"şu son yıllarda gördüklerimiz, bizde bir şeyi kırdı: insanın güvenini.
o güven ki, insanlığın dilini konuştuk mu bir başkasından insanca karşılık göreceğimize inandırırdı bizi. oysa gözlerimizin önünde yalan söylediler, insanı küçülttüler, öldürdüler, sürdüler, işkencelere soktular. ve bir kez olsun bunu yapanlar, yaptıklarının kötü olduğuna inandırılamadı. çünkü kendilerine güveniyorlardı. çünkü bir ideolojinin adamı (rejimin adamı) başka hiçbir şeye inandırılamaz."
15 yıldır iktidarda olan AKP’nin yönetiminde bırakın Erdoğan’ın verdiği sözünü tutup yasakların ortadan kaldırılmasını, Türkiye 21 Temmuz 2016 tarihinden beri 2 yıla yakın bir süredir olağanüstü hâl rejimi ile yönetiliyor.
Ağzını açanın başına gelmedik kalmıyor.
Türkiye korku imparatorluğuna dönüşmüş durumda.
***
HESAP VERMEDiLER...
2002 öncesi hukuk işliyordu.
Yolsuzluk yapanlardan hesap soruluyordu.
Bakanlar başta olmak üzere, yolsuzluk yapanlar yargılanıyorlardı.
Gerekli cezaları alıyorlardı.
Yolsuzluğu ortadan kaldırma sözünü vererek iktidara gelen AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın (AKP) yönetiminde bırakın yolsuzluğun ortadan kaldırılmasını, yolsuzluk yapanlardan hesap sorulmasını, bakanlar başta olmak üzere yolsuzluk yapanlar korunup kollanıyorlar.
Örneğin 4 bakan siyasi nüfuzlarını kullanarak yolsuzluk yaptılar.
Yaptıkları yolsuzluk belgelendi.
Bu bakanlar görevlerinden istifa etmek zorunda kaldılar.
Fakat bu bakanlardan yaptıkları yolsuzlukların hesabı sorulmadı.
Aksine bakanlar korunup kollandılar.
Yargı önüne çıkmadılar. Hesap vermediler.
***
Özetle AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, halka verdiği sözlerini tutmadı. Halkı aldattı. Dün halkı aldatarak oyunu alıp iktidara gelen Erdoğan, bugünde halkı aldatmaya devam ediyor.
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
korkudan altlarina sican darbeciler icin var olan korku imparatorlugudur.
olmasi gerekendir, cumhuriyetin ilk donemi dahil tek parti doneminde halka karsi olan korkutma cabalari bugun sonuc vermemekte ve bu da darbe meraklisi kemalistleri haliyle cileden cikarmaktadir.
uzun lafin kisasi kendi saltanati yikilan darbecilerin gundemi saptirma cabasindan baska bir sey degildir bu sacma arguman.
27 eylül 2010...
içişleri bakanı beşir atalay kuzey ırak'ta.(kimlerle görüştü bilgi yok)
27 eylül 2010...
ırak'taki abd'li komutanlar görüşmeler içi ankara'ya geliyor.(gazeteler)
27 eylül 2010...
mit müsteşarı hakan fidan kuzey ırak'a gidecek. mit kürtçe ve soranice bilen istihbarat elemanları arıyor.(gazeteler)
26 eylül 2010...
30 eylül'de bildiğim herşeyi açıklayacağım.(hanefi avcı)
ve yine 28 eylül 2010...
hanefi avcı'nın yakalanmasını yargı istedi.(beşir atalay)
en güzeli bu zaten.
pkk'yı meşrulaştırıp vatanseverleri sindirmek. yahut sindirdiğini sanmak.
oluşturulacak özel orduyu da pkk militanlarından oluşturursanız tadından yenmez. adamlar dağdan indiğinde işsiz mi kalsınlar?
değil mi ama?
adaletten korkması gerekenler içindir.
evet bugüne kadar kendileri için var olan sistemin adil, hukuki bir yapıya kavuşturulmasını hazmedemeyenler için korkma zamanı gelmiştir.
evet halkı sürekli öcülerle korkutarak sindirenlerin korkma zamanı gelmiştir.
bir yığın pisliği tek başına temizlemeye çalıştığı için ortaya böyle bir imparatorluk çıkmıştır.
ergenekoncu, cuntacı ve faili meçhulcu katiller için gerçek bir korku imparatorluğudur.
chp nin ve emrindeki cuntacı yapının ifade ettigi durumdur, hakikaten onlar için korku imparatorlugu ama gözüken gerçek hakikaten korkunun ecele faydası yok, *.