o zavallı polislerin amirleri hizaya sokup soruyor ya hangisiydi diye, sırf vekil oğlu diye yeri geldiğinde canının emanetçisi, sorumlusu olduğu polisi o zalimlerin ortasına atmaya çalışıyor ya; işte asıl piçlik odur...
ülkede cesur adam kalmadı amk. herkes kulluk, köpeklik peşinde...
yeri gelecek amir hadi lan ordan siz kimsiniz ki ben memurumu sizin önünüzde teşhir edeyim diyecek, gerekirse kendi sürülecek ama adam olarak anılacak. kul köpek olarak değil...
boncuk gibi dizmesidir. bir tanesi de bu yaptığın kanunlara aykırı diyememiştir. ama aynı polis diğer taraftan başka parti milletvekillerine fütursuzca biber gazı sıkmaktan çekinmez.
bu olay ne zaman unutuldu sayın türk polisi.
sana börek tutan halkına biber gazı sıkıp, seni tokatlayan bir partiye destek çıkmak senin için ne ifade ediyor!
hiç kimse bir şey yapmasa bile yüksek polis kadrolarını işgal eden onursuz kişiliklerin karşı çıkmasını bekleyip polislik onuru varsa biraz onu da kurtarmalarını bekleme duygusunu,okuduğumda kazandığım olaydır.
aklıma geldikçe sinirden ağlatan hadise. sonuna kadar hukukun kullanılması gerektiğini savunan bir insan olarak ben bile o şerefsizin onur kırıcı bir şekilde cezalandırılması gerektiğini düşünüyorum. kemikleri kırılıncaya kadar dövülebilir mesela.
Cemaatin tuzağıydı, onlarda zokayı yuttu. Yüzlerce polis, emniyet müdürü ve valinin yerleri değiştirilirken ve altın bir tepside iktidar akp'ye sunulmuşken, sessiz mi kalacaklardı?
Malatya ve Ayazağa'da ki olaylarda bile prvakasyon var.
en son bülent arınç'ın ifadelerinde kendi taraflarından gelen bir olumsuzluğun değerlendirmesini yakalıyor, bir an ümitleniyorsunuz; ve sonra olayın sorumluluğunu üstlenmek, adil bir açıklama yapmak yerine bunu emniyet müdürünün beceriksizliğine atfettiğini görüyor it iti ısırmazmış diyorsunuz.
bu da akp zihniyetin ve politikasının işleyiş biçimi hakkında bilgi verir nitelikte, şaşırmadım aslında.
olaya gelince medyadaki acıtasyonlara da prim vermemek lazım. dayak atan layığını bulmuştur bu da başına buyruk ali kıran baş kesenlere ders olsun.
polisler, birisine canı isteyince tokat atamayacağını, darp edemeyeceğini öğrenmiş oldular bu açıdan iyi bir gelişme demek ki böyle durumlarda ip gibi sıraya dizilme olayları varmış ama benim canımı sıkan milletvekili oğlunun şikayet edip değerlendirmeye alınması değil; bu uygulamanın sadece milletvekilinin oğlu olunca mı yerine getiriliyor olması. sırf milletvekilin oğlu diye şikayet etmeyecek mi yani? şikayet edende suç yok- şikayet edenlerin özel durumlarından dolayı onlara çifte standart uygulayan zihniyetlerde suç var.
yolda kontrol için çevirdiği insana hayvan gibi davranan, canı sıkıldığında da karakola çekip stres atan, öğrenciyi sırf zevk olsun diye döven, öğretmen olamadıktan sonra gidip polis olup öğretmen döven, işçi bayramında işçiyi döven, suçsuz vatandaşı çocuğunun, karisinin önünde döverken eli incinen polisin, vekil çocuğu tarafından gururu incitilmiş.
e peki bu adam değil miydi üstündeki üniformaya güvenip astımı olan vatandaşa biber gazı sıkıp öldüren, hamile bir kızı tekmeleyip bir bebeğin hayatına mal olan, halkın verdiği vergiyle maaş alıp halka istediği eziyeti çektirebileceğini düşünen?
bunca zaman tarafsız bir şekilde durman gerekirken hep halkın karşısında durduysan eğer; sen baba parasıyla yaşayan, asalak bir vekil çocuğundan azar yemeyi de hak etmişsindir ''şanlı Türk polisi''. vekil çocuğuna kızacağım yerde; beni koruması gerekirken sadece korku vermeye çalışmaktan başka bir bok aşılamayan polisi aşağılayan bu herife yaptığı kusura rağmen diyecek birşey bulamıyorum. hak ettiğini görmüş diyelim fakat bu hiçbir boka yaramayan sadece babasının makamını kullanarak kendini bir şey sanan adama ne olcak? bu soruların cevapları yoksa ortada büyük bir sorun var demektir. ve bu sorun bir vekil çocuğunun polisleri karşısında dizmesinin polis ve halk tarafından artık normal karşılanabilecek duruma gelmesinden başka birşey değildir. hala da polis bu olaya bir tepki göstermemişse de; bu artık ''halkın koyunluğu'' olmaktan çıkmıştır.
''kitleler aldatılmadı; faşizmi arzuladılar.'' demiş wilhelm reich. adam haklı çıktı beyler. sikilesice bir topluma sahibiz.
Koyuna biber gazı verip, sık lan şu insan topluluğuna, desen 2 kez düşünüp, neden sıkıyoruz, der herhalde...
Bizdeki polislik olayı çok farklı.
Muhalif misin kardeşim sen ?
Yat yere, tak kelepçeyi. Olmadı mı ? Sık biber gazını, tekmele, copla. istersen Tazyikli suyumuz da var.
Ne de olsa emir büyük yerden.
Ancak koyunun karşısına çakallar çıkınca koyun dediğin eğer izan sahibi değilse sıralanır duvar dibine. Eline de tutuştur kulak küpesi gibi numaraları.
Seç bakalım çakal, hangisi yaptı ?
*
bu adamları oraya dizdiren de emniyet teşkilatındaki üst düzey yöneticiler olsa gerek.
Aynen şu anlayıştalar ''koyununu sikeyim, sana bir şey olmasın.''
olmasın tabi de adalet denen bir şey vardı müdürüm ?
Hak, hukuk, adalet, eşitlik falan yani.
Onu da geçtim bir insanın vicdanı da mı olmaz ?
*
ülkede hükumet olan partinin adına bak bir de.
Adalet ve kal...
Tamam tamam orda kal.
Siz alışkanlıktan olsa gerek ''ak parti'' diyip duruyorsunuz. Bir kere o ''ak'' değil.
Açılımı da adalet falan.
Ben inanmıyorum bu adalete.
Sen inanıyor musun ?
Yetmez ama evet, diyorsan sıraya dizildiğin değil düzüldüğün günler yakındır şekerim, sana bana yıllardır olduğu gibi. Yeniden...
