akp lilerin görmediği gerçekler

entry8 galeri0
    8.
  1. 1- benzin, elektrik, su, yeme içme gibi temel ihtiyaçların pahalı olma nedeninin ülkeyi yönetenlerden ötürü olduğunu. (kemal sunalın filmlerinden "orta direk şabanı" izle değişen bir şey olmadığını göreceksin. ama o zamanlar suçlu hükumetlerdi şimdi dış mihraklar)

    2- eğitim sisteminin her yıl değiştirip net bir müfredat bile yapamamasını. (dershanelerin okula dönüşmesi ile daha da bir kaos oluştu, eskiden en kötü ihtimalle paralı okumak kalite idi ama şimdi paralı eğitim bile şişirme oluyor)

    3- başkanlık sisteminin ülke gelişimine katkı sağlamayacağı. (iktidar gücünü tek adama vermek ne kadar gelişimi etkiler? ayrıca biz bunu 2010 yılında da gördük ama ülke daha beter duruma geldi, ayrıca ülkeyi uçuracak bir madde göremedim ben, paso cumhurbaşkanın yetkileri söz konusu)

    4- asgari ücretin yaşam standartlarının çok altında olması. kaldı ki geçen sene yüzde 30 oranında yapılan artış muhalefet partilerinin seçim vaadi yapmasından dolayı akp yi de artışa mecbur bıraktırması. ( CHP asgari ücret vaadinde bulunmasa şuan 1100-1200 civarı anca olurdu)

    5- sağlık sisteminin paralı olması. paran yoksa devlet hastanesinden haftalık aylık beklemeli randevuya mecbur kalırsın, tabi gene ücretsiz değil, az çok devlette para alır senden.( hastanelerin ticarethane olmasını görmeyen yoktur herhalde)

    6- 2002 yılında seçim için kullandığı başörtü yasağını kademe kademe her seçim öncesi kaldırması. (gerekçe ise tepki çok olurdu falan gibi abidik oluyor)

    7- aldığı yüzde elli oy ile istediği her şeyi yüzde yüze dayatmaya çalışması. onu seçmeyene oldum olası saygı duymaması

    8- önce "şehit haberi gelmiyor" diye sonra "terörle mücadele kararlılıkla devam edecek" diye propaganda yapmak. sonuç itibariyle terörün bitmesini bırak artması ışid fetö falan derken ortalığın karışması

    9- her seçim öncesi gibi bu seçimde de idam propagandası yapmak. ama gel gör "savaş tehdidi ve terör suçları halleri" yasasını yani fetöyü idam edebilecek maddeyi akp nin kendisinin kaldırdı.

    10- Atatürk düşmanlığı. laik, kemalist diye insanları fişlemesi.

    11- referandum için hayır propagandasını terörist olarak sınıflandırması ancak evet için yapılanlara (şiddet,tehdit, küfür vs) göz yumması.

    12- vergilerin cumhuriyet tarihinin en zirvesinde olması

    13- dolar ve euro fahiş yükselişini. (eskiden bu duruma hükümete bağlayan ahalimiz şimdi dış mihraklara bağlamakta)

    14- düşük ve orta gelirli bütün vatandaşların aldıklarının iki katı faizleriyle borçlu duruma gelmesi

    15- tarımın dipte olması, kazanılan paranın çiftçi yerine aracılara gitmesi, az kazana çifti pahalıya yiyen halk. saman bile ithal eder olduk

    16- medyayı ele geçirip bir iki tanesi haricinde hep kendi propagandasını yapıp muhalefetin sesini kısmasını ve karalamasını

    17- Suriyeli gençlerin buraya savaştan kaçmasına göz yumup kendi askerimizi oraya savaşmaya gönderilmesini

    18- bina yakan adama yapılan muamele ile eleştiri yapan sanatçıya yapılan muamele arasındaki farkı

    19- ekonomi süper orasını bilmekteyiz ama neden hala insanların büyük kısmı geçim sıkıntısından bahsetmektedir?

    daha çok var böyle böyle biriken konu... kimisi bunları okuyup "ee bu saydıkların bu memlekette ne zaman iyiydi ki" diyebilir. işte bütün meselede budur zaten. değişen hiç bir şey yokken neden akpyi ısrarla seçiyoruz. ve hatta tek güç al senin olsun diyoruz. zenginin daha zengin olmasından ve hayatının daha rahatlamasından başka kendi hayatımızda pek bir değişiklik yok. iyice bir düşünün, çok çalışıp, ailecek çalışmazsanız hayat standartlarınız ne kadar iyi olur. o durumda bile çok ferah olamayacağınız gibi eşiniz işten ayrıldığı anda ki durumunuzu sorgulayın..

    Türkiye büyüdü biz her zaman ki gibi küçüldük.
    2 ...
  2. 7.
  3. ahanda okuyorum ve cevap veriyorum dediğim gerçekler. bir kısa not; ben akp'li değilim.

    madde sırasıyla :

    1. ayyyynen katılıyorum. yasak toptan anayasada yapılacak gerekli revizyonlarla kaldırılmalıdır. iktidar bunu henüz başaramamıştır çünkü misal bir açılışta kurdeleyi bismillah ile kesmesinden dolayı 11 yıl sonra bile hala "aha valla getirecekler şeriatı" diyen bir kitle vardır memlekette. ben iktidarı bu noktada eleştiriyorum çünkü samimiyim. fakat siz eğer bu yasağı anayasayla kaldırsaydı birinci maddeye muhtemelen "türban yasağını kaldırdı, şeriatı getireceğinin kanıtıdır bu" argümanını koyacaktınız. samimi değilsiniz.

    2. söylediğine değil icraatına bakmak lazım. nasıl "sayın apo" sürçmesiyle pkk sempatizanı olmuyorsa bu adam, bu söylemle de alkol içenlerin düşmanı olmaz, onları aşağılıyor kabul edilemez. fakat alkol içilmesini tasvip etmediği zaten bellidir, bunu inkar da etmez, etmiyor. yapmış olduğu düzenlemeler alkol almayan biri olarak beni memnun edebilir fakat ben de yersiz ve zamansız olduğunu düşünüyorum. yönetmeliği tam olarak okumadım o yüzden şusu yanlış busu doğru diyemem. işin özü şudur : sen şu anda istediğin mekanda, istediğin zamanda alkolünü kimmmseye hesap vermeden içebiliyor musun istanbul'un mevcut yüzlerce gece klübü ve barında? evet içebiliyorsun. gerisi hikayedir, teferruattır. ha gün gelir adam bunu yasaklar, hep beraber kolkola taksime ineriz. senin özgürlüğün benim özgürlüğümdür.

    3. üstteki madde ile benzerlik arzediyor. bir nokta var, alkolün satışını yasaklamadı. süre ve satış noktaları konusunda sınırlama getirdi. arada dağlar var, ovalar yayılıyor.

    4. ifadelerdeki kibire ve ego patlaması eleştirisine harfiyen katılıyorum. bazen ne söylediğin değil nasıl söylediğindir önemli olan. adam diyor ki, "bu proje (gezi parkı) benim 2011 yılındaki seçim vaatlerimden biri. ben bana oy veren insana verdiğim sözü tutuyorum. gerekli yerlerden de (belediye meclisi) onayları aldım. yapmazsam bana oy verenlere ihanet etmiş olurum. bundan dolayı da kimseye tekrar sormak gibi bir durumum yok. bana zaten 2011 yılında onay verildi." bir iktidar partisi her gerçekleştireceği proje için diğer kesimin de onayını alacaksa yanmışız, ülkeye çivi çakamayız.

    5. tümüyle muğlak bir paragraf. ne anlatılmaya çalışıldığı belli değil. terörü bu adam bitirirse kahrından ölecek insanlar var bu ülkede. ya da yine şehit haberleri gelirse zil takıp oynayacak dalyarak dolu. fakat sizin bu kapsamda oldugunuzu düşünmüyorum. onun için geçiyorum.

    6. asıl soru şu olmalı : apo idam edilseydi terör biter miydi? elbette bitmezdi. hepimizin ciğeri bir miktar soğur fakat yeni şehit haberleriyle tekrar yanardı cayır cayır. fakat son gelişmeler ile muhatap alınacak, esaret altında, köşeye sıkışmış fakat hala lafını dinletebilen bir adam olması dolayısı ile idam edilmeyişinin hayırlı oldugunu düşünüyorum. tam olarak bilmiyorum, tahminimdir : devlet dalı kesip (aponun kafayı) daha gür çıkması yerine, ağacın dibine mazot döküp kökten kurutma yolunu seçmiştir. kökü kuruyunca (dağda adam kalmayıp bölge kalkınınca) dal (apo) zaten kuruyacak, yıllar sonra kimsenin sikinde olmayan bir adam olarak imralıda geberip gidecektir.

    7-8-9. bu maddeler tam hikaye. elbette daha iyisi olabilir ama bu verilen hizmeti yok saymamıza gerekçe olamaz. geçen hafta emekli bir yakınım tek kuruş ödemeden acıbadem hastanesinde bypass ameliyatı oldu. yani devlet diyor ki sıra beklemeyi göz önüne alıyorsan gel bedava. yok bir miktar katılım payı verebilirsen git özel hastaneye ben senin adına ücretin çoğunu ödeyeceğim. hatta bazı durumlarda (kalp, acil vakalar vs.) nereye gidersen git para ödemeyeceksin. hem her durumda süper hastane hizmeti alacaksın, hem hiç para vermeyeceksin. oldu be! aile hekimlerini eleştirmişsin de aile hekimlerinden önce ne vardı onu bir söylesene. yine gidiyorsun, hastanelerde beklemek yerine iki tahlilini yaptırıyorsun, çocuğuna aşı vurduruyorsun. valla bizimki ayda bir arayıp hatır bile soruyor. ben çok memnunum. allah akıl edenden razı olsun.

    10. bu adamlar gelmeden önce 180 küsür liraydı asgari ücret. 800 tl yeter mi? elbette yetmez, bugün fakirlik sınırı olmuş 2000 tl. ama sen asgari ücreti 2000 tl yaparsan o adamı o parayla çalıştırabilecek kaç işletme çıkar? kaş yapayım derken göz çıkarmayasın? kayıt dışılığı, kaçak işçiyi körüklemeyesin? bu konu ülkenin genel kalkınma durumu ile ilgilidir. öyle "ben 2000 tl yapacam asgari ücreti" diye zart artıramazsın. ülke olarak kalkınmak lazım ki şu anda o yoldayız çok şükür.

    11. bkz. 10. madde.

    12. meseleyi ayırmak lazım. yol yaptıran iradeye hakkını vermek, bunun düzgün yapıldığını denetlemeyen ya da bundan rant sağlayan sorumluyu bitirmek lazım. iktidar ikinci meselede eksiktir. sadece yollarda değil bir çok inşaat projesinde bu böyledir. fakat o yolların projeye dökülmesi, kaynak yaratılması ve gerçekleştirilmesi tek başına takdir edilmesi gereken bir husustur. fakat diğer tarafı da dibine kadar eleştirmemiz şarttır.

    13. bir türlü bir sistem oturtamadılar katılıyorum. fakat verilen burs miktarları, açılan üniversite sayısı nezdinde eğitim alanında da takdir edilmesi gereken icraatlarda bulunduklarının altını çizmek lazım.

    14. 29 ekim'de boğaz köprüsünde yapılan gösterileri ağzı açık ayran budalası gibi seyret, ilk koşan sen ol, sonra "29 ekim kutlanmıyor" de. oluyor mu? olmuyor. yaptıkları, dürüst olalım, hepimizin nefret ettiği stadyum kutlamalarını kaldırmak. kutlamalardaki militarist dokuyu temizlemek. tamamı ile destekliyorum. zamanında benim de söve söve katıldığım, şimdilerde trt kanallarında yayınlanan ve kimmmmmsenin izlemediği, katılan çocukların tıpkı bizler gibi bitsin de eve gidek dediği kutlamalar bana zerre dokunmuyor ama o boğazda yapılan havai fişek kutlamasında içim bir hoş oluyor kardeşim. kimsenin milli bayramlara dokunduğu falan yok fakat sizin ordan bakınca öyle gözüküyor.

    15. hikayeden bir madde. neden atatürk dememiş, gazi demiş falan. atatürk dese neden gazi mustafa kemal demiyor diyeceksin. adamın kafasındaki atatürk figürü seninkiyle birebir örtüşmüyor doğru. fakat bu adamı cumhuriyet düşmanı vatan haini yapmaz. bu kadar basit.

    16. eğitim sistemi ile alakalı bir durum. eskiden sınıflar 60-70 kişi olurdu. öyle bir durum var mı şimdi? istisnalar olabilir ama büyük çoğunluğu halledildi bu konunun. öğrenci başına düşen öğretmen sayısı artırıldı. nasıl yapıldı bu? okul yaparak. daha yapılmalı mı? lokal olarak evet ihtiyaç hasıl olan bölgeler olabilir. yapılır, yapılmaya devam eder. fakat asıl mesele öğretmen arzında. ihtiyaçtan çok öğretmen mezun oluyor. ne yapacağız her çocugun başına bir öğretmen mi dikeceğiz? dikelim. maaşını kim verecek? devlet. e sonra benzinden, elektrikten alınan vergiye sövüyorsun. nasıl ödeyecek devlet maaşları? limon mu satsın pazarda? tıpkı imam hatiplerde olduğu gibi arz fazlası söz konusu. öğrenciler diğer branşlara yöneltilmeli. gerek aileleri gerekse devlet tarafından.

    17. su değil de elektrik öyle. çünkü enerjide dışa bağımlısın. adam hes yapıyor sövüyorsun, nükleer santral yapıyor sövüyorsun. sonra elektrik faturan kabarık geldi diye yine sövüyorsun. kuzum sen ne istiyorsun? dışa bağımlılıktan kurtulalım ama faturalar düşmesin gel beraber sövelim.

    18. hikayeden bir madde daha. hepten kaldırsa şeriatçı olacak yine söveceksin. öte yandan tekel markasının tekelliğine son verdi adam ona laf yok? tek rakı tekel rakısı olsaydı görürdüm ben o fiyatları...

    19. bkz. 17. madde.

    20. öğretmende arz fazlası var dedik ya, yargıda da bunun tam tersi. hukukçu yetişmiyor memlekette. yetmiyor. daha fazlasını sağlamak, teşvik etmek elbette devletin işi öncelikle. kısmen katılıyorum yani.

    21-22-23. araçlarda aşırı vergi yükü oldugu gerçeği hariç saçmalamışsın. sadece ona değinip uzatmayacağım. ben de isterim ucuz arabaya binmek. ama öte yandan araç sayısı daha da artarsa olabilecekler beni ürkütüyor. petrolde dışa bağımlı bir ülke olarak, yakıt fiyatları artan talebe istinaden daha da artar mı? yollar kaldırır mı? falan. neyse...

    24. bkz. 2. madde.

    25. kim eleştirmiyor yav? 3-4 çeşit medya var memlekette. hükümet yanlısı, ölümüne muhalefet, holding medyası, vesair. bunların hepsi cirit atıyor. isteyen istediğini yazıyor okuyor.

    26. doğru o yüzden öldü. dış politikada 3 maymunu oynamamızı istiyorsan, komşunda yaşanan savaşı görmezden gelmemizi istiyorsan sen bilirsin. şimdi seninle burda dış politika tartışamayacağım, lakin yoruldum. çok uzadı.

    27. amerika dünyanın en büyük ekonomisi ama evsiz sayısı bizden fazla. ne olacak şimdi? bkz. 10. madde.

    şimdi ben bunları yazdım diye beni yandaş, yalaka, koyun ilan edenlerin topunun beynini iğfal edeyim. bari emeğime acıyın ulan.

    pekiiii hükümetin ya da başbakanın hiç mi yanlışı yoktur ulan erdener?

    zebil.

    fakat bu yanlışların hiç biri onları cumhuriyet düşmanı, şeriatçı, yobaz, vatan haini yapmaz.

    en fazla başarısız bir iktidar yapar ve sonucunu sandıkta görür.

    seçilemez gider.

    benim itirazım bunadır.

    hadi selametle.
    1 ...
  4. 6.
  5. daha bilgisi bile olmadan bilgiliymiş gibi davrananların göremedikleri. hem bilmiyor hem de öğrenmekte istemiyor. baş örtüsü ne zaman serbest bırakıldı da haberimiz yok? (bkz: #19940216) bari entry girip bilgisizliğinizi belli etmeyin. sadece üniversiteler de yök kararı ile serbest bırakıldı ona da herkes uymamaktadır. anayasal olarak giriş yasaktır, hatta chp anayasada yasak olan bir şeyi yökün kendi kendine karar vermesine itiraz etmiş mahkemeye itirazda bulunmuştur. ayrıca adam zahmet edip 27 madde yazmış siz içinden istediklerinizi seçmeyin. geneline bakın. gerçi geneline bakmadığınız için evet oyu kullanıp iki madde için alayına onay verdiniz, bende kime anlatıyorsam..
    2 ...
  6. 5.
  7. üç maymunu oynayan akp lilerin göremedikleri,duyamadıkları,bilemedikleridir. en azından bu yazıyı okusalar belki bir fikir edinirler ama oda yok ki.
    2 ...
  8. 4.
  9. kör gözlerin göremediğidir. zaten bunlardan sadece birkaçını görmüş olsalardı yüzde elli oy almak değil parti açacak adam bulamazlardı.
    3 ...
  10. 3.
  11. görmediklerinden değil kabullenirlerse sıradaki soruya cevap veremeyeceklerindendir. sıradaki soru ise; o halde neden koyunlukta ısrarlısınız?
    4 ...
  12. 2.
  13. kimsenin sallamadığı gerçektir. adam okumadan eksiyi vermiş, birilerine okumak zor gelmiş, bizde yazıyoruz ki adam olana. okumadan öğrenmeden bilgi edinmeden sen akp ye bok atarsın akp yi sevmeyene bok atarsın yani aslında boktan olan sensindir, farkında olmadan sağa sola sallarsın.
    5 ...
  14. 1.
  15. 11 yılda farkında olmadan yada bilinçli şekilde atladıkları konulardır.

    1- ilk sıraya bunu koydum, en önemlisi bu. türban yasağı. oylarının güzel bir kısmını baş örtüsü yasağını kaldıracaklarını söyleyerek alan bu parti 11 yıl oldu ancak baş örtüsü yasağını anayasadan kaldırmadı. yıllardır hatta günümüzde bile bu yasağa isyan eden insanlar oy verdikleri güçlü iktidar bunu neden yapmadı?

    2- içki içen her insanlara alkolik dedi, hastalık olan bu durumu her içki içene hakaret söylemi olarak kullandı. alkolik kelimesinin anlamına bir zahmet bakınız. http://www.tdk.gov.tr/ind...S.51ac7c64e4bc46.27606269

    3- dün konuşmasında "alkolik olan alkolik olmayana çarpıp öldürüyor ve çok az ceza kalıyor" diyerek duygu sömürüsü yapıyor. gazeteci karşılığında "cezaları arttırmak gerekmez mi?" diye sorunca rte " insanlara buna hemen aşırı tepki gösterir" diyerek gülünç bir duruma imza atıyor. sen satışını yasaklarken tepki olacağına bakmıyorsun da bu nedenle adam öldürene ceza verilmesine tepki doğar diyorsun. bu ne yaman çelişki?

    4- rte " ben chp den ve 3-5 çapulcudan izin alacak değilim, bana yüzde 50 bu izni verdi" demektedir. yüzde elliyi üstünlük görmek hangi matematikte vardır? 3-5 çapulcu dediğin on binlerce insandır, keşke medyaya engel koymasaydın da sende görebilirdin o 3-5 çapulcuyu. ayrıca sen yüzde 50 izin verdi diyorsun ve alamadığın yüzde 50 kesimi hiçe sayıp taraf yaratıp insanlara dikta yapıyorsun.

    5- hiç şehit haberi gelmemesinden dolayı rte taktir edilmektedir. unutmayın tansu çiller ve Ecevit zamanında da terör olayları ve şehit haberleri bir dönem için bitmişti ama biten terör hiç olmadı. teröristler bugüne kadar sadece menfaatleri uğruna hareket ettiler, zaman zaman duruldular. 2 aydır şehit haberi gelmemesi sevindiricidir ancak sonunda ne olacağı diğerlerinde ki gibi bilinmemektedir. Ecevit devlet ve mesut yılmaz döneminde terör bitmiş gibi görünmüş şehit haberleri gelmemekte idi. bir baktık ki buna karşılık apo idam edilmemiş hükümetin değişmesi ile de direkt teröristler pusu atmalarına devam etmişlerdir.

    6- MHP, chp, anap üçlüsü idamı kaldırmışlar ancak terör mensuplarında geçerli olmadığını belirtmişlerdi. apoyu asmadılar ancak yaptıkları antlaşmada teröristler bu durumu suiistimal ederlerse ilk yapılacak işlem apoyu asmak olacaktı. bir süre ne şehit haberi nede ufak bir terör saldırısı olmadı bu memlekette. hükümetin yıkılması ve akp nin başa gelmesi ile terör olayları ince ince başlamıştı ki asmaya cesareti olmayan akp hemen idam yasasını değiştirerek terör suçlularına da idamı kaldırmıştır. işin özü yıllarca haklı olarak çamur attığımız MHP değildi sadece bu olayların temelinde bütün partiler vardır. asmayan sadece biri değil hepsidir. ama asıl asılmasına engel olan yasayı tamamen kaldıran sevgili akp dir.

    7- sağlıkta devrim dediğimiz olay. paralı devrim. devlet hastanelerinde teknolojinin sağladığı 3-5 avantaj haricinde hiç bir gelişim olmamıştır. insanlar özel hastanelere gitmeleri sağlanmıştır. bu hem bizden hem de devletin cebinden para akıtmak demektir. kısaca hastaneler otel, süper market, avm gibi ticarethanelere dönüştürülmüştür. örneğin medikal park hastaneleri rixos otelleri gibi habire şubesini arttırmaktadır. hem de lüks bir şekilde geldiğinizde kapınızı açan çalışanları ile. nereden geliyor bu para kaynağı?

    8- sağlıkta devrime devam. doktorun size yazdığı her reçete için para alınmaktadır. hatta ilaç sayısı arttıkça reçetenin de artmaktadır.

    9- sağlıkta devrime hala devam. aile hekimleri oluşturulmuştur sağlık ocaklarından size hizmet etmektedirler. ama sık sık giden insanlar iyi bilir, bu doktorlar size ağrı kesici gibi ilaçlar yazmak ve rapor almanızı sağlamaktan başka işe yaramaz. ayrıca gelen her hastayı müşteri gibi görüp kendi hastası yapmak için uğraşması yapınca da devletten ekstra para alması konumuzla alakalı değil!

    10- asgari ücretin 800 lira olması. memleketin yıllardır sorunu olan bu durum hala patronların himayesi altındadır. güçlü iktidarımız patronların isteğini karşılamaktan vazgeçmemektedirler. üstüne de bize kızmaktadırlar "bu para olamayana çok bile" diyerek.

    11- emekli maaşlarının 1000 lirayı geçmemesi. emeklilerin hayatında para çekimi dışında başka kolaylık olmamıştır.

    12- öve öve bitiremedikleri duble yolların dandikliği. geziyoruz ve net şekilde görüyoruz. yollar kısa süre içerisinde deforme olmaktadır. ucuz maliyetli plansız şekilde yolların yapılması devletin bütçesine zarar vermektedir. yapılan yollar yaptık oldu denmek için üstün körü yapılmaktadır.

    13- eğitim sisteminin mükemmelliği. yıllardır en büyük sıkıntılarımızdan biri olan eğitim sistemi 11 yıllık usta iktidara rağmen her yıl değişikliğe uğramaktadır. sağlıklı ve bilinçli eğitim standartları ülkemize henüz ulaşamamıştır.

    14- 19 mayıs, 23 nisan gibi ulusal bayramlarımızın kutlamaları bir şekilde yaptırılmaması, basit nelerle kısıtlanmaları. iktidar partisinin kendi yapmak istemediklerini insanlara dayatmaktadırlar. her yıl çeşitli bahaneler uydurup özel günlerde yurt dışına çıkan başbakanın bu durumuna alışmışken halkında kutlamalar yapmamasına çalışması insanları kötü düşüncelere sevk etmektedir.

    15- adını anmaktan hoşlanmadığı mecbur kaldığında da "gazi mustafa" diyen ülke başbakanın "Atatürk" diyememesi manidardır. adını bile söylemek bu kadar zoruna neden gitmektedir. insan kişisel düşmanı olan birinden bile bahsederken bu kadar zorlanır mı?

    16- okullarda öğretmenlerin yeterli olmaması ve ayrıca bir çok öğretmenin iş bulamaması atlanacak bir konu değildir.

    17- elektrik ve su faturalarının kabarıklığını bilmeyen yoktur sanırım.

    18- sigara alkol fiyatları hat safhada yükselmesine ne demeli? sağlığa zararlı ise hepten kaldırmak yerine fahiş fiyatlara çıkarmak nedendir? parası olan zevkini yapsın parası olmayan yapmasın nasıl bir adalet anlayışıdır?

    19- doğalgaz ve benzin fiyatları ayda bir zam görmek zorunda mıdır?

    20- mahkemeye başvurduğunuz zaman neden en az 1-2 yıl kararı 2-3 yılda Danıştay kararı beklemek zorundasındır?

    21- kredi kartı borcu banka kredisi borcu olmayan kaç kişi var etrafınızda? tabi ki borçlu olmak normaldir ama kaçımız gerçek değerinde ev alabiliyoruz araba alabiliyoruz? 150 bin liralık bir ev için 200 lirayı aşan miktarlar ödemiyor muyuz? bu nedenle de yıllarca düşük maaşlı yalakalığı seven patronlara katlanmak zorunda kalmıyor muyuz?

    22- tarımla uğraşan köylünün salatalığı 15 kuruşa, domatesi 20 kuruşa hale sattığını görmüyor musunuz? hiç mi pazardan aldığınız fiyatlarla köylünün sattığı fiyatı karşılaştırmadınız mı?

    23- Avrupa da ikinci el araba pek alınmazken bizim ikinci el aldığımız fiyatlara avrupanın sıfır araca bindiğini illaki duymuşsunuzdur.

    24- baş örtüsü takana "türbanlı" diye hor görenlere bir dünya laf söylerken sen içki içiyor diye "alkolik" denmesini içine sindirebiliyor musun?

    25- medyada 1-2 kanal ve gazete haricinde neden kimse eleştirememekte? tamam her şeyin en iyisini yapıyor diyelim de hiç mi olumsuz hareketi yok bu hükümetin?

    26- suriye ile olan dış politika yüzünden ölmedi mi onca insan reyhanlı da? bir kişi bile gördünüz mü suçlusu benim diyen? sürekli o yaptı bu yaptı kavgasına dönüştürenlere sordunuz mu hiç senin suçun yok mu diye?

    27- ekonomi süper orasını bilmekteyiz ama neden hala insanların büyük kısmı geçim sıkıntısından bahsetmektedir?

    .... daha çok var böyle böyle biriken konu... kimisi bunları okuyup "ee bu saydıkların bu memlekette ne zaman iyiydi ki" diyebilir. işte bütün meselede budur zaten. zenginin daha zengin olmasından ve hayatının daha rahatlamasından başka kendi hayatımızda pek bir değişiklik yok. iyice bir düşünün, çok çalışıp, ailecek çalışmazsanız hayat standartlarınız ne kadar iyi olur. o durumda bile çok ferah olamayacağınız gibi eşiniz işten ayrıldığı anda ki durumunuzu sorgulayın.. türkiye büyüdü biz her zaman ki gibi küçüldük.

    siz siz olun kendinize yapılmasını istemediğinizi başkasına yapmayın. yapanlara da engel olun.
    42 ...
© 2025 uludağ sözlük