kontrol altına almaktır kesinlikle. bu ülkenin yüzde 50si bunlar tü kaka diye götünü yırtarken diğer yüzde 50sinin taptığı bir parti olmanın başka açıklaması yoktur. bunu yaparken de planlı programlı yapmışlardır.
önce aldıkları bir kaç belediyede göze batan, halkın değiştiğini rahatça farkedeceği konuları geliştirdiler.
sonrasında bu belediyelerin sözde başarısı ile genel seçimde oy katladılar.
türkiyenin yüzde 90lara varan müslüman ve yüzde 60lara varan tutucu kesmini kendi tarafına çekmenin gençleri çekmekten daha önemli olduğunu anlayıp din üzerine siyaset yapmaya başladılar.
halifelik dönemindeki osmanlı da bile bu düzeyde kullanılmayan din ile kendilerine tehlike olarak düşündükleri şeyleri* din aracılığıyla halka kötü olarak lanse ettiler***.
3 darbe geçirmiş ülkemizde 4. darbeyi kendileri yememek için rütbelilerin bir çoğunu toplarayak askeri zayıflattılar.
ki bu şekilde boşalan yerlere de kendi ideolojisine sahip bireyleri getirdiler.
her türlü ayaklanmayı kötü gösterebilmek ve halka kendi düşüncesini daha rahat kabul ettirmek için medyayı vergi nedeniyle borçlandırarak kendi adamları aracılığıyla satın aldılar.
alt tabakayla uğraşmayıp sadece üst düzey konumdaki insanları kendileri belirlediler. gerek savcı, gerek vali gerekse emniyet müdürleri. kendini desteklemeyen insanları başarısına bakmadan engellediler.
oyunu bölebilecek muhalefet partilerini bertaraf etmek için pek de etik olmayan yollarla bu partilerin liderlerinin ahlak anlayışını halka kötüleyerek diğer partilerin düşen oylarını kendileri topladı.*
sadece göze batan - yol, yemek, gıda - hizmetler/yardımlar yaparak halkın gözündekini yerini korumaya devam etti.
(bkz: kim sikler vergiyi)
tamamen kaldırmanın riskli olabileceğini düşündükleri şeyleri zam gibi çeşitli yollarla azaltmaya çalıştı.*
üstte saydıklarımın hepsini gülen cemaatinden aldıkları güçle yaparken aynı cemaatin kendilerini kontrol etmesini sorun olarak gördüklerinden uzun dönemli bir planla yeteri kadar güç topladıklarında cemaati kaldırmaya çalıştılar.
sonuç olarak tamamen inandırılmış halkın yüzde ellisi aşağıdakileri hiç siklemedi:
yüksek vergi oranları - güncel olarak benzinin varil fiyatı 97.5 dolar iken benzinin litre fiyatının 5 lira olması
bu vergiler ülke için kullanılsa yine içimizin yanmayacağı gerçeği.
iş bu entrynin daha da uzamaması için küçük özetler geçilmiştir.
yandaşlarını zengin etmek, dikdotörlük taslamak, temsilcisi olduğu halktan eleştiri geldiğinde onlara sert çıkışlar yapmak(partinin lideri, milletvekilleri ve belediye başkanları da dahil) uyumayan her vatandaşına ' bu ülke nereye gidiyor böyle' dedirtmekte gerçekten çok başarılılar.
siyasi meselelerin çözümünde zayıf kalan akp'nin en başarılı olduğu alan belediyeciliktir. akp'nin adamlarının bir kurumu geliştirmedeki yetenekleri muazzam düzeyde. (bkz: türk hava yolları)
akp nin şüphesiz ki en başarılı olduğu alan o kadar kötülenip yaptıkları yanlışlar gün gibi ortadayken bir o kadar da kendilerine güvenilmemesi için tonlarca sebep varken, insanların olayları nasıl görmelerini istiyorsa öyle görmesini sağlamak ve bütün bunların yanında halen iktidar olabilmektir. ben halen şaşırıyorum valla.
Yol yapmak. Evet kendilerinden ne kadar nefret etsem de, güzel yollar yaptılar. Şehirler arası yollar duble oldu hep. Tabi övüyor değilim onları, ortalıkta bir sürü iddia dolanıyor. ihaleleri kendi şirketlerine verdikleri söyleniyor. Öyle şeyler varsa gerçekten yazıklar olsun diyorum.
dini kullanmak en başarılı oldukları alandır. çiftçiyi annesiyle beraber defetmek, zam üstüne zam yapıp halkın anasını ağlatmak son olarak ülkeyi satıp soğana çevirmek ufak iyilikler yapıp büyük kötülüklerinin üstünü örtmeye çalışmak.