burada en az 5 girdim var ve hepsi eksilendi. siz kendinizi türkiyede sanki başka gezegende yaşıyor saydınız. ben 'lan çok büyük fırtına geliyor, ne yapıyorsunuz' dedikçe 'siktir lan hava günlük güneşlik, hem biz yağmurlukta aldık, hazırlıklıyız' dediniz hep birden.
alttaki entry galiba 12 gün önce yazılmış, daha eskileride vardır.
''şu iyi yönetimin ne olduğunu niye kimse yazmıyor (ağız dolusu küfür edeceğine yazda öğrenelim, ağzın bir boka yarasın).
mesela, insanları cuma namazında camilerde toplamasımı çok iyiydi?
ya da ümreye göndermek mi harika bir fikirdi?
ümreden dönen on binlercesinin elini kolunu sallayarak gezmesi mi?
tamam kolanya ve makarnada iyi hakkını yemeyelim ama corona virüsüyle mücadele sizin bildiğiniz şey değil sayın çomarlar, o 'müthis mücadalesinin' sonuçlarını 10 gün sonra göreceksiniz. ''
herhangi bir parti iktidara gelemediği için kıyaslamaya kapalı olan durumdur. ha cehape gelse nasıl yönetirdi muhtemelen kemalizmin arkasına sığınıp goygoyculuk yapardı.
Bunun bir numarası kritik zamanda akp'ye yanlamayı vatanseverlik diye pazarlayan tengir budun'dur.
Sağlık bakanını göklere çıkardı.
Sonrada bakan iyi reis izin vermiyor saçmalığına geçti.
Normal maaşlı aktrollere sözüm yok. Onların işi bu.
umrecileri yakalayıp yurtlara kapattıkları zaman kısa süreliğine bir çoğumuzda oluşmuş yanılgıdır. sonrasında tabi ak koyun kara koyun belli oldu gene.
vatandaşına "sokağa hiç çıkmayın ben sizi destekleyeceğim" diyemeyen bir hükümet. veya biraz daha serti "sokağa çıkma yasağı ilan ediyorum ama maaşlarınızı, gıdanızı, ihtiyaçlarınızı 2 ay ben vereceğim" diyemeyen bir hükümet. sadece bu krizi değil hiçbir şeyi iyi yönetemiyorlar. "almanya bizi kıskanıyor fransanın hava limanımıza bakarken gözleri yaşarıyor" derlerken bir virüs ortaya çıktı. o kıskanıyor denilen almanya ve fransa vatandaşları için 300 er milyar euro bütçe ayırırken bizimkiler iki ( 2 ) milyar *lira* ayırabiliyor. üstüne sayısal loto sistemi çekiliş yapacaklar 2 milyon aileye bin ( 1000 ) er lira verecekler..
bu işin sadece maddi kısmı. manevi olarak da "kendinizi kişisel karantinaya alın biz büyük milletiz bunu da aşarız allah ın izniyle" lafından başka hiçbir şeyleri yok.
nereye kaçtığı merak edilen trollerdir. 10. günde italya'nın 10 gününden kötü durumdayız. ilk iki gün ağzınıza balı çaldılar bakanı öve öve bitiremediniz.
panik yok. korona klasik bir grip versiyonu. elini ayağını temiz tut, bağışıklığını düşürme kafi. tüm gün tv'lerde radyolarda insanlara sadece korku pompalanıyor. domuz gribi koronanın 10 katı daha tehlikeliyken böyle bir ortama girmedik. 2009'da, bir yıl içinde tüm dünyada 1,4 milyar insan domuz gribi olmuş, 575.000 kişi ölmüş. bu işin altından başka şeyler çıkacak ya dur bakalım.
corona süreci, ya da herhangi bir salgın krizi iki cephede yönetilir ve bu cepheler birbirleri ile her ne kadar ilişkili olsalar bile, görece birbirinden bağımsızdır.
birinci cephe hastalığın fiziki olarak kontrol edilebilmesidir. bilim, teknoloji, karantina, sağlık hizmetleri vs. ile sürdürülen, yani insan aklının ve organize olabilme yeteneğinin biyoloji ile giriştiği mücadelenin yürütülmesi. bunun başarılı olup olmadığı rakamlarla çok kolay anlaşılır: kaç kişi virüsü kaptı, bu kapanların kaç tanesi atlatamadı ve öldü, bu rakamların genel nüfusa ve dünyada aynı kriz ile uğraşan ülkelere göre oranları nedir? bu cephede başarıyı anlamak işte bu kadar basit. bulunduğumuz aşamada bir başarı veya başarısızlıktan bahsetmek için henüz erken, çünkü vakalar başlayalı ancak bir hafta oldu.
ikinci cephe ise hastalığın kendisi değil, bunun toplumda yansıma biçimi ile ilgilidir. bilgi nasıl paylaşıldı, yalan bilgi ile doğru veriler birbirine karışıyor mu, halk hükümeti ne kadar dinledi veya dinlemedi, insanlar kurallara uyuyor ve elbirliği gösteriyor mu, insanlarda panik oranı, güven durumu nedir, vs. Bunların başarılı olup olmadığı normal hayatın ve sinirlerin ne kadar bozulup bozulmadığı ile ölçülür.
ikinci cephedeki başarılar ve başarısızlıklar ise kriz öncesi, kriz başlangıcı, kriz süreci ve kriz sonrası gibi aşamalara göre ayrı ayrı ölçülebilir ve ölçülmelidir de: iyi başlayıp kötü biten maçlar vardır, kötü başlayıp iyi biten maçlar vardır, başladığı gibi devam edip biten maçlar da vardır. şimdiye kadar kriz öncesi dönem yaşandı bitti ve hükümet ortalama bir iş çıkardı denebilir; yani insanları hazırlamamış olması eksi puan gibi duruyorsa da paniğe yol açmamış olması bir artı puan gibi alınabilir. dedik ya, hadisenin teknik veya biyolojik boyutundan bahsetmiyoruz, sosyal boyutundan bahsediyoruz.
şu an bu ikinci cephenin kriz başlangıcı aşamasının içindeyiz, ve genel olarak olumlu bir hava var, bu da doğru. buna başarı denecek ise peki, diyelim ki bir başarı; çünkü panik yok henüz. ama ikinci cephenin iki aşaması daha var: kriz süreci ve kriz sonrası. bunlar nasıl geçecek, bugüne kadar sürdürülen görece paniksiz ve toplumdaki olumlu hava devam edecek mi, buraları önemli. çünkü toplumu gerebilecek esas tedbirler işte bu kalan iki aşamada alınacak. hele o aşamaları ve sonuçlarını bir görelim, ondan sonra değerlendiririz ne kadar başarılı olduğunu...
şu iyi yönetimin ne olduğunu niye kimse yazmıyor (ağız dolusu küfür edeceğine yazda öğrenelim, ağzın bir boka yarasın).
mesela, insanları cuma namazında camilerde toplamasımı çok iyiydi?
ya da ümreye göndermek mi harika bir fikirdi?
ümreden dönen on binlercesinin elini kolunu sallayarak gezmesi mi?
tamam kolanya ve makarnada iyi hakkını yemeyelim ama corona virüsüyle mücadele sizin bildiğiniz şey değil sayın çomarlar, o 'müthis mücadalesinin' sonuçlarını 10 gün sonra göreceksiniz.
ak partili değilim şahsen ama sürecin gayet iyi yönetildiğini düşünüyorum, şu ortamda siyaset yaparak onlardan farkın olmadığını gösteriyorsun. sende kudurma hastalığı var sanırım. senin gibiler ağzı dolusu küfrü hak ediyor ama gerek yok.
ahepe coğğ harika yönetiyorda dızşş güşler durmuyor. sırf hükümetimiz zor durumda kalsın diye dünyaya firüs yaydılar.
mehmet bahçeliden önden yapıp bir eyy corona virüsü sen kimsin bee demesini bekliyoruz halk olarak. (mehmet bahçe lee suriyeye savaşa mı gitmişti galiba ondan yok).
Deniz limanlarındaki mal ve insan trafiği çokluğu yanında tedbirsizliği görünce gelen acı acı gülme. .akp ye ve trollerine göre hayat sadece hava limanlarından ibaret galiba ..