sanıyorum en acısı 16 mayıs 2008 tarihinde yani atatürk'ün bandırma vapuruyla samsun'a doğru yola çıktığı gün samsun limanının satışıdır. yazıklar olsun... bu topraklara bastığınız her adım, içtiğiniz her yudum suyu size haramdır.
"satarım kardeşim, babalar gibi satarım" diyen zihniyetin icraatıdır. ayrıca satılmayanları yazsak daha kolay oluşur bu liste.
BEN BU ÜLKENiN PAZARLAMACISIYIM ....
Kemal Unakıtan ...
"Sümerbank tarihten siliniyor.
Elinde bir şey kalmadığı için
ismini de kaldırıyoruz."
Kemal Unakıtan
SEKA iÇiN SÖYLEDiĞi
"Stratejik yer imiş.Ne stratejisi,
önemli olan müşteri bulmak.
Müşteri gece gelsin,pijamayla
çıkarım karşılarına.Seviyorum bu işleri arkadaş."
Kemal Unakıtan
ŞEKER FABRiKALARI iÇiN SÖYLEDiĞi
Kar edeni de, zarar edeni de satacağız!"
Kemal Unakıtan
TEKEL iÇiN SÖYLEDiĞi
"Babalar gibi satarız!"
Kemal Unakıtan
PETKiM iÇiN SÖYLEDiĞi
"Ülkenin işgal altına girdiğini söylüyorlar.Gelsinler işgal etsinler!"
Kemal Unakıtan
TÜPRAŞ iÇiN SÖYLEDiĞi
"Parayı veren düdüğü çalar.
TÜPRAŞ'ı Ruslara satar mısın,diyorlar.Satarım arkadaş"
Kemal Unakıtan
TELEKOM iÇiN SÖYLEDiĞi
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım,20 bin Dolar veren herkese,TELEKOM' a ait Bilgileri vereceklerini söyledi.
Burada utanç verici olan, bunu ima etmek için kullandığı cümle:
Binali Yıldırım; " bin dolar veren kızımızı görür" diyor
LiMANLAR iÇiN SÖYLEDiKLERi
"Ne banka bırakacağız, ne fabrika,
Ne de işletme. Liman da bırakmayacağız.Hepsini satacağız!"
Kemal Unakıtan
gelin siz düşünün satılanlar az mı çok mu bu söylenenden sonra..
saymakla bitmeyen ve bu hükümetin gerçekten satıcı olduğunun göstergesi olan listedir.
bazı dengesiz arkadaşlar da bunu hafife alarak dalga geçmektedir. israil nasıl oluşmuş bilmeyen ama her fırsatta kahrolsun israil diyen, müslümanım diyen ve her fırsatta amerika yanlısı hareket eden kişilere bazı gerçekleri anlatmak deveye hendek atlatmaktan zordur. zira bu zatlarda beyin lopları çalışmaz sadece bakarlar görmezler.
bu kadar işletmenin hepsi de mi gereksiz? en basiti telekom adamların ne yaptığının, iletişimi kesmeyeceğinin garantisini verebilirler mi bu klavye kabadayıları?
ama zaten o arkadaşlar okusa gazetelerdeki ırak haberlerini okurlardı, amerikan demokrasisi yanlıları sizi. ırak'daki babası belli olmayan çocuk sayısnı bir araştırıverin.
satılacak herşey satılınca satılmadık tek şey kalacak belki onu da satarlar; bilin diye yazıyorum. (bkz: namus)
evet gerekirse yazılıp bütün türk gençliği'nin mail box'larına yollanması gerekir. ama birilerine gitmez. yollarsın yollarsın, zorlarsın, itersin... yok olmaz işte... almaz çünkü "mail box"ları. o kadar köreltmişlerdir ki beyinlerini, ne türk'lük leri kalmıştır ne ulusçuluk, devletçilik anlayışları. en akıllıları hoca efendileri'dir. onun sözünü dinlerler en çok. içlerinde en akıllı oysa, yazılanları da çok fazla ciddiye almamak gerekir. burası tam bağımsız "türkiye cumhuriyeti" yavrucuğum sen yanlış gelmişsin denilip, arap yarımadası'na kalkan ilk gemi'yle geri yollanır.
pardon bu güzel günde "cumhuriyet" kelimesi'ni kullanıp öldürücü kene etkisi yarattıysam affola.
devletin zarar eden ya da kağıt üstünde ediyormuş gibi zorlanan kurumlarını satarak çözüm üretemezsiniz. 100 liralık bir malı, zarar ediyordu gerekçesiyle 1 lira'ya satarsan-ki bu kamu malıysa bunun adın özelleştirme ya da elden çıkarma değil, peşkeştir.
Petkim zarar eden bir kuruluş muydu? tüpraş zarar eden bir kuruluş muydu ?
tekel? mersin limanı? iskenderun limanı?
çeşme limanı? kuşadası-dikili-TRABZON LiMANLARI ?
iskenderun demir çelik fabrikası?
şeker fabrikaları? termik santraller?
milli piyango?
erdemir ?
türk telekom?
sütaş?
kıbrıs türk hava yolları?
tedaş?
SÜTAŞ?
YURDUN HER YERiNDEKi SOĞUK HAVA DEPOLARI?
TUZ FABRiKALARI.?
MADEN iŞLETMELERi?
YÜZLERCE VAR, YAZMAKTAN YORULUR iNSAN. VE Bunların hepsi zarar ediyordu. bi daha okuyalım yukarıdan aşağıya. türkiye'de şuan en fazla gelir getiren kamu mallarıYDI. VE ÖZELLEŞTiRME'Yi DEĞiL de, akp ne yaparsa yapsın onu savunan insanlara göre iyi de yapılmış ooh olmuş. benim devletim'in en büyük gelir kaynakları sudanlı'lara, dubaili'lere, AMERiKALI'LARA SATILACAK, VE BEN BUNA SICAK PARA GiRiYOR NE GÜZEL DiYECEĞiM. BENiM AMCAM, BABAM, DAYIM, KARŞI KOMŞUM iŞSiZ KALACAK, ve ben onlara gidip valla ne güzel oldu artık sizi hep evde görürüz, hem sıcak para'da akacakmış artık musluklardan mı diyeceğiz?
ocak ayından itibaren devlete ait vakıfbank, halkbankası ve ziraat bankası satılacak, otoyolların tamamı ve boğaz köprüleri'de. o bahsedilen sıcak para bakalım yine kimleri ısıtacak? elinde kamu'ya ait ne varsa satan devlet'in asli görevi ne olacak? sıkışınca vergi mi arttıracak? nerden bulacak kaynağı? hadi diyelim bütün ormanları kestiniz, yağmaladınız, onları da imar'a açtınız, peki ya orman bitince? ee o zaman toprakları satarız. satarsınız biliriz.
kişi başına düşen milli hasıla onbin bilmem kaç dolar olmuş. ya biz matematik bilmiyoruz, cebimizdeki paradan haberimiz yok, ya da hakikaten aptalız. yani 100 tane adam ayda 10 milyon dolar kazansın, 900bin tane adam ayda 300-500 ytl ye çalışsın, ortalama alınıp "eyy halk milli hasılamız kişi başına 10 bin dolarr yaptuk ouuww" densin, hasan amca baksın baksın anlamasın, ulan ne ki bu desin, hasan amca'yı birileri kandırsın, "sana düşen gelir" densin. hasan amca bi sevinsin bi sevinsin...cebine baksın yok. ee devlet almıştır hasan amca. yani sana verdiğini 2 kat 3 kat fazla almıştır. yooo hırsızlık değil, vergi'dir o. tamam o zaman yeter ki " allah devletimize zeval vermesin" desin hasan amca.
devletin bu satılan bütün kamu malları'nı satın alan şirketler açıklansın. geçmişlerini bilmek istiyoruz. daha dün satılan ( 23 eylül 2008 ) ataköy'de ki araziyi 850 milyon dolara ( 850 milyon dolar'ı türk parasına çevirmeye çalışmayın sığmıyor)...
satın alan "sinpaş" kimdir? ülkemizde böylesine büyük bir parayı verebilecek adını bilmediğimiz ne çok şirket varmış... avni çelik'e soruyorlar, ihaleyi kazandınız, parayı nasıl ödeyeceksiniz. yabancı ortağınız mı var? bilmiyorum diyor. efendim?? +bilmiyorum!!! sizin yerinize de birileri ödeyecek demek ki avni bey, anladık biz anlayacağımızı.
hadi şimdi hem adalet olsun hem kalkınma. adaletse herkes için olsun, kalkınmaysa ben de istiyorum ondan!
saygılar.
sattıklarının birçoğu ''bu ülkede taş taş üstüne koymadılar'' dediği chp tarafından kurulmuş kurumlardı. satacak birşey kalmadığı zaman ne olacak onu allah bilir.
kadrolaşmanın bokunun çıkarıldığı, dayısı olanın her zaman iş bulabildiği, bir kişiye ihtiyaç duyulan yerde 5 kişinin işe alındığı, işe haftalarca gitmeyip maaşını çatır çatır alanların olduğu türkiye'de öncelikli gündem maddesi olmayacak konudur.
daha sosyalist bi parti * gelir bu kitlerden v.b. kurar işletmeye başlar. yarın daha liberal bi parti..... böyle gider bu türkiyede. olan sana, bana, ahmete, mehmete hatta ayoya olur. götümüzün üstünde buz gibi otururuz. fanatikliğe, gelenekselcileğe devam.
(bkz: durmak yok yola devam)
(bkz: gül çelenkte koysun)
çok merak ediyorum bu satılanların hepsi hükümete yük olan kuruluşlar mıydı? hiç sanmıyorum. bazı stratejik kurumlar elde tutulmalıydı. bu kurumlardan zarar edenler vardı, ama zarar eden etmeyen tüm kurumlar satıldı. karşılığında da komisyonlar ceplere indirildi tabi. bunun benzeri akpli belediyelerin gayrimenkul satışlarında oluyor. satış karşılığında komisyon alınıyor. yakın geçmişteki şaban dişli olayında ve gaziantep büyükşehir belediyesi'nde olduğu gibi. herneyse.
örneğin bir telekom zarar mı ediyordu? hayır. fransa kendi telekomunu yabancılara sattı mı? hayır. neden satmadı ? çünkü stratejik önemi var.
bugün bakıyoruz abd bazı şirketlerini kamulaştırma yoluna gidiyor. çünkü kapitalist sistem o kadar vahşileşmiş ki, buna karşı önlem almak kaçınılmaz oluyor.
evet özelleştirme her sanayileşen ülkede yapılmalı. daha iyi hizmet için bu şart. ama uzun süreli yapılan satışlar türkiye'nin geleceğine ipotek koymaktadır. akp'nin buna hakkı yoktur. 30-40 yıllığına satılan limanlar, akp hükümetinden sonra iktidara gelecek hükümetleri zora sokabilecektir. çünkü buraları ellerinde bulunduranlar akp'den sonra iktidara gelecek neo-liberal ekonomi uygulamayan bir hükümete bir takım yaptırımlar uygulama yoluna gidebilir. bu da türkiye'nin çıkarına olmaz.
biraz yüzeysel oldu belki ama bir şeyler yazmak istedim. daha sonra somut örneklerle başka bir entry yazarım herhalde.
subjektif yaklaşılmaması gereken bir konu. ben de izninizle öyle yapıcam.
satıldı denilen bütün kurumların ''ak parti kasasına para girsin muhahahah'' mantığıyla satılmadığını kavramak gerek. tam manasıyla satıldı demek bile yanlıştır efendim. satmak yerine özelleştirmek kelimesini kullanırsak ta sevinirim. niye diye sorucak olursanız, ak parti hükümetinin bu kurumlar üzerindeki ekonomi politikası şu şekildedir; bütün zarar eden işletmelerin %49'unu yabancı şirketlere vererek sıcak paranın bir nebze de olsa ülke içinde kalmasını sağlamak ve elde edilen karla yeni işletmeler açmaktır veya satılan işletmeleri tekrardan geri alabilcek düzeye gelmek. abi düşünsene tüm şirketleri sattığını, o zaman ne akla hizmet üretimden bahsedebilirz biz ? hadi ak parti hükümeti bütün kurumları kasasına para katmak için sattı diyelim, ee sonra ne olucak peki ? hazıra dağ mı dayanır ? sizin mantığınızla ilerlersek ülke 5 senedir ihracatta %0 kar elde ediyor sonucuna varırdık.
çocuk kandırmayalım ve az buçuk nedenlerini araştıralım özelleştirmelerin.
çoğu her sene para kazanıyor olmasına rağmen yıl sonunda bir şekilde mali yönden açık veren kurumlardır. öyle ki tüpraş her sene 6 ila 10 milyon ytl ödenek istiyordu.
bu ülkede devletçilik politikası artık sona ermiştir. devlet etkin denetim aracıdır sadece ve her daim görevini en iyi şekilde yapması zorunludur. dünyanın en gelişmiş toplumlarında devletin ne bankası, ne şirketi vardır. amma velakin çok iyi denetim yaptığı için o işi yapmış kadar vergi toplar vergi kaçırılmasına izin vermez. bugün devlet kurumlarında bir işiniz olduğunda nasıl halletiğinize ve özel kurumda aynı durumda işinizi ne kadar zamanda yaptığınızı düşünün.
(#4002593) numaralı entry'de bahsedilen zarar edilen kurumalrın satışına karşı olmak develte zarar vermektir. tamam devlet zarar eden bir şirketi satarak ya da kiralıyarak orda ki zararını vergi yolu ile kara geçirir ama %100un üzerinde kar eden şirket neden satılır anlamam yanlıştır, ayıptır, yazıktır, günahtır. erdemir yani türkiye'nin en büyük demir çelik fabrikası avrupa'nın en büyük ilk beş fabrikasından birtanesi olan erdemir içerisi bakımsızmış vs denerek satışa sunulmuştur ve iki yıllık net karına hibe edilmiştir. ne iyidir ki oyak gibi ordu destekli bir holding alarak 3 saat içerisinde silah fabrikasına dönüşe bilme özelliğine sahip, atamızın türk halkına emanet ettiği demir çelik fabrikası yabancı sermayden kurtarılmıştır.
