ahmet kaya'nın kemiklerini sızlatacak olaydır.
yaşasaydı bunu yapamayacak olanlar, ölünün savunmasızlığını kullanmaktadır.
"yine söylüyorum;
gözü bağlanmış korkulardan
yasaklardan baskılardan
asla irkilmiyorum
çünkü kan emici yarasadan çıldırdım
başkaldırıyorum.
yemin ediyorum;
üç kağıtçının pezevengin
teslimiyetin ve milletin
yolu uğramayacak bana"**
doğruysa milliyetçiliği ile tanınan barış manço'nun mirasçılarının bu kayıkçı kavgasında saf tutmayı reddederek sergiledikleri anlaşılabilir sağlam duruşun ahmet kaya'nın mirasçılarınca sergilenmediğini ortaya koyan gelişmedir.
tarih ve medeniyet kendi celladına aşık olan bir insanı kaydetmemiştir.
akp herhangi her seçim döneminde yaptığı genel yötemdir, seçim zamanı kömür dağıtır, israile posta koyduğunu zanneder(zanneder çünkü davosda da artistlik yapmıştı ne oldu 9 şehidin kanı yerde kaldı israilde bi adım geri atmadı) oy almak için açılım yapar şimdide oy alacak ne yapsın solcuları yağlar, mektuplarını okuyup ağlar, rte durdurdunda şimdimi aklıan geldi ilk seçildiğinde aklın nerdeydi. bırak bu ayakları.
yıllar sonra ahmet kaya'nın tekrar topluma kazandırılmasıdır. fakat biliyorum ki çağdaş ahlak anlayışı bunu beğenmez. onların kendi kuralları vardır. işlerine geldiği kadar vicdan sahibi, ahlak sahibi gibi davranırlar. işlerine ahmet kaya gelirse ahmet kayacı olurlar, işlerine atatürk gelirse atatürkçü olurlar, işlerine inönücülük gelirse inönücü olurlar.
allah'a şükürler olsun ki çağdaş değiliz. yobazız, gericiyiz ve insanların kim olduğuna bakmadan yaşadıkları zulmü görebiliyoruz. ahmet kaya'nın bazı yaptıklarını beğenmemem onun zulüm çektiğini inkar etmeme neden olmaz.
keşke başkaları da kendinden olmayanların haklarına hukuklarına vicdani bakabilseydi.
senelerdir ''tek millet tek bayrak''diyen,kürt halkını asimilasyona tabi tutan iktidarın bir kürt sanatçısını istismar etmesinden başka birşey değildir.