akp'nin iktidara geldiği ilk günden beri yapılmış darbeleri ve darbecileri eleştirmesi, ordu ve halk içerisindeki darbe yapma potansiyeline sahip insanları uydurma davalarla hücrelere tıkması, bir sağ parti olarak ak partinin lideri olan kişinin solcu bir gencin ölümüne kürsüde ağlaması, darbe kışkırtıcılığı iddiası ile medyaya baskısı, en ufağından en kapsamlısına her türlü eylemi, protestoyu ve halk hareketlerini darbe teşebbüsü ve bunları yapan halkı da terörist olarak sayması, yargılanma korkusu ile yargıyı bütünüyle ele geçirmesi ve son olarak iç hizmet kanunu'nun 35. maddesini ve askerlik kanununda yer alan askerin görevlerini asker'i kendilerine karşı tamamen etkisiz, ancak kendilerini halktan koruma aracı haline getirmek için değiştirmeye çalışmalarıdır.