuştu filan, bir ara halka seslendi; "milli gelirimizi %50 arttırdık mı?" herkes bir ağızdan "evet" dedi, tabi 70 yaşındaki nine de dahil..
sonra dedim teyze, milli gelir nedir biliyor musun? cevap elbette hayırdı. ve tekrar sordum, peki bilmediğin bir şeyin %50 arttığını nereden biliyorsun da evet diyorsun ki dedim, cevap ise yine beklediğim gibiydi.
"o bizim padişahımız, ne diyorsa doğrudur.."
bu mantıktaki insanlar türkiye'nin %47 sini oluşturuyor işte..
daha ne konuşulur, 70 yaşındaki ninem her şeyi anlattı..
eğitim yükseldikçe akp oy alamıyor. çünkü bu insanlar mutlu mesud paralarını kazanıyorlar. haksız kazançlarını gelen sosyal adalet politikaları ile kaybetmeye başladıkça akp'ye düşman oluyorlar.
bakın tekel işçilerine, bakın muayenehane sahibi uzman doktorlara, bakın eczacılara rahatları bozuldukça akp'ye düşman oluyorlar.
cahil dedikleri halk ise bir devletten beklediği ihtiyaçlarını karşılama noktasında akp'ye destek veriyor. sanki kendileri para kaybetmemek için akp'yi istemiyorlarmış gibi maddi imkan sağlamak isteyen fakirleri suçluyorlar. akp'ye oy verenler daha iyi yaşam koşulları için oy veriyorda akp'ye oy vermeyenler çok para kazanmaya devam edebilmek için akp'yi kötülemiyorlar mı?
biri kömüre, pirince ihtiyacı olduğu için akp'ye oy veriyor, diğeri lüks evlerde rahat bir yaşama devam edebilmek için akp dışında partileri istiyor. memleket yanmış, kül olmuş kime ne? varlıklılar rahat olsunda kalanların koy götüne gitsin hesabı... chp veya mhp iktidarları zamanında zenginler zenginleşmemiş, fakirlerin beli bükülmemiş olsaydı şimdi fakirler akp'ye oy vermez zenginler oy verirdi... kimse kusura bakmasın rahat ve lüks bir hayat sürmek için oy verenler her kim olursa şerefsizdir. çocuğunun karnını doyurmak, ısınmasını sağlamak için oy verenler benim gözümde adam gibi adamdır.
zaten bu memleketin aydınları aydın, solcuları gerçek solcu, milliyetçisi gerçek milliyetçi olsaydı kendini değil "cahil" vatandaşlarının durumunu düşünür ona göre oy verirdi. memleket ne çekiyorsa aydınım deyip milletin kanını emenleri destekleyenlerden çekiyor. git istatistiklere bak; şehirleri incelediğin zaman terör dışı suçlar dışında en çok suç işlenen şehirlerin en aydın , eğitimli insanların yaşadığı yerlerde olunduğunu görürsün. ama istatistikleri yapanlar eğitimli olunca bunu da saklarlar. cahil taşralıların daha çok şiddete başvurduğu iddia edilir. ama güneş balçıkla sıvanmaz. cezaevinde yatanların suç işledikleri yerleri inceleyin göreceksiniz. en fazla suç işlenen şehirler antalya mersin, aydın gibi şehirler. çok göç alan batı illerinde cahil sayısı artıp suç oranları azalıyor. doğudan batıya gittikçe mahkemelerin mahkum ettiği veya hapislerde yatan insan sayısı artıyor. doğuda kişisel şiddet fazla iken, batıya gittikçe hırsızlık, yolsuzluk gasp gibi mal veya maddiyat gibi şeylere karşı daha çok suç işleniyor. yani cahiller karnını doyursa yeter ama eğitimlilere karnını doyurmak yetmiyor.
Türkiye de seçim sistemi akp döneminde, ihalesiz bir şekilde bir amerikan şirketi olan sun microsystems a verilmiştir. Bu şirkette, tüm sistemi güvenlik açıklarıyla dolu olan windows platformu üzerine kurmuştur.
Bir ülke düşünün ki seçim sistemini başka bir ülkeye emanet etsin...
>Gelelim alıntılarımıza...
bush'un tartışmalı seçiminde de etkili olan sun microsystems'in seçsis adı verilen bilgisayar sisteminini türkiye'ye getiren ve uygulayan "cumhuriyet'ten vazgeçmeliyiz; boğazlar'ın yönetimini uluslararası kurula bırakmalıyız." diyen rahmi koç'tur.
m.tepebaşlı
e-devlet projeleri sun microsystems ile hayata geçiyor
sene 2007,tarih temmuz 22
sandık-bilgisayar arasında hokus pokus mu?
bütün bunları kim düzenledi, kim planladı?
kim bu sonuçları ayarladı?
2002 seçimlerinde, bir köydeki, birkaç yüz oyun kaybı nedeni ile siirt'te seçim yenileterek tayyip erdoğan 'ı milletvekili yapmaktan, aynı seçimlerde 3.3 milyon sahte oy bulunduğunu itiraf etmek zorunda kalmaktan sorumlu ysk...
seçim sonuçları şaşkınlık yarattı. akp'nin türlü olanakları, dinsel duyguları seferber ederek seçimden az farkla iktidarını koruması olasılığına şans tanıyanlar bile, iktidarın her alandaki çabalarına karşın yüzde 47 oya nasıl ulaşabildiğini anlamakta ve anlatmakta zorluk çekiyorlar.
bir okurum, "tek perdelik bir oyun: seçimler!" başlığı altında yazdığı 14 ağustos 2007 tarihli mektubunda akp'nin yüzde 47 oya nasıl ulaştığını değerlendiriyor ve şunları yazıyor:
"...yarım saatte 41.5 milyon oyu saydılar, tasnif ettiler ve saat 18.00'de sonuçları ilan ettiler. sandık bazında seçim sonuçlarını sizlerden sakladılar, hâlâ da gizlemekteler. ya bir sandık görevlisi bu sonuçları kendi sandığının zabıtları ile karşılaştırırsa diye... ya bir aklı evvel tüm sandık oylarını alt alta koyup toplayıverirse diye..."
böylece, yetkililere, halka, sade vatandaşa denetim olanaklarını ortadan kaldırdılar.
bilgisayar hacker'larının varlığını kimsenin bilmediğini sanarak, teknolojilerinin,amerika'yı bile geride bıraktığı safsatasını yaydılar.
22 temmuz, tüm ülke sathında sahnelenen bir oyundan başka bir şey değildi ki...
oyların yüzde 46.5'ini akp'nin alacağı çok önceden tespit edilmişti bile... yüzde 50'yi aşamadılar, durumlar ayan beyan ortaya çıkar diye, ama yüzde 33'lerde kalmayı da doğru bulmadılar.
millet oyuna saygılı olan bilcümle aydının, muhalifin sesleri kısılsın diye...
yüzde 46.5 oyu milletin verdiğini sananların suskunluğunun farkında değil misiniz?
artık kimse konuşamaz oldu...
mhp'nin sesi soluğu kesildi, chp zaten yoktu, iyice silindi...
millet, serzeniş falan da ortadan kalktı.
oysa the economist, 22 temmuz'dan önce seçim sonuçlarını ilan etmişti bile, hem de akp'nin alacağı oy miktarını bilerek..
.
işte size demokrasi... buyurun demokratik ülkenin değerli demokrat evlatları. buyurun ve demokrasinizi tepe tepe kullanın... seçtikleriniz (!) hayırlara vesile olsun..."
kıskanmamak elde değil hakkaten.
hakkaten ben de soruyorum, bu her yerde türeyen hastanecik zincirelerini gören körler, gemiciklerden oluşan filoları duyan sağırlar, atasay ve unakıtan likit yumurta sebebiyle pırlantada ve likit yumurtanın kdv si %0 iken çiftçinin kullandığı mazotun %78'nin vergi olduğunu konuşan dilsizler nasıl akp yi savunabiliyor.
hem nasıl bir zihniyet akpyi eleştirmeyi kısıtlasın..
vatan hainlerine oy verirsek hepimiz ampül oluyoruz.. çünkü vatan haini dediğin kişi akpdir.
izmir limanını satan akpdir, telekomu satan akpdir, köprüleri ve karayollarını satan akpdir, tüpraşı satan akpdir, milli piyangoyu satan akpdir.. bu ülkede elle tutulur durumda, para kazanan ne varsa satan akpdir.
aynı akpdir vergilere vergi ekleyip milletin anasını ağlatan. üç kuruşa tekeli satıp, sattıklarından aldığı sakal ile çocuklarına gemiler alan, şirketler kuran.. çiftçi için üretici için kullanılması zorunlu olan kısaca herhangi bir üretim için lazım olan mazottan dünyanın en çok vergisini alan ve hala vergileri arttıran, bu şekilde ülkedeki üretimi baltalayan. ancak kendisinin içinde olduğu altın, pırlanta, likit yumurta sektöründen %0 vergi alan ve bunu milletin gözüne soka soka yaptığı halde hala oy almasıdır ilginç olan..
almadığı doğalgaz için rusyaya irana paralar saçan, böyle bir anlaşmaya imza attıkları için.. ortadoğuda olup azerbaycana, irana, ıraka, rusyanın dibinde olmamıza rağmen en pahalı doğalgazı, benzini aldıkları. bu anlaşmalara imza atarak ülkeyi milyarlarca dolar borca soktukları ama bu ampüllerin sadece bu anlaşmaya imza atarken kendi kişisel ceplerine attıkları bir kaç yüz milyon doları düşündükleri için oy almamaları gerekli.
azerbeycanı satıp ermenistandan ne sözde soykırımdan vazgeçmesini ne de karabağ bölgesinden çekilmesini istemeden sınırları açtığı için oy almamaları gerekli.
kuzey kıbrıs türk cumhuriyetini rumlara sattıkları için oy almamaları gerekli.
yargının, ordunun, üniversitelerin, sağlık sektörünün içini boşaltığı, onurunu yıprattığı için akp oy almamalı..
teröristlerin evet biz öldürdük 7 askeri diye basın açıklaması yapmalarına rağmen, hala daha olsun kesin bu ordunun içindeki bir kaç albayın emri ile özel harekatçılar tarafından öldürülmüştür bu askerler diyerek türk ordusunu göz göre yıprattıkları için.
aponun yakalanması ile akp geldiğinde terör sıfır seviyesine gelmiş iken bugün pkklıları sınırdan törenlerle geçirdikleri için akp oy almamalı...