geçtiğimiz hafta malatya'nın akp'li yeşilyurt belediyesi tarafından almanya'ya götürülen 43 kişinin geri dönmemesi ile ortaya çıkan skandallar zinciri ve akp'li belediyelerin insan kaçakçılığı yapmasına dair belge niteliğinde açıklamalardır.
habertürk'ten sevilay yılman bingöl'ün solhan ilçesinden akp'li belediye vasıtasıyla nasıl almanya'ya gittiğini anlatmış.
sevilay: nasıl oldu bu organizasyona dahil olman? nereden duydun bunu? ya da kim söyledi?
h.g: kimsenin bir şey söylemesine gerek yok ki… bingöl’de yaşayan herkes zaten bu yolla almanya’ya gidildiğini biliyor. yeter ki verebileceğiniz 6 bin euro’nuz olsun…
sevilay: bazıları daha yüksek rakamlar telaffuz ediyor ama…
h.g: doğru. 20 bin euro’yu veren kek de var. benden de önce 10 bin istediler. dedim benim hepi topu 6 binim var. başka da verecek param yok. eli mahkum kabul ettiler…
h.g: valla hiçbir şey yapmadan oldu. bana dediler nüfus cüzdanınla parayı getir, gerisini bize bırak. öyle de oldu. parayı götürdüm söyledikleri emanetçi adrese. 15 gün sonra gri pasaport elimdeydi...
h.g: sonra tarih verdiler. otobüsle götüreceğiz dediler. bindik otobüse çıktık yola. hiç sorun yaşamadan da vardık almanya’ya… zaten aynı şehre de gelmedik. hepimiz değişik şehirlerde indik. essen, hannover, bremen… ben hamburg’u istedim. çünkü akrabalarım buradaydı… “
h.g: bir otobüs dolusuyduk… ama bakın ben size bir şey söyleyeyim mi? siz sanıyorsunuz ki 45-50 kişidir bu yolla çıkan. bu yanlış bilgi. sırf bizim bingöl’den benim tanıdığım, burada hala görüştüğüm 150 kişi var. 2019-2020 yılları arasında bingöl’den en az 450-500 kişi böyle çıkarıldı. bu işin merkezi de bingöl’dür. siz oraya iyice bir bakın bence. çünkü bu işin esas mimarı sizin de yazınızda yazdığınız gibi ali ayrancı’dır. bingöllüdür kendisi ve çevresi çok geniştir. eli kolu çok uzun bir vatandaştır… bir de sedat diye biri var. soyadını bilmiyorum ama istanbul’da yine bingöllü biri…
oraya gidince pasaportları aldılar.
h.g: geri verdik. teslimat bittiği anda elimizden aldılar. zaten şart oydu. varır varmaz vereceksiniz pasaportları diye…”
sevilay: şimdi pasaport yok ne yapıyorsun peki? orada hangi kimliğini kullanıyorsun?
h.g: bir kimlik kullanmama gerek yok. kimse bilmiyor ki benim burada olduğumu. almanya benden habersiz….”
sevilay: nasıl yaşıyorsun peki? kaçak olarak zor olmuyor mu?
h.g: valla zor olmuyor. kaçak gibi yaşamıyorum. geziyorum da, dolaşıyorum da… kimse sormuyor ki bana sen kimsin, nesin diye… bir bekar evinde kalıyorum arkadaşlarla. inşaatlarda çalışıyorum. bir sorun yaşamıyorum şu anda….
h.g: hiçbir sorun yaşamadık. otobüsten inmedik bile. geliyorlardı alıyorlardı pasaportları elimizden. götürüp damga vurduruyorlardı. tekrar yola devam ediyorduk…”
bu ifadelerden anlıyoruz ki, akp'li belediyeler para karşılığında insanlara pasaport temin edip, almanya'ya götürüp bırakıyor.
resmen bir insan kaçakçılığı var ortada.
ve bu insan kaçakçılığını yapan pek çok akp'li belediye var.
umarım devletin savcıları, içişleri bakanlığı bu olayları görüyordur ve soruşturma açarlar diyeceğim ama kendi adamlarına asla soruşturma açmayacaklar.
bu olayın üzeri örtülecek, birkaç ay geçtikten sonra akp'li belediyeler insan kaçakçılığına devam edecekler.
ey akp...
hani almanya bizi kıskanıyordu???
utanmıyor musunuz bizi kıskanan ülkeye vatandaşlarımızı kaçırmaya.
Her gün şaşıracak bir şey duyuyorum ben bu ülkede. Ve bu şeyler de artık, dişi değil de erkek deniz atlarının doğurması falan filan değil. Bildiğiniz, içine doğduğumuz ve şartlarına alışmaya çalıştığımız bu ülkeyle alakalı. insan kaçakçılığı ha? Vay anasını.
Kişi başı 6-10 bin euro para toplansın ama bu tezgaha ortak olan Akp'li belediye başkanları paylarını almasın!
inanan var mı?
Hastalıklı akp zihniyetinin anayasa hukuku profesörü katil uyuşturucu baronunu serbest bırakırdı bu ülkede, belediye başkanları insan kaçakçılığı yapmış çok mu?
Kaçan şahıs diyor ki "ben beş vakit namaz kılan Müslüman ve devletçi bir insanım". Öyle olmasaydı şaşardık zaten. Bunlar burada akp'ye oy verir, memlekette içine sıçar, sonra kaçar, sonra orada da akp'ye oy verirler.
