milli eğitim bakanı ömer dinçer adına, müsteşar emin zararsız'ın il milli eğitim müdürlüklerine gönderdiği yazıdır. buyrun.
"Kutlama törenlerinin hazırlık döneminin mevsim olarak soğuk bir zamana denk gelmesi nedeniyle sağlık sorunlarına yol açmasına, çalışma süresinin uzun olması nedeniyle öğrencilerin derslere ilgisinin azalmasına, motivasyonlarının düşmesine, gönüllü olmayan öğrenci velilerinin okullarla olan ilişkilerinin bozulmasına sebep olduğu yönünde duyumlar alınmaktadır."
kolpalığın yazılı hali bu olsa gerek.
parti olarak ''kemalizmin yarattığı herşeye karşıyım'' diyemeyen, alacağın tepkilerden korkan popülist akp'nin açık seçik söylemediklerinin, kıvırma politikalarının son icraatıdır 19 mayıs törenlerinin iptali. böylelikle akp herkesin bildiği ve artık birçoğunun da desteklediği söylemlerini toplumun hiçbir kesimiyle görüşmeden'' ben yaptım oldu'' mantığıyla yürürlüğe sokma başarısını bir kere daha elde etmiştir.
stadlarda gösterilerin kaldırılma sebebinin öğrencilerin sağlığını düşünmek olmadığını 3 yaşındaki çocuklar bile biliyorken, intikam politikasını sinsice yürüten akp iktidarı henüz doğru düşünmeyi elden bırakmamış insanları kandıramıyor malesef.
4+4+4 eğitim sistemini henüz hiçbir hazırlığı tamamlanmadığı ve pek çok insandan kabul görmediği halde yürürlüğe sokan, devlet tiyatrolarının kapatılmasını gündeme getiren ve her farklı sese ''siz kimsiniz'' diyebilen bir başbakanın milli eğitim bakanı'nında farklı davranmasını beklemiyorduk.
yazarsam çaylak edileceğim hal, tavır ve hareket tarzıdır. küçük bir ipucu vermek gerekirse önünde halka tatlısı satılan bir kurumda çalışan annelerle ilgilidir.
amacı bellidir. sebebi ise, şanlı şerefli türk milletinin mazide kalmış olması, ne tür bir nankörlük, kendini bilmezlik yapılırsa yapılsın gıkını çıkarmamasıdır.
hadi bunlar kansız, onu anladık. ya bu milletin aklı, mantığı neresine kaçtı allah aşkına?
akp gençlik kollarının "partimiz ne yapıyor böyle" demesi gereken bir amaçtır ki o kişilerin gençliğinden de şüphe eder olduk. amaç yavaş yavaş unutturmaktır, ideolojiler kalabalıklara yavaş yavaş kabul ettirilir/dayatılır. toplumun kendi isteğiymiş gibi bir modifiyeye getirilir halk ki bu durumun farkına varmış olup uyaranlara da vatan haini gözüyle bakılmasına neden olur. unutmayın tarihinizi unutturmayın ballarım.
amerikan eyaleti valiliği görevini başarıyla sürdüren akp'nin patronlarının direktifleri doğrultusunda yaptığıdır; şaşılacak bir şey yoktur efendim, bu kadar geç kalmış olmaları daha şaşırtıcıdır.
açık açık "bu simgeleri silmek istiyoruz" deme cesaretini gösterseler keşke. çünkü üç yaşındaki yeğenler bile ne döndüğünü biliyor artık. yalanlarla dolanlarla küçük düşmesin kimse. yok hava soğukmuş yok derslerden geri kalıyorlarmış. gençliği düşünüyormuş taklidi yapmalarına bayılıyorum ben şahsen. ama yemiyoruz, kimse yemiyor bence.
çocuklarımızın sağlık sorunlarını düşünmeleridir. ne kadar iyi kalpliler değil mi?
bundan daha saçma sapan bir bahane bulamadılar sanırım. yıkmak istedikleri düzenini yavaş yavaş ve derinden (!) yerinden oynatma çalışmaları hızla devam ediyor. güzel milletimiz de mışıl mışıl uyumaya devam ediyor!
asıl amaç hakkında mı yorum yapılmalı , yoksa belirtilen sebeplerden yola çıkılarak tek tek mi çürütülmeli bu iddialer bilemedim fakat o kadar saçma nedenler belirtilmişki,
"bir siktiriniz sayın bağkanım" dese biri çıksa vallahi yadırgamam.
neden?
şöyle ki, mevsim olarak kutlama hazırlıklarının kış aylarına denk geldiğini ve öğrencilerimizin sağlık sorunları yaşadığını gerekçe gösteren saayın milli eğitim bakanımız, okullara bozuk süt dağıtılmasını ört pas edebiliyor.
soğukta saçma sapan protokol konuşmalarında tirtir titreyerek zorla 3 saat asker edilen öğrencilere ağzını açmıyor, öğrencilerim bozulan motivasyonlarından bahediyor fakat öğrencilerin devamsızlık haklarında düzenleme yapıp bu haklarını bilmem kaç günden kaç güne çıkarırken okula olan adaptasyonları aklının ucundan geçmiyor.
yahu köşe yazısı gibi uzun uzun yazmak istemiyorum ama çok dolu olduğum konulardan biri sıkılan burda bıraksın ana temayı anladınız zaten.
ayrıca bu arkadaşlar liselerde evlenmeyi, evlilik iznini, onu bunu bile utanmadan tartışılacak hale getirebiliyor.
yahu bu adamlar öğrencilerin okumasını istese, onların mağdur olmamaları gibi bir kaygı taşısa, bu tarz saçmalıklara ön ayak olur mu?
gönüllü olmayan öğrencilerin bu tarz gösterilere kutlamalara katılmaması olayına varım, peki ya katılmak isteyen binlerce öğrenci?
öyle ya; hala daha bu vatanın evladı olan, bu bayramların ne şekilde bizlere armağan edildiğini bilen insanların sayısı azımsanmayacak derece de çok iken, kendi uydurmalarıyla neden azınlık durumuna düşürülüyor?
peki o zaman din dersinin seçmeli olmasını istemeyen, alevi ateist yada müslümanlığı benimsemeyen öğrenciler ve aileleri hakkında neden bu tarz bir uygulama esas görülmuyor?
neden demiyor gönüllü olarak bu dersi almak istemeyen öğrenciler var?
olay o kadar açık ve seçik ki, ordu evlerıne sarıklıların da girebilmesini onaylayan yasanında geçmesinden anlaşılacağı üzere, içinde atatürk ü hatırlatan ne varsa insanlara hızlı bir şekilde unutturmak.
afedersinizde zaten yarrak gibi tepkisiz bir halka sahibiz. gençlik kıçındaki pantolonu tutmaktan aciz, yeni çıkan teknolojik ürünler, değişik televizyon propagandaları ile ( programları demiyorum özellikle) uyutulmakta.
okuyan olayların farkında olan belirli bir kesim bu yapılan haksızlıklara karşı kararsız da olsa, yalnız bir direniş gösterirken, büyük bir kesim "aman ya bana dokunmasınlar da"
mantığı ile evlerinden kafalarını çıkartmıyor.
insanlarımız korkutulmuş ve sindirilimiş bir durumda. ben bunları yazarken yada herhangi biri bunları yazarken, karşıt görüşlü arkadaşlar; " başladılar gene cumhuriyet elden gidior laiklik elden gidiyor mavraları atmaya" şeklinde yorumlar yapacaktır.
haklıdırlar, nasıl ki onların istediği bir düzen var ise ve bunu başbakanları da dahil çıkıp delikanlı gibi söyleyemiyor ise, bizim de istediğimiz bir düzen var. ve bu düzenin bozulmaması, en azından; kurtuluş savaşınada vatanı satmak yerine, canlarını bu vatan için tereddütsüz veren insanların yüzü suyu hürmetine kollanması gerektiğinin bilincinde olduğumuz için bu şekilde tepkilerimizi ortaya koyuyoruz.
ha tepki koymak burda kğtle halinde yazılar yazmak değildir.
bu yazıların zaten çoğu da okunmayacak sizden ricam bu konular hakkında yazarken amacınız insanları bilinçlendirmek ve belli bir aşamaya gelene kadar tehlikeyi onlara analtabilmek ve o aşamaya geldiğinde ise topluca hareket etmeye sevk etmek.
örneğin biz uludağ sözlüğüz. ve uludağ sözlük olarak bu olaya en net şekilde tepkimizi nasıl koyarız onu belirlemeliyiz. burada yazılanları okuduktan sonra "ne yapabiliriz" diyen insanlar için yazmalıyız yazılarımızı ve o insanlara demeliyiz ki, 19 mayıs günü sakın ha evlerinizde pineklemeyin.
çıkın, bu durumu protesto eden gençlerin arasına karışın, onlar yabancı değildirler, onlar biziz, onlar sizlersiniz, onlar bu ilkenin sahipleridir, onların dedeleri tarafından bizlerin birlik içinde olması öğütlendi ve bu uğurda öldüler. sakın insnlara öcü gibi bakmayın. gördüğünüz en ufak canlılığın içerisine tereddütsüz dalın. çünkü o insanlar hepimiz için sokaklarda olacak, hepimiz için yürüyecek.
lütfen ben tepkimi sözlükten göstereceğim, elimden gelen bu diyerek kolaya kaçmayın arkadaşlar...
özellikle liseli diyerek ekseriyetle dalga geçilen, dalga geçtiğimiz kardeşlerimiz. sizler eğer bu yazıları okuyorsanız, sizlerin tek bir tanenize bile bu ülkenin ne kadar ihtiyacı olduğunu anlamışsınızdır.
motivasyon düşmesi diyor, ben 15 yıl okul okudum okula motive olup gelen bir tane öğrenci görmedim. okulun kendisi başlı başına motivasyon kaybı zaten. çocuk kandırıyorlar sanki.
amacı söylemeye ne hacet, zaten başından belliydi!
ondokuz mayıs törenleri on dokuz gün boyunca kutlansın diyenler.işte o zaman esas bilim ve teknolojide tavan yapıp tefe tüfeyi 1500 e vurdurarak ekonomiyi şahlandırırız.şahlansın ne varsa edirneden karsa hurra.
acaba bu törenlerin hali noolacak başörtüsü serbest olacak mı. bırakın milleti de kutlayan kutlasın takan taksın. bi tarafta kemalist yobazlar bi tarafta hoşgörüsüz dinciler naapacağız sizlerle.
zaten 19 mayıs törenleri ile ilgili yasaklarını ocak ayında dile getiren akp, küsküyü görünce geri adım atmış, 19 mayıs ve diğer milli bayramları daha çoşkulu kutlamak adına farklı şeyler yapacağız diyerek profesyonel kıvraklığını gözler önüne sermişti.
bunun böyle olacağı da daha dünden belliydi, yasalardan geri dönen bu yasak şimdi de arka kapı mantığı ile yeniden işliyor. havalaların soğuk olma nedeni ve uzun provalar.
kimi yiyorsunuz siz amk, provalar yapıldıysa şimdiye kadar çoktan yapıldı. yok ama mevzu bahis milli bayramlar olduğundan akp de alerji yapmış olacak ki, milli eğitim müdürlüğü seviyesinde yazı yazılarak yasaklanmış.
siktir edin yaaa. ne de olsa artık bir haftalık said nursi' yi anma etkinliğimiz var amk!
28 şubat süreci çizginin öbür tarafıysa, ak parti iktidarı da çizginin diğer tarafıdır.
