ingilizlerin türkiye üzerinde 100 yıl önce oynamaya başladıkları "din elden gidiyor" oyununun son perdesinde sahneye çıkan bir partidir akp. atatürk´te "allahsız"dı, ama padişah "allahlı"ydı, erzurum kongresine gelenlerin çoğu "allahlı" olduğu için padişah yanlısıydılar. ama o "allahlı" padişah "allah´tan sonra ingiltere´ye güveniyoruz" demekten kendisini alamamıştı, ingiltere´yse "gavur" du, "ecnebi" ydi...hükümetimiz akp´in en başındaki adam da tutup "ben bop" un eşbaskanıyım" diyordu. "musa´nın çocukları" kitabının yazarını sebebini hala bilmediğimiz bir seyden dolayı zindanlardan çıkarttırmıyordu...bunlar "allahlı" bir adamın yapacağı işler miydi?...içine demiryolu giren bütün limanları yabancılara satmak - ki o yabancılar da "gavurdu"- allahlılık göstergesi miydi?.. üstelik o limanları satın alan gavurlar içine demiryolu giren kendi limanlarına dışardan yapılacak herhangi bir müdahaleyi "savaş" sebebi sayıyorlardı.
türkiye kendisini bu "din elden gidiyor" edebiyatından kurtarmadan adam olamayacaktır.