ağlamalı, mağduriyetli reklamlar moda olduysa, muhalefetin çekebileceği alternatif reklamlarının yanında fıs kalacak reklamdır.
(bkz: soma reklamı) mesela... evime ekmek götürmek için girdiğim madende, pahalı diye güvenlik önlemi olmadığı için öldüm! hem öyle sahte gözyaşlarıyla değil, gerçek gerçek. gaz odasına gönderir gibi madenlere tıktılar boğulduk!!!
(bkz: dar gelirli vatandaş reklamı) mesela... devlet lüks harcamalarını kısmazken, saraylar, köşkler yapılıp, milletin parasıyla 4000 tl'lik çay 1000 tl'lik bardaklarda içilirken, 1500 tl asgari ücreti çok gördüler!!! yaşamaya hakkımız yoksa doğrudan gaz odasına göndersinler daha iyi...
(bkz: şehitlerin kemiklerinin sızladığı reklam) mesela... düne kadar bize kelle diyenler, bölücülerle kol kola girmiş vatan bölerken, bir de üzerimizden prim yapıp oy toplamaya çalışıyor. biz bu vatanı birileri saltanat yaşarken bölsün, parçalasın diye kurtarmadık!!!
(bkz: gezi parkı reklamı) mesela... şehrin göbeğindeki tek yeşil alanı talan etmesinler diye nöbet tutarken, gaz kapsülünü kafama sıktılar... gaz odasına tıkmadılar, caddeleri, sokakları gaz odasına döndürdüler...
(bkz: türk milleti reklamı) mesela... her ne kadar biribirimizden farklı olsak da, biz bir bütündük. ayrıştırıldık, kutuplaştırıldık, düşman edildik. küskün, dargın, mutsuz, bölünmüş bir halk haline dönüştürüldük!!!
''gaz odaları gibi ikna odaları kurulmuştu, ühüühü'' kısmıyla yarmış, süründürmüştür. ulan orada zehirlenen çocuklara hiç mi saygınız yok a vicdansızlar. durmak yok, din ticaretine devam...
işin başka bir tarafına dikkat çekmek istiyorum reklamın başında gösterilen ilk iki belge rabia adlı ağlak kızımıza ait fakat tc kimlik noları farklı ikincisi sonradan diploma olarak gösterilen belgede üstte cerrahpaşa tıp fakültesi yazmasına rağmen altında edebiyat bölümü lisans programı 4 yıl süreyle diyor ve bu belgede rabiaya ait. bilmeyenler için tıp fakültesi 6 yıl sürer ikincisi tıp fakültesinde edebiyat bölümünün ne işi var.* kısacası herşeyleri gibi reklamları da sahte. evet işsizim.*
mahkeme kararı ile kaldırılması gereken din sömürüsü. iktidarının 10. yılında türban muhabbetini kendince çözen akp, şimdi iş sıkıya binince yine türbana sarılmış. ha reklamda hatalar dolu, amatör bir iş...
"onlar konuşur, ak parti yapar" serisinin son reklamı.
Aynı ak parti geçenlerde muhalefet partisi chp'nin reklamını "hükümeti hedef alıyor" diye dava etmişti. cümleyi tekrar kuruyorum bakın 'muhalefet partisi chp'nin reklamını hükümeti hedef alıyor" diye dava etmişlerdi. yani muhalefet hükümeti hedef almamalıydı. uganda basketbol takımını hedef almalıydı.
bu onlar konuşur akp yapar reklam serisinin kimi, neyi hedef aldığını akp söylesin madem. küba hükümeti için mi yoksa yeni zelanda haka danscılarını mı hedef almaktadır?
yaptıkları 3-5 olumlu şeyden biri. temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp tekrar önümüze koyuyorlar sürekli. 10 yıldır aynı malzemeyi kullandı adamlar bee. bizim halkımız da güzel güzel oyunu atıyor bunlara kanıp.
bu reklamı yapan reklam ajansına, yayınlanmasına izin veren partililerin kökünüze kibrit suyu.
dini siyasete alet edenlerin gelişi seçimle ama gidişleri seçimle olmamakta.
hala şakşaklayanlar biraz sakin olun. hayat herkes için devam ediyor. bu şekilde devam ederse rüzgar tersine döndüğünde çoluğunuz çocuğunuz mağdur olacak. siz hayatla mücadele ederken; fatura, ulaşım, işsizlik vs gibi bu adamlar ülkeyi götürüyor.
cem yılmaz'dan iyi komedi sahibi bir parti! çok etkilendim ama trajikomedi dalında oscar alır. abi bize almıyorlar dediğinizde sizi pezevenklerin elinden gittim aldım.-rte
20 yıl öncesinden kesitler sunmamaktadır başımıza akp den başka kim gelirse yaşanacaklardan ufak bir parça göstermektedirler . kaldı ki eskiden müslümanlara olan nefret bu denli değildi sadece kapıcı temizlikci olarak goruluyorlardı bu iktidar ile değişen bu algıya karşı adamlar hat safhada nefretle dolmuş vaziyette . eminim kendileri Allah göstermesin başa gelirlerse 28 şubatı mumla aratırlar .
hedef kitlesi, halihazırda kendisine oy verenler olan reklamdır. doğru veya yanlış bir strateji demiyorum ama bu durum, akpnin bu seçimlerde en önemli hedefinin oylarını muhafaza etmesi olduğunu gösterir. bir tarafta işsizlik, yoksulluk, hukuksuzluk gibi güncel sorunlar üzerinden iktidarın üzerine yürünürken; diğer taraf 1940ların türkiyesinden, 90lardan dem vuruyor. bir taraf geniş vaatlerle halkın karşısına çıkarken, diğer taraf ise "nerede kaynaaağğk" demekten öteye geçemiyor. henüz erken ama şu ana kadar muhalefetin, özellikle chp'nin seçim kampanyaları ve icraatları akpyi saf dışı bırakıyor.
başörtü meselesi hakkında konuşmaya bile gerek yok aslında. bu mudur yani? akp bütün seçimler boyunca 20 yıl öncesinin türkiyesinden kesitler sunup sonra da "ahan bak, bu yüzden bize oy verin" mi diyecek? bir de ağızlarına sakız ettikleri "yeni türkiye" söylemi var ki evlere şenlik. felsefesi üç asır geride kalmış, söylemleri 90ların refah partisinin söylemlerine benzeyen bir parti "yeni türkiye"den bahsediyor. hahahahassittir diyorum.
başörtüsü yüzünden okuyamayan öğrencilerin sayısını bir tarafa alsak, diğer tarafa da "muhafazakar" ailesi yüzünden okula gönderilmeyen kızları alsak hangisi ağır basar acaba? efendim? duyamadım?
peki ikincisi, çok daha büyük bir problemken, her sene yüz binlerce kız çocuğu bırakın üniversiteyi, ilkokula bile gönderilmezken; akp neden 13 yıllık saltanatı boyunca bu konuya değinmedi de başörtüsü meselesini ısıtıp ısıtıp getirdi gündeme? tamam, onu çözdünüz işte. allah razı olsun. peki ya diğer sorunlar? amacımız bizim başörtülü kızlarımızın da okuyabilmeleri değil miydi? ailenize, akrabalarınıza bir bakın bakalım; kaç tanesi başörtülü olduğu için üniversitenin kapısından alınmamış? kaç tane baş örtülü kadın, ailevi sebeplerle okula gönderilmemiş?
vallaa benim çevremde başörtüsü yüzünden üniversitede sıkıntı çeken bir tane tanıdığım vardı. komşumuzun kızıydı. o da zaten peruk takarak üniversiteyi bitirmiş, sonra da öğretmen olmuştu. ailesi tarafından okula gönderilmeyen, ya da okuldan alınan o kadar çok tanıdığım var ki... başta annem var bir kere. akrabalarımın, çevremizdekilerin içerisinden ilk aklıma gelen 15-20 kadın bu sebeple okuyamamış. bu sadece benim kesin olarak bildiklerim. peki madem akp başörtülü bacılarımızın eğitimine bu kadar değer veriyor, söyleyin bakalım bu durumu değiştirmek için ne yapmışlar bugüne kadar?
her tarafınızdan samimiyetsizlik akıyor. sanki bilmiyoruz kendi kızlarınız için o dönemde avrupada üniversiteler kurduğunuzu, çocuklarınızı bok gibi paralar dökerek yurt dışında okuttuğunuzu. http://www.hurriyet.com.t.../ArsivNews.aspx?id=180824
olan gariban çocuklara oldu. onların da durumunda bugün bile değişiklik yok. şimdi sayenizde üniversite bitiren başörtülü kızlarımız, bimde, a101de kasiyerlik yapıyor. velkam tu niv törkiy.
