ileri demokrasidir.
Polislerin ellerine kağıt tutuşturup bir suçlu gibi sıraya dizen, dizdiren, vesile olan ya da izin veren herkesin allah belasını versin. Bu ne arkadaş? Kanıma dokundu, zoruma gitti...
ne kadar da cemaatçi olup, milleti sorgusuz sualsiz başına buyruk dövseler de polislerin bu duruma düşürülmemesi gerekirdi.
tesbih gibi yanyana dizilmiş ve ellerine vesikalı kadınlar gibi numaralar verilmiş polis memurlarını gördüğüm an lanet ettim bu kirli düzene. hele amirlerinin bana sadece numara söyle diyerek karşındakini insan olarak değil de sağdan soldan atılabilecek rakamlar olarak görmesi kahrımı daha da artırdı. bu ülkenin savcı ve hakimlerini, vicdanlı hukukçularını göreve çağıyoruz.
iki gerizekalı çıkmış ikisi de birbirinden merdane...
ilkinin teorisine göre;
emniyet müdürü polisleri duvar dibine dizmiş ellerine de numaraları tutuşturmuş v.ç. de ordan geçerken merak etmiş "emniyet müdür amca burda ne yapıyorsunuz?" demiş, babacan emniyet amiri de v.ç. ye "adam seçmece oynuyoruz, gel sen de oyna bi yerin şişmesin" demiş...
olayı bu şekilde aktarmaya çalışan tekkaş'ın aslında demek istediği;
beni anam doğurmadı, sıçtı üstüme de sifon çekti ama ben gitmedim...
ikincisi ise sanırım ilaç kullanıyor;
bu otsu'ya göre; milletvekili çocukları devletin memurunu bi duvar dibine dizemiyorsa o ülkede yaşanmazmış...
okuduğum üniversitenin öğrencileri siyasetin s'sini bilmezler. bir tane arkadaş vardı. fikirleri benim gibi. tabi o da düz bir adam ama diğerlerinin arasından sıyrılıyor. oturup konuşuyoruz arada, doğru düzgün bilgisi de yok belagati de. bu adam antep'li zengin bir ailenin çocuğu. akp'nin de teşkilatlarıyla da içli dışlılar. ben bazen "lan bu okul bitmeyecek, akp türevi bir hareketle siyasete atılsam" diye düşünürdüm. daha sonraları gördüm ki o iki kelimeyi bir araya getiremeyen adam politikacı olacak. ben olamayacağım veya çok zorlanarak olacağım.
işte o günden sonra dedim ki; alt teşkilatlarının anasını seveyim ak parti. bu kadar taviz verilmesi ayıp.
goruldugu uzere halktan alinan vergilerle halka hizmet etmesi gereken polis teskilati, vekillerin ve ailelerinin koruyuculari/koleleri olmustur...
Hakikaten hala uyuyan halka yaziklar olsun... Bizi korumasi gereken polis, bizi doverken, bizim paramizi alip bize hizmet etmesi gereken kisiler ve aileleri tarafindan kullaniliyor...
ülkemizin nasıl bir durumda olduğunun göstergesidir. Halen aynı duşünce aynı zihniyet gidiliyor. Hadi hayırlısı diyemiyorum. Çünkü ortada bir hayır göremiyorum.
keyfiliğin, bedeviliğin bir göstergesidir. adaletin nerde olduğu sorusunu hatırlatan vakıadır. rezalet bir durumdur. rte'nin açıklama yapması gereken bir durumdur.
elemanı yönlendiren amcanın ses tonu muhteşem olan videodur.
ne tür ayrıntılarla ilgileniyor nasıl da babacan bir edayla konuşuyor, hakkatten duygulandım.
çok feyzli birisi inşallah.
akp hükümetinin ve başbakanımızın sürekli üzerinde durduğu 'dindar nesil' kavramı içinde yer alan vekil çocuğunun yaptığı hareket.
işte geleceğimizin gençleri babalarından aldığı güçle devleti hizaya sokuyor.
yaşasın dindar gençlik!...
akp diktatörlüğü'nün emrindeki bir "vurucu" güç olarak emniyet teşkılatı'nda bir akp'Li milletvekilinin yakını olmak gibi türkiye'deki en büyük ayrıcalıklardan birine sahip olan bir memura karşı "yaramaz"lık yapmış bir polisin ortaya çıkarılması için teşkılatın seferber olması.
"tek parti chp"sini yerden yere vurup duranlar, bugün ülkenin gırtlağına yargısıyla polisiyle ordusuyla çökmüş durumdalar.
Beylik söz olacak ama Tek parti faşizminin memurları üzerindeki baskısıdır. Bununla beraber bu memurların çoğu Cemaatçi vs olduğundan bu baskı sadece iş ortamında da sınırlı kalmaz maddinin yanında manevi baskı da yapılır. Ha ayrıca önceden de böyle olaylar oluyordur, Ne alakası var Tek partiyle vs diyenler çıkabilir. Önceden böyle olaylar olur 10 tane dayım var benim diye çıkan adam polise haddini bildirmeye çalışır 9 tanesi korkusuz komiserden "siktir git seninle mi uğraşacağız" ayarı yer 1 tanesi istediğine ulaşır ayar veren komiserlerden de biri sürgün falan alırdı. şimdi ise 10 komiserin "8i hayhay efendim gelin polislerimizi sıraya dizin" der, 1i "kusura bakmayın efendim, yaman efendim" diye sakso çeker, 1i delikanlılık yapar, o delikanlılık yapanın da yedi sülalesi fişlenir.
rezalet.
1 mayısta eşiyle yemek yiyen birini, sebepsiz yere, eşinin önünde döven polisleri bulup, hesap sormazsın.
ya da bir asker kaçağını, ayağım kaydı silahım ateş aldı diyerek öldüren ve serbest kalan polisten hesap sormazsın
8 mart dünya kadınlar gününde, kadınları copla döven, saçlarından sürükleyen polisleri bulup hesap sormazsın.
tekel işçilerini, o soğukta havuza atan, ıslatan, döven polisten hesap sormazsın.
hiçbir şekilde hesap vermeyen polis tarafından öldürülen, dövülen, işkence edilen niceleri... *
bunlar için polisleri sıraya dizip hesap sormanız gerekirken, sadece bir akepe yandaşı ile tartıştığı için, bakın darp yok, işkence yok, yaralama yok tartışma var, polisleri böyle ilkokul öğrencisi gibi dizip hesap sorarsanız, adaletten bahsedemezsiniz. şimdi hiç asimetrik propaganda vs. demeyin.
her kesime, her bireye, eşit mesafede olacağız diyen akepe değil miydi?
sizin adalet anlayışınızı seveyim.
akepe Gençlik Kolları Başkanı Ömer Uzun' un emniyette kantin işletmesi de ayrı bir güzelmiş.
