akp li fıkraları

entry8 galeri0 video1
    1.
  1. Adamın biri bir high-tech bara gider. Barmen yerine bir robot vardır.

    Robot sorar:

    -IQ’nuz nedir?

    -150.

    Robot hemen yıllanmış 16 senelik viski döker ve küresel ısınma, çevresel şartların iç içeliği, kuantum mekaniği, nanoteknoloji gibi konulardan sohbet açar…

    Adam çok etkilenir ve ertesi gün robotu test etmek için tekrar bara gider.
    Robot IQ’sunu sorunca o ‘80’ der. Robot hemen ona bir bira döker ve futbol, kadınlar, kağıt oyunları ve sevdiği yemeklerden servise girişir. Adam daha çok şaşırmış bir vaziyette ertesi gün tekrar gelmeye karar verir.

    Üçüncü gün robot ona IQ’sunu sorduğunda ‘20’ der.

    Robot hemen önüne bir ayran koyar ve sorar:

    -Eeee naapçaz, yine AKP’ye oy vercez di mi!...
    24 ...
  2. 2.
  3. bir gün ahmet aga gedeyormuş. ak sakallı tayyip'i görmüş, bu zat eskiden başayıboğanmış. başayıboğan tabiri caizse kediden kaçan farelerin başı manasına gelir. velhasıl koyun çobanı makamıdır... işte bu ak sakallı tayyip'ten ahmet kömür ve makarnadan oluşan bir dünya istemiş. ve yine bu dünyada yaşayabilecek makarnadan ve kömürden meydana gelen bilinç sahibi varlıklar meydana getirmesini istemiş. ak sakallı pezevenk durur mu ki! hemen abrakadabra, demiş. böylece başbakanı recep tayyip erdoğan, rejimi cumhuriyet, halkı koyun olan ironik bir dünya meydana gelmiş.
    0 ...
  4. 3.
  5. ak partililerin sevdiği fıkralardır. iki üç örnek.

    KiM BU
    KILIÇDAROĞLU?!?
    Buyrun, onlardan bir demet:
    Efendim, “fıkra” bu ya; Pamuk Prenses, Süpermen ve Pinokyo, bir yolculuğa çıkmışlar... Giderlerken, bir şehirde “güzellik kraliçesi” seçimi yapılıyormuş...
    Pamuk Prenses; “Ben bu yarışmaya katılacağım” demiş ve yol arkadaşlarından beklemelerini rica edip, gitmiş ve katılmış yarışmaya...
    Döndüğünde, arkadaşları; “Ne oldu?” diye sorunca, “Şüpheniz mi vardı” demiş Pamuk Prenses; “Elbette birinci seçildim!”
    Sevinçle yollarına devam ederlerken, bir başka şehirde; “Dünyanın en güçlü erkeği” yarışmasının yapıldığını öğrenmişler... Süpermen demiş ki; “Ben bu yarışmaya katılmak istiyorum... Siz, beni burada bekleyin!”
    Döndüğünde; “Ne oldu?” demişler... O da, tıpkı Pamuk Prenses gibi, “Şüpheniz mi vardı” demiş; “Elbette birinciliği ben kazandım!”
    Bir süre sonra; aralarında “kukla”ların da bulunduğu “Yalancılar Kralı Yarışması”nın yapıldığı bir şehre gelmişler.
    Kim “en büyük” ve “en iyi yalan”ı söylerse, ödülü o alacak!..
    Kukla Pinokyo, “Şansımı bir deneyeyim” demiş ve gitmiş, katılmış yarışmaya!..
    Döndüğünde, yüzü al al, mor mormuş!.. Üstelik; iki gözü iki çeşme, hüngür hüngür ağlıyormuş!..
    “Ne oldu?” demiş arkadaşları;
    “Yoksa kazanamadın mı?”
    Cevap vermiş Pinokyo;
    “Kim ulan bu Kemal Kılıçdaroğlu?..
    Nereden çıktı bu adam?..
    Ancak ikinci olabildim!”

    ASANSÖR 4 KiŞiLiK!
    Yine Kılıçdaroğlu ve arkadaşları, Berlin’de bulundukları esnada, görüşmelerini tamamlayıp, kaldıkları “otel”e dönmüşler.
    Elbette “oda”larına çıkacaklar.
    Otel görevlisi, hemen “asansör”ü çağırmış... “Kılıçdaroğlu ve iki arkadaşı” binmişler asansöre...
    Ama, gidecekleri katın düğmesine basıp da yukarı çıkmak yerine, bekliyorlar!..
    Otel görevlisi sormuş:
    “Niye bekliyorsunuz?”
    Cevap vermişler;
    “Asansörde 4 kişilik yazıyor!..
    Dördüncü kişiyi bekliyoruz!”

    FOTOKOPiLERiNi AL!
    Bir de, Kılıçdaroğlu’nun “CHP Genel Başkanlığı”na seçildiği günle ilgili bir fıkra var...
    Kılıçdaroğlu, “genel başkan” seçildikten sonra, doğruca Genel Merkez’e gelmiş... Koltuğuna oturur oturmaz, çağırmış “sekreter” hanımı...
    “Kızım” demiş;
    “Bugünden itibaren CHP’de Deniz Baykal dönemi bitmiştir... Deniz Baykal antetli veya Baykal imzalı ne kadar evrak varsa, hepsini topla, SEKA’ya gönder!”
    Sekreter hanım, “Emredersiniz” deyip, tam dışarıya çıkmak üzereymiş ki, Kılıçdaroğlu seslenmiş;
    “Yalnız, evrakların hepsinden birer fotokopi almayı unutma”
    0 ...
  6. 4.
  7. nihat gençten seneler önce geleni vardır.

    0 ...
  8. 5.
  9. akp li bir bakan bir gün bir beldeye gitmiş ve herkesi selamlıyormuş. sonra yaşlı bir adamı görmüşler ve adama çay varsa gelelim demişler.

    yaşlı amcada ne dese beğenirsiniz?
    çayımız yok gelmeyin demiş. yüksek bir tonla.
    bunun üzerine akp li kişi yaşlı amcaya dönmüş, ona bir bakmış, ve sonra adamlarını yanına çağırıp gereğini yapın demiş.
    0 ...
  10. 6.
  11. (bkz: artı 18)
    Kadının biri 3 erkekle evlenmiş lakin hala bakireymiş.4.kocası ona bu durumun nasıl olduğunu sormuş.kadın başlamış;
    -ilk kocam avukattı işini diliyle hallederdi o yüzden bakireyim.
    Adam sormuş;peki ya ikincisi?
    -o da doktordu önce siker sonra dikerdi.o yüzden bakireyim
    Adam şaşırmış ve son defa sormuş;ya 3.kocandan nasıl kurtuldun.
    Kadın cevap vermiş;
    -3. Kocam ak partiliydi.milleti sikmekten bana sıra gelmiyordu ki!

    Edit:imla
    6 ...
  12. 7.
  13. Adamin biri rüyasında bir ses duymuş
    " Pek yakin bir vakitte, tum insanligin felaketine sebep olacak
    bir is yapacaksin!..."
    Kendini deccal gibi hisseden adamcagiz ne yapsin? Derhal,
    kendini en yakin demiryoluna atıp raylarin uzerinde
    hayatina son verecek ilk treni beklemeye baslar.
    Derkeeeeen, yandaki cayirda top oynayan cocuklardan biri topu

    demiryoluna kacirir. Tam o anda da, yaklasmakta
    olan trenin chufff!... chuffff!...sesleri duyulur. Çocugu
    raylarin ustunde goren adam, kendi makus talihini unutup
    cocuga dogru bir hamle yapar.
    Oglani kaptigi gibi, son anda raylarin disina yuvarlar. Tren

    uzaklasinca, talihsiz adam doner cocuga sorar:
    Ismin nedir yavrum?"

    tayyip erdogan !!!
    1 ...
  14. 8.
  15. “Köyün birine bir hırsız dadanmış, köyün camisine dadanmış hırsız. Cemaat her namaza durup imam “Allahu ekber.” dediğinde hırsız hemen hem caminin içinde hem köyde operasyon yapıyor, eline ne geçirirse çalıp çırpıyor. Bir gün, iki gün derken köylüler bir gün hırsızı yakalar. “Ne yapalım, nasıl bir ceza verelim?” derler ve ihtiyar heyeti bir karar verir uzun tartışmadan sonra. “Bu hırsızı camiye imam yapalım.” derler. Böylece önümüzde olur, namaz kıldırır, hırsızlık yapamaz.” derler. Güzel. Hırsızı imam yaparlar. Köyden ayrılan bir vatandaş da uzun süre sonra köye geri döner ve meraken ilk karşılaştığı köylüye de “Ya şu bizim hırsız ne yapıyor?” der ve bunun üzerine “imam olunca uslandı mı, hırsızlıkları bitti mi? diye de sorar. “Ne gezer!” demiş arkadaşı. “imamlığa devam ediyor ama hırsızlığı da sürdürüyor.” “Nasıl oluyor o?” “Allah’ı var, artık çalmıyor.” der. Allah’ı var, artık çalmıyor. “Hatta günde beş vakit ‘hırsızlık günahtır ey cemaat, aman ha!’ diye vaaz veriyor.” Köylü sorar: “Ee?” “iki tane adam tuttu, onlara çaldırıyor, malı götürüyor.” der.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük