anayasa mahkemesi, yetkisizlik tespiti yapıp iptal edecektir. mahkeme, anayasa değişikliklerinde yalnızca şekil denetimi yapabilir ancak, şekil denetimi yaparken teklif edilebilirlik noktasında, esas denetimi yapabiliyor. bu, başörtüsü mevzuunda da gündeme gelmiştir. ayrıca siyasi güvenirliliği sarsılacağı için bunun teklif edilmesi dahi, hangi parti olursa olsun kendisinin sonu olacaktır.
demokrasiyi savunaların demokrasiyi tehlikeye atacak bir durumu istemeleri gibi çarpık bir eylemin sonucunda gerçekleşecek olan çarpık olaylardır.
demokrasi "çoğunluk ne isterse onu yapacaksınız" demek değildir.
Bu saatten sonra onun adı şeriat olmaz ki efendim, daha fazla demokrasi olur, özgürlük olur, halkın seçimi olur, devletin koruması olur, ama sonuç olarak, olur mu olur.
eğer millet laiklik olmasın derse. laiklik olmaz. bitti.
tabii ki de, baştan tabana bir dayatma şeklinde olamaz. sonuçta ak parti milletin desteği ile hükümeti kurmuş bir parti. mecliste çoğunluk. referandum olur. laiklik mi? değil mi?
millet değil derse konu kapanmıştır.
işin garibi, laiklikten yana oy kullanacaklar daha bu güne kadar ne laikliğin ekmeğini yediler, ne de sütünü içtiler. ne de laiklik sayesinde ceplerine para girdi. kuru bir önyargı ile neyi savunduklarını bilemeden ööyle milletin başına artist kesildiler..
ha pardon.. laiklikten cebine para indirenler, irtica korkusu oluşturmaya çalışan köşe yazarları, darbeci askerler vardı. onları es geçmişim.
ama bu laiklik denen şey yüzünden, taa cumhuriyetin başlarından bu yana, gizlice kuran okuyanlar, dinini öğrenmenin suç olduğu ortamda envai müşkülat içerisnde dinini öğrenmeye çabalayanlar, namaz kılarken tekme ile devrilenler, ezanı türkçe duyma işkencesine katlanmak zorunda olanlar, üniversiteye baş örtüsü ile giremeden en doğal hak olan eğitim hakkından mahrum kalan ve bu yüzden sırtına polis jopu yiyen, başı zorla açtırılmaya çalışılan, ikna odalarında baskı ve zulme maruz kalan kişiler oldu..
şimdi de o kişiler ya büyüdü, ya da torunları bu anlatılagelen hikayeler ile beslendi.
şu sıralar ipler bu neslin torunlarında, bu zulüm görenlerin elinde. haksız değiller.
bu laiklik denen şeyi gözünüzde, bir tür "the dark lord saurons ring" olarak büyütmeyin.
bir kere türk halkının yapısına uygun değil, bir tür ısmarlama şey. şimdi sen tut, başını örten bir insana, "senin kamuda çalışma hakkın yok", de. lan sana ne? sana ne ya?? çalışır çalışmaz, işini yapıyor mu? bitmiştir...
laikliği niye kaldırsın laiklik olmasa allah korusun dinimizi yaşayamayız belki başka bir dinle yönetilir ülke.en iyisi akp laikliğin doğru uygulanmasını sağlasın o daha mantıklı.
fransız jargonunu bu kadar benimsemiş bir statükoculuk merak konusudur.
ee bu fransızın jargonuna sarılırsan millete fransız kalırsın. sandıkta babayı alırsın ondan sonrada "milletin % de bilmem kaçı aptaldır" diye teraneler ile ortaya çıkarsın.
millet nezdinde sizin o çok bildiğini sanan kafa yapınızın zerre değeri olmadığını, dünyanın en katı laik yapısını bu millete dikte etmenin nasıl bir sonuca yol açtığını halen öğrenemediniz.
laiklik giderse ne olur?
lan varken bir bok olduğu yok. son yüzyılın başlarında ortaya atılmış bir akıma bu kadar sarılabilen ve gericiliğin dik alasını ifa eden biri birde tutup milletin ta kendisini gericilik ile isnat eder.
laikliğin bir numaralı gladyatörü chp bile böyle ucuz siyaseti bıraktı siz ne diyorsunuz ağalar? bu ülkenin tamamı laiktir. fanatik şeriat yanlıları var onları tenzih ediyorum. e kardeşim kimse şeriat gelsin demiyor ki. ama ülkedeki laiklik anlayışı; dini sosyal ve kamusal hayatta tamamen soyutlayalım özel hayatlarında yaşayabildiği kadar yaşasın millet dinini. yok byle birşey. bu dikdatörlüktür işte. şeriat yanlılarından daha tehlikelidir böyle düşünenler. ki siz gitmiş 8.5 senedir anayasaya din yanlısı reform yapmayan bir iktidarı nelerle suçluyorsunuz. he türban türban diye havlayabilir bazılarımız. olsun hocam o kadar da. işin ucunda eğitim hakkı var. velhasıl gençlik bıraksın iktidarın açığını kollamayı da biraz daha vasıflı elemanlar yetişsin. ondan sonra işte atanamıyorum diye ağlamakta herkes özgür.