katılmadığım durum.
sayın bakanımız egemen bağış Avrupa birliğine gireceğimizi söylüyor.
ekonominin iyiye gittiğini görüyoruz yiğit bulut tv programlarında nasıl büyüdüğümüzü anlatıyor.
rasim ozan Kütahyalı beyefendi de ortadoğunun lideri olduğumuzu ve dünyanın bizi örnek aldığını, saygıdeğer eşi nagehan hanım ise her alanda dünya birincisi olduğumuzu nazar değmesinden korktuğunu anlatıyor.
şimdi burada sorarım size neden içler acısı bir durum olsun.
her şey ak her şey pak.. milli iradeye saygı lütfen
orduya ve laik aydınlara kumpas kurmak için gerçekdışı iddialar ve sahte deliller üretenlerin, yolsuzluk soruşturmaları başlatarak bir kez olsun doğru bir iş yapmalarına karşın akp'nin suçlarını örtbas edip unutturmak için yargı ve polise karşı giriştiği ve dünya tarihinde örneğine rastlanmayacak kadar utanmazca, sefil ve iğrenç eylemler sonucunda aklı başında insanlar nezdinde düştüğü durumdur.
ilkesizlik, omurgasızlık, döneklik, bayağılık ve beceriksizlik unsurlarıyla karılan harcın tutmamasıdır. ne yazık ki, ülkemiz akp'nin içler acısı halinden daha da içler acısı bir hale düşürülmüş, geleceği karartılmıştır.
asıl sorun lanet olası bir suç örgütünün defolup gitmesinden sonra ülkenin onarımının nasıl yapılacağı veya yapılıp yapılamayacağıdır. dış düşman işgaline uğrayan ırak örneği örtadadır.
Gerçekleri görmek istemeyen akp seçmeninin umrunda olmayan durumdur. Düne kadar yanından ayrılmayıp çıkar çatışması yaşadığı cemaate paralel, haşhaşi gibi ifadeler kullanan akpnin düştüğü içler acısı durum da denebilir. Cemaat mensuplarını devlet kurumlarına siz yerleştirdiniz. Hem de bir sürü insanın hakkını yiyerek. Her mitingine besmeleyle başlayarak olmuyor bu işler. Hakkını yediğiniz o insanlardan helallik almadan yüce mevlanın karşısına hangi yüzle çıkacaksınız? Hiç unutmam dersane zamanlarımda bir arkadaşımın ısrarıyla cemaatin perşembe toplantılarından birine gitmiştim istemeye istemeye. Neyse sohbet muhabbet derken millet yavaş yavaş dağılmaya başladı. Yurdun öğrencileri ve dışardan gelen birkaç kişi kalmıştık. Gözüm kapıdaydı artık. Ki bir adam geldi polislik sınavının soruları geldi diye daldı içeri. Öğrencilere fotokopileri dağıttılar şeref yoksunu arkdaşım da dahil olmak üzere herkes sorulara yumuldu. Ben polislik düşünmediğim için hiç bakmadım. Hoş sınava girecek olsam bile bakmazdım. Biz kul hakkının ne demek olduğunu çocukluğumuzda öğrendik. Neyse sınav oldu bitti. O gün o soruları alan 9 kişinin 7si sınavı yüksek puanlarla kazanmıştı. Mülakat falan da formalite tabi. Ben yurttan ayrılıp polis bir arkadaşımın babasını aradım abi böyle böyle bir durum var bir el atsanız dedim ama adam aynen soruları zaten hazırlayan kurum veriyor ufak değişikliklerle dedi. O gün anladım ki din iman diye milleti sömürenlerin ne kul hakkından haberi vardı ne de dindan imandan. Fazla uzattım ama içimde kalmıştı yazmak en iyisi. Şimdi akp seçmeni yazarlar basar eksiyi. Hiç mühim değil. Biz hırsıza çanak tutanın da onu pohpohlayanın da ne mal olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu ülkede akp hırsızlık yaptıysa cemaat de emek hırsızlığı yaptı. Ne akpye ne de cemaate hakkım helal değildir. Mesele sadece sorular değil. Bir sürü yanlışları hataları var. Ama yol yaptılar değil mi? Hastane yaptılar. iyi uykular değerli kardeşlerim. Allah'a emanet.
insanı üzecek cinsten bir durumdur. akpliler malum adama resmen tapıyorlar.
bilmem ona dokunmak bile ibadettir diyorlar.
sanki ölmeyecekmiş gibi adama ezeli ve ebedi başkan diyorlar.
peygamber yerine koyup 'onun sünneti' diyorlar.
adamı tanrı ilan etmiş bunlar. müslüman partiye oy vereyim derken şirk yapacak duruma gelmişler haberleri yok allahım bir an önce akıllarını başlarına devşirsin.
+ aydın Doğan'a önce darbeci, daha sonra ergenkoncu, daha sonra şikeci, daha sonra paralelci deyip, şimdi ise pkk propagandası yapıyor diyerek, daha ne olduğuna karar verememek,
kürt oyları için ikinci çözüm sürecinin sinyallerini vermeleridir. bu durumda asıl zavallı devlet bahçeli oluyor ama neyse. zaten akpliler bu hızlı dönüşlerden hiç etkilenmiyorlar maşallah, sağlam mide var.
Fakirden yetimden vergi kesip ensesi kalınlara " üretin" diye hibeler vermesi; patronların milyar dolarlık vergi borçlarını silmesi ve bunu yaparken dindarlık iddea etmesidir.
Beyler ağlayanın malı gülene hayretmez derler.
