kıbrıs rum yönetimi, israil ve iran'a karşı alınan tavır sonucunda türk milletini savaş ha çıktı ha çıkacak noktasına getiren, rumların akdeniz'de israil ile birlikte petrol aramasına misilleme olarak donanma ile birlikte sondaj gemilerini gönderen sokakta top oynayan çocukların kavgasını andıran anlayıştır.
mavi marmara baskınında ölen 9 türk için özür beklenir, tazminat istenir fakat 1 sene geçmeden füze kalkanları memleketimin bir köşesine dikilir. sonra çıkıp, pişkin pişkin israil ile ilgisi yok, bilgiler israil'e yollanmayacak amerika tarafından denetlenecek denilir. eğitim almamış %50'lik kısım ise israil'in amerika'nın müttefiki olduğunu bilmeden, hala oy vermeye devam eder. sayın başbakan, büyük insan, ulu önder recep tayyip erdoğan amerika'ya gider, kendi milletinin bağımsızlığını düşünmeden filistin devleti tanınsın diye nara atar. filistin'li çocuklar, güzel memleketimin okula gitmek yerine tarla da çalışan çocuklarından daha önce gelir. elbette ki türk milleti bu çocukları kendi çocuklarından, din kardeşi gözü ile ayrı tutmaz. fakat türkiye cumhuriyeti devleti'nde onca sorun varken, bunları görmezden gelip filistin devlet başkanı gibi konuşan recep tayyip erdoğan hala el üstünde tutulur.
mavi marmara olayı bile bile ladestir. israil gemilerin yola çıkmasından haftalar önce müdahale edeceğini söyler, ihh örgütü ise akp'den destek alarak gemileri yola çıkarır. sonra 9 türk evladı ölünce ortalık ayağa kalkar. bu ölen 9 kişinin katili israil değil, türkiye cumhuriyeti devletidir. israil'in ne menem bir devlet olduğu aşikar iken, sırf provokasyon ve dünya'da gündem oluşturmak için gemiler yola çıkarılmıştır ve 9 türk evladı ise boş yere can vermiştir.
bir yandan iran en iyi müttefikimiz derken, bir yandan ise sözde savaş noktasına gelinmiş israil'i iran'ın nükleer füzelerinden korumak için kalkanlar dikilir.
azerbaycan devleti'nin karabağ sorunu belli iken, ermenistan ile anlaşmalar imzalanır azerbaycan ise bölgede tek başına kalır.
* amerikan askerleri ırak'a girerken, recep tayyip erdoğan askerlere başarılar diler, yollarının açık olmasını temenni eder. fakat o askerler, müslüman kadınlara tecavüz eder; sayın başbakan, büyük insan ve ulu önder recep tayyip erdoğan bu olayları bilmiyormuş gibi yapar. lafa gelince, elhamdülillah müslümanım diye miting meydanlarında bağırır.
* israil ile çoluk çocuk kavgası yapılır, fakat alınan yahudi cesaret madalyasını gündeme getirenlere cevap verilmez. yine lafa gelince, ondan büyük müslüman yoktur.
halkımız pek dıs politika israil kıbrıs kıta sahanlığı anlasması vb seylerle ilgilenmez. Bugunku Dıs politikada tamamen o yuzde 50lik kısma gore hazırlanmıs bir dıs politikadır.. Uluslararası odakları da bugunku konjonkturde tek cizgide buluşturma sansına vakıf olan bu hukumet dıs politikada iç politikaya yonelik oyunlar yapmaya devam etmektedir. Halkimız da bilindiği üzere gazetelerin ilk sayfalarındaki renkli ve buyuk harfle yazılmıs kısımlardaki dıs politikadaki ''külhanbeyi'' tavırları sever.
Fakat olayın özu sudur ki bugunku tavırlar yarın cok kotu sonuclar dogurabilir.Dıs politikada askeri ve ekonomik gucun varsa basını egmemek cok onemli bir olaydır fakat diploması hicbir zaman anlık kararlarla yürümez ve bu kadar kısa vadeli hesaplar yapılamaz.
Diplaması 2 tane (mavi marmara) geminin 400 milyar dolarlık petrole kadar etki edebilecegini ve nelere mal olacagını görür.
Biz Turkler cok bu tarzda oynanan diplomasıyi sevmesekte bir avuc rum onceden hesapladıgı diplomatik oyunlarla istedigini baska en guclu devletlerin destegiyle elde etmek uzere. Diplomaside ters koseye yatırılmışsan eğer aynısını karsı tarafa uygulamak başarı degildir.
Eger diplomatik bir gücsen savas gemilerini denizlere indirmeden, F-16 larını havalandırmadan karşı tarafın senin istedigini konusmaya bile cesaret edemedigi anda masada alıp susmak ve tasların yerine oturmasını bekleyip izlemektir. Diplomasi Rakibinin blöfünü ve restini seneler oncesinden görüp pozisyon alma sanatıdır.
Yakında hepimiz gorecegi üzere bahsettigim rum topluluk tasları yerine o kadar iyi oturtmuştur ki elini kirletmeden bu işi tereyagından kıl ceker gibi halledecektir.
Bizde iç politikadaki odaklarımızı Rumların 3/1 i kadar yerde arayacağımız petrol dogalgazla tatmin edeceğe benziyoruz.
victoria 2 oynayanlar için çok uzak değildir. çevre ülkelerdeki isyanları destekleme, toprak fethetmeye çalışma.. üstüne bir de rus çarlığı ve alman imparatorluğuyla ittifak yaptı mı tadından yenmez. bir de oyunun başında gemiler çok masraflı oluyor terhis edebilirler, sakıncası yok.
elini açık oynayan poker oyunucusu gibidir. teoride hepimizin kabul ettiği sıfır sorun politikasını pratiğe dökememişlerdir. etnik,ırk,din ve mezhep olarak çok çeşitli yapılara sahip bulunduğumuz coğrafya da sıfı sorun politikası zaten ideadan öte gidemezdi. yapılması gereken asgari müşterekde doğrularla yol almak olabilirdi.
örnek olarak rusya-gürcüstan arası savaşta dengeli politika uygulamasını suriyede uygulayabilirdi. esada abi edasyıla yaklaşıp katliamların önüne geçme ihtimali olabilirdi. iran-rusya tandemiyle iyi ilişkilere girerek suriyede dah aktif rol üstlenilebilirdi.
başta dediğimiz gibi eli açık poker oyuncusu gibi davranarak herkesten önce esada yüklenme iyi olmadı.
abd'nin, israil'in, ab'nin hatta rusya'nın çıkarınadır. o yüzden bu kadar tutarsızdır. sadece rte'nin esad, sisi ve cemaat ile ilişkileri incelenerek bile rahatça görülebilir.
rus uçağını düşürdüğümüzden beri geldiğimiz noktaya rağmen bakalım sizin uçaklarınız türkiye'ye nasıl inecek minvalinde aynı çizgiden devam eden anlayıştır. sonra ekonomi kötüleşince gitsin hollanda'ya heyetler iş adamları. hata üstüne hata. geçmişten ders çıkaramama.
