yukardaki enryleri okuyunca klayca anlayabilecek sebep ortaya çıkıyor. miletine cahil, oyunu pirince, kömüre satan kültürsüz, şerefsiz gibi kelimeler eden insanlara vermemesi en doğal sonuçtur. hem halkı beğenmeyeceksin hem oy isteyeceksin. dönsün birde tecavüz et bari...
varsayalım oyunu akp dışında bir partiye verdin ne değişecek? işsizlik mi bitecek, insanlar inançlarını daha rahat mı yaşayacak, insan hakları daha çok kollanacak mı? hayır tam tersi olacak ve oldu...
chp veya mhp ne vaad ediyor? cahil gördüğünüz halk en iyisini biliyor.
(bkz: chp nin hala oy alabilmesi)
bir çok insan halkın kömür, pirinç için akp'ye oy verdiğini söylüyor. pekala bu iddiayı yapanlar neden chp'ye oy veriyor? neden chp halka kömür, pirinç dağıtmıyor? bu fikirde iseler aynı şeyi yapıp başarılı olabilirlerdi. o kadar kafaları çalışmıyor muydu? yoksa laiklik karın doyuruyor mu? bunların hepsi laf. herkes akp'nin kötülüğünden bahseder ama bir kişi çıkıp chp'nin şu yönü üstün diyemiyor. chp'nin seçmeni de chp gibi sadece olumsuzlukları söylemeyi adet edinmiş. chp onlara sadece bunu söylediği için olsa gerek. birini kötülüyorsun da benim şu yönüm iyi demedikten sonra bir şeyleri değiştiremezsin. bu şekilde siyaset yapılırsa oylar bir gram bile artmaz.
chp'nin sağlık alanındaki projeleri neler,
chp'nin eğitim alanındaki projeleri neler,
chp'nin işsizlik alanındaki projeleri neler,
chp'nin sosyal devlet alanındaki projeleri neler,
chp'nin enerji alanındaki projeleri neler,
chp'nin demokratik hak ve özgürlükler alanındaki projeleri neler,
chp'nin avrupa birliği katılım sürecinde projeleri neler,
chp'nin hukuk alanındaki projeleri neler,
chp'nin her bürokratik topluluklarda seçim sistemi alanındaki projeleri neler,
chp'nin derin devlet konusunda projeleri neler,
chp'nin terör alanındaki projeleri neler,
chp'nin ekonomi alanındaki projeleri neler,
ben bunları bilmiyorum. akp bu konularda niyetlerini açıklamış ama ben daha chp yöneticilerden bu konularda şöyle yapacağız dediklerini seçim zamanı da başka zamanda da duymadım.
yani birinin yaptıklarını kötüleyerek siyaset yapmak bir noktaya kadar götürür. daha iyisi için projeleriniz varsa tanıtırsınız ve halkı ikna edersiniz.
ne proje ortaya koydun da pirince kömüre ihtiyacı olacak kadar fakirleşen halk hala sana oy vermiyor? düşün! o kadar rezil duruma gelmiş hala chp'ye oy veremiyor. iktidarlar en iyi şeyleri yapsa bile oy kaybeder, yıpranır. akp ise önceki seçimden fazla oy alıyor. türkiye tarihinde iktidar olduktan sonra bir önceki seçimden fazla oy almış parti var mı? yok tabii. oy verenleri suçlamak en kolayı...
ülke denen gemiyi yönetmeye yetecek rüzgar istiyorsan laiklik ve atatürkçülük yeterli olmaz. sen sadece onların kavgasını veriyorsun. bu halk zaten laikliğe inanıyor. chp'nin iddia ettiği laiklik gibi değil, atatürk'le zaten bir sorunu yok. sorun olmayan iki şeyi gösterip sırf onlar için oy isteyip durursan ancak rejim değişecek paranoyasında yaşayan paranoyakları ikna edersin. sekiz senedir ne rejim değişmeye yönelik, ne atatürk'e hakaret bağlamında bir olay görmedik.
muhalefet partilerine bakmak gerekir, risk almaktan kaçınan, toplumun sorunlarına uzak, öneri sunmaya gerek duymadan, tartışmadan, düşüncelerini ortaya koymadan kritik konuları ellerinin tersiyle iterek akp'ye oy taşımakla meşguller, sebeplerden biri bu olabilir.
akp nin oy almasını en güzel stalinin hikayesi açıklar: bir gün stalin kurmaylarını toplar bir toplantı için tam bu sırada stalinin kurmaylarından biri çekinerek efendim der halkın durumu içler acısı iken hala nasıl oluyorda bu kadar büyük bir kitle arkanızda diye sorar. bunun üzerine stalin bahçeden bir tavuk getirmelerini ister. tavuk gelince stalin tavuğun bütün tüylerini canlı canlı yolar ve tavuğu bırakır. önce bir telaş ile kaçan tavuk gider şöminenin önüne oturur, tüyleri olmadığı için bir süre sonra yanmaya başlar ve kalkıp bu sefer masanın köşesine oturur. Burda da gene tüyleri olmadığı için masanın cıkıntıları canını yakmaya başlar ve çaresiz tavuk gidip stalinin ayağının dibine oturur... bence bu hikayer her şeyi yeterince açıklıyor...
en büyük sebebi yıllardır her seçimden yenilgiyle çıkan, parti içinde demokrasiyi bitirmiş, yıllarını partiye verenleri bir kalemde silip atmış, hala fosili çıkmış beceriksiz kurmayları yanında tutan**, sürekli eleştirirken hiç bir çözüm önerisi ortaya koyamayan, ülkede kangren olmuş sorunlar hakkında en ufak yeni bir çözüm planı olmayan, halkın nabzını düzgün ölçemeyen, aday gösterdiği belediye başkanlarının neredeyse tamamını fosil kafalı ve beceriksiz kişilerden oluşturan deniz baykaldır. son yerel seçimlerde kemal kılıçdaroğlu'nun adının geçmesi bile istanbul'da chp'nin hayal edemeyeceği oy getirirken hala o koltuğa yapışmıştır kendileri. halk, millet, parti umurunda değildir. tek derdi chp'nin geniş maddi ve manevi imkanlarından yaralanıp muhalefetken bile iktidar konforu yaşamaktır. chp'nin adını kirletip partinin adını beceriksizlikle eş anlamlı hale getirmiştir.
sonuçta akp'den memnun olmayan kişiler bile kötünün arasından seçim yapınca sonuç akp için %30 kemikleşmiş bir oy oranı oluyor. darbeymiş, türbanmış, laiklikmiş... bunlar aç bir halk için öncelikli konular değilken doğal olarak akp'nin kirli oyunları görülmemektedir. görülse bile "yeterki artık birileri çözüm üretsin" mantığı ile göz yumulmaktadır.
akp para verip chp'nin başına birisini koysa kendilerine ancak bu kadar faydalı olurdu.
Neden almasın ki?bak, aşağıda satılan varlıklarımızı yazdım.fazlası yoktur, eksiği vardır bu listenin, güncel olmayabilir ama sen bununla idare et şimdilik.
Özelleştirmeye karşı olmamakla beraber yok pahasına satılan yerler olunca insan sinirleniyor haliyle.Türk Telekom mesela; 6 milyar 550 milyon dolara satıldı(yanılmıyorsam %55 oranında ki hisse) ve ödemelerin 5 taksit şeklinde yapılması kararlaştırıldı.Daha doğrusu ihalede ki sözleşme gereği bu böyle oldu.şimdi işin garip tarafı bu satışa aracılık edece grup ABD'de yaptığı yolsuzlukları ayyuka çıkmış Arthur Andersen danışmanlık şirketiymiş.Ayrıca Türk Telekomu'un özelleştirmeden önceki tahmini değeri 30 milyar dolarmış.13 milyar dolar nerde 30 milyar dolar nerde dimi.Ayrıca Türk Telekom&'un 2003 karı 2.16 Katrilyon TL imiş.o zaman ki kurdan dolar olarak hesaplarsak satış fiyatına denk geliyor.(6 küsür milyar dolar civarı).Yani yaklaşık 3 yıllık karına 5 taksitle yönetim devredildi.Ne demek bu; 3 yıllık karını peşin aldı ve yönetimi devretti demek.Tabi Oger grubu yönetimin başına geçtikten sonra o kadar kar etmişler ki borcu 3 yıl içinde kapamışlar bildiğim kadarıyla.
Sonra Tekel mesela, sigara fabrikaları ve markaları 2008 yılında yıl 1 milyar 720 milyon dolara British American Tobacco'ya satıldı. Bu satış yapılırken çalışanlara Yaprak Tütün işletmelerinin satılmayacağı/kapatılmayacağı sözü verildi. Ancak, TEKEL'in son birimi Yaprak Tütün işletmeleri bir süre önce Özelleştirme idaresi tarafından kapatıldı. Ankara'da ki Tekel işçilerinin halini sormama gerek yok herhalde.(12 bin işçinin tüm hakları elinden alınmak üzere)
Bu sadece iki örnekti yapılan özelleştirmelierin ne kadar doğru düzgün yapılmadığı hakkında.Şimdi size sorsam en az on kişiden iki kişinin babası aşağıdaki şirketlerden birinde çalışmış veya emekli olmuştur.Belki de halen çalışmakta olanlar vardır.
Ayrıca 80 yıllık iç ve dış borcun, 2002'den sonra yapılan 8 yıllık borçlanmadan bile az olduğunu söylemek istemiyorum.Arzu eden olursa rakamları bulur paylaşırım.
Entry'nin başında ki soruma döneyim ben."Neden almasın ki?" diye sordum.bunca şey olup biterken hiçbirşeye ses çıkarmayan medya(ki kendileri hep özelleştirme sayesinde zengin olmuşlardır), muhalefet(çıkardığı bir ses var tamam ama önemli olan ne kadar anlaşıldığın abi) ve biz vatandaşlar(okumamaktan, araştırmamaktan, dinlememekten, "amannn böyle gelmiş böyle gider" demekten, güncel bilgileri takip etmek yerine "behlül bihter'i sikti mi bu hafta" diye sormaktan, sahip olduğumuz bilginin bize yeterli olduğunu sanmaktan) suçludur.
Öyle işi gücü olmayan adam tabiki de yardım alacak, tabiki de allaha sığınacak.bizlerin görevi, onlara, doğruları anlatmak, bir işe sahip olursa daha onurlu ve gururlu bir yaşam süreceğini ifade etmek ve bence en zoru tembelliğin kötü birşey olduğunu onlara açıklamak.
şimdi üşenip entry'nin hepsini okumadan, sırf senin düşüncelerine ters diye bana "ıyyy iğrenç" diyeceksen, sana yolu tarif edeyim, en altta solda
(Nasıl da yönlendiriliyorsun gördün mü?gitmen gereken yer sağ taraf canım..hadi bakalım yavaş yavaş git saçın başın dağılmasın)
1- TAKSAN
2- GERKONSAN
3- SEKA Afyon işletmesi
4- SEKA Balıkesir işletmesi
5- SEKA Çaycuma işletmesi
6- SEKA Kastamonu işletmesi
7- SEKA Aksu işletmesi
8- SEKA Taşucu Tersane Alanı
9- SEKA'ya ait 4 taşınmaz
10- TZD Sakarya işletmesi
11- THY USAŞ
12- TDi Trabzon Limanı
13- TDi Dikili Limanı
14- TDi Kuşadası Limanı
15- Sümer Holding'e Ait Merinos Halı Fabrikası
16- SÜMER HOLDiNG'e Ait ERYAĞ
17- SÜMER HOLDiNG'e Ait Adıyaman işletmesi
18- SÜMER HOLDiNG'e ait 117 adet taşınmaz
19- KBi'ye ait 103 arsa, 89 lojman
20- EBÜAŞ-MEYBUZ
21- EBÜAŞ'a ait 54 taşınmaz
22- TEKEL Kaya Tuz
23- TEKEL’e ait 30 taşınmaz
24- ESGAZ
25- BURSAGAZ
26- ETi BAKIR
27- ETi GÜMÜŞ
28- ETi KROM
29- ETi ELEKTROMETALURJi A.Ş
30- Çayeli Bakır işletmeleri A.Ş
31- KBi Samsun işletmesi
32- KBi 65 adet taşınmaz
33- DiV-HAN A.Ş
34- Amasya Şeker Fabrikası
35- Kütahya Şeker Fabrikası
36- SÜMER HOLDiNG'e ait TÜMOSAN
37- SÜMER HOLDiNG Malatya işletmesi
38- SÜMER HOLDiNG Bakırköy işletmesi
39- SÜMER HOLDiNG Diyarbakır işletmesi
40- SÜMER HOLDiNG Çanakkale Deri işletmesi
41- SÜMER HOLDiNG'e Ait 108 Adet Taşınmaz
42- SÜMER HOLDiNG Ortadoğu Teknopark A.Ş
43- SEKA Karacasu işletmesi
44- SEKA Ankara Alım Satım Binası Müdürlüğü
45- SEKA Ardanuç işletmesi Varlıkları
46- TÜGSAŞ
47- TÜGSAŞ Gemlik Gübre San. TAŞ
48- TÜGSAŞ-iGSAŞ HiSSELERi % 100
49- TÜGSAŞ Urfa Depoları arazisi
50- TÜGSAŞ'a ait 23 taşınmaz
51- iGSAŞ Kütahya Gübre Varlıkları
52- TEKEL Alkolü içkiler San. A.Ş
53- TEKEL'e ait 60 adet taşınmaz
54- TEKEL inegöl Kibrit Fabrikası T.A.Ş
55- TEKEL Gemlik Sun.ip.Mües. T.A.Ş
56- TEKEL Tuzluca Tuzlası
57- TEKEL Sekili Tuzlası
58- EBÜAŞ Samsun Soğuk Hava Deposu
59- EBÜAŞ Manisa Kombinası
60- EBÜAŞ Manisa Arsası
61- EBÜAŞ'a ait 101 adet Taşınmaz
62- TDi ANKARA FERiBOTU
63- TDi Samsun Feribotu
64- PETKiM 2adet taşınmaz
65- TEDAŞ 1 arsa, 1 adet trafo binası
66- TEDAŞ 1 adet taşınmaz
67- ATAKÖY Turizm A:Ş
68- ATAKÖY Otelcilik A:Ş
69- ATAKÖY Marina Ve Yat işletmesi
70- SÜMER HOLDiNG Beykoz işletmesi
71- SÜMER HOLDiNG istanbul imar LTD.ŞTi
72- SÜMER HOLDiNG 2 adet Taşınmaz
73- TDi Karadeniz Gemisi
74- TEKEL Kristal Tuz Rafinerisi
75- TEKEL Kağızman Tuzlası
76- TEKEL'e ait 49 adet taşınmaz
77- TÜPRAŞ 2 adet taşınmaz
78- TDi 1 Adet Taşınmaz
79- SEKA 5 Adet taşınmaz
80- KÖY HiZMETLERi GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (Tasfiye Edildi)
81- SSK Hastaneleri (Tasfiye Edildi)
82- SSK Eczaneleri (Tasfiye Edildi),
82- SEKA Kocaeli Fabrikası ve arsası
83- TEKEL 9 Tesis
84- TÜPRAŞ
85- ERDEMiR
86- THY Usaş (%3)
87- TEDAŞ 14 Taşınmaz
88- BÜYÜK TARABYA OTELi
89- SÜMER H. 3 Taşınmaz
90- BÜYÜK EFES OTELi
91- TDi 2 Yakıt gemisi ve 9 gemi
92- BÜYÜK ANKARA OTELi
93- BAŞAK SiGORTA A.Ş
94- KiB Murgul işlet. Hid. Elek.Sant. ve Samsun'da varlıklar
95- BAŞAK EMEKLiLiK A.Ş
96- EMEKLi SANDIĞI GENEL MÜD.- Kızılay Emek işhanı
97- TDi Eski Acente Binası
98- TDi Şehir Hat. Çanakkale Hız.
99- TEKEL 31 taşınmaz, 2 arsa, 3 daire
100- TÜRK TELEKOM
101- LiMANLAR
insanların geleceklerini etkileyecek bir seçim olayında sonucu riske atmalarına değecek
kadar iyi bir rakibinin olmamasından dolayı bu partinin diye cevap verilebilecek sorudur.
arkasında duran boru gibi abd ve israil var. buna birde fetullah gülen önderliğindeki tarikatlardan gelen oylar ekleniyor. sadece bu etmenleri bile bana verin 1 haftada tunç çağı, 3 haftada sanayi devrimini, 2 ayda da fransız ihtilali'ni vaat ediyorum. *
nerede ise tüm kadroları eline almış, medyayı denetimine almış, hatta yargının büyük bölümünü bile sindirmiş bir parti için doğaldır.
zira satılmış medyaları ile 8 yılda darbe ve türban diye diye mazluma yattılar ve ülkenin rezil halini sakladılar.
eğer şerefli bir medya olsa idi, akp pisliklerini ve ekonomik rezaleti anlatsa idi akp değil yüzde 40, yüzde 1 bile alamazdı.
bu halk daha önce dp ve anap'a da oy verdi sonra sandığa gömdü.
ve yıllarca bu partilere lanet okudu.
aslında nedeni çok açıktır. meclisdeki çoğu ak parti milletvekiline bakıldığında bu anlaşılabilir. kaldır indir makinesi gibiler. haliyle tek fonksiyonu parmak kaldırmak olan kişileri seçenlerin durumunu varın siz düşünün.
"aman oy da neymiş, karnımı doyuruyormu? versen ordan bir paket makarna, oyum senindir." gibi.
adalet ve kalkınma partisi'nin neden hala oy alabildiğini sorgulayan bir tümce...
açıklayalım hemen;
chp: her daim birileri tarafından isminde geçen halk kelimesinden dolayı sosyalist ve halkçı bir parti olarak lanse edilse de cumhuriyet tarihinin ilk ve en köklü partisi olması kurucusunun mustafa kemal atatürk oluşundan mütevellit her daim bu ülkedeki aristokrat ve entel insanların partisi olmuş ve asla -oy verme yasası değiştiğinden beri- halka inememiştir. deniz baykal partinin başında bulunduğu uzun yıllar boyunca iktidar olamamış muhalefet ederken de birçok zaman saçma sapan şeylere muhalefet etmiştir. hatta öyle ki bazı zamanlarda kendine bile...
mhp: ismindeki milliyetçilik kelimesinden ve partinin kurucusunun alparslan türkeş olmasından dolayı her daim oy potansiyeli olan bir partidir. lakin iktidar olduğu dönemlerde uyguladığı yanlış politikalar yüzünden halkın gözündeki itibarını yitirmiştir. ayrıca sayın devlet bahçeli mhp için pasif bir başkan olarak değerlendirilmekte ve söylemleri ile eylemleri halk tarafından yeterli bulunmamaktadır.
dtp: bu parti ve bu partinin milletvekillerinin hangi amaca hizmet ettiği çok belli olduğundan zaten parti kapanmıştır. lakin 2 enteresan durum vardır. birincisi bu partinin genel başkanının soyadı türk olmasına rağmen kürt milliyetçiliği yapması, ikincisi de bu partinin oy potansiyeli en azından önümüzdeki 10 sene için belli ve standarttır. bu barajı aşması için kürt vatandaşlarımızın 15 çocuk yerine 25 çocuk yapması, 4 kadın yerine 8 kadın alması gerekmektedir.
işte sırf bu yüzden yukarıdakiler yüzünden adalet ve kalkınma partisi varolduğu sürece her daim çok oy alacak ve hep tek başına iktidar olacaktır.
haklarında bir sürü yolsuzluk dosyası olabilir. halkımız öyle bir hale gelmiştir ki bu ülkede, dolar milyarderi olan tansu çiller'i görüp de cebindeki parası yarı yarıya azalmış, bülent ecevit yüzünden bir gece dibe vuran boğaz köprüsünden atlayan, kafasına silah dayayıp kendisini vuranlar...
herkes şu an şunu söylemekte;
evet akp çok iyi değil.. lakn bu kadar kötü varken en iyisi budur...
Televizyon seyretmeyen, raitingler hakkında bilgisi olmayan, otobüse binmeyen, bakkaldan bile ekmek almaya gitmeyen içe kapanık bir insanın, "Kaç Yılındayız" tarzında sorduğu sorudur. Oysa ki kültür ve eğitim seviyemize bakıp, rahatça belirlenebilecek bir konudur. (bkz: Şerefini namusunu bir çuval kömüre satmak)