http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8511062.asp?m=1
akp nin meclisteki ezici çoğunluğu ve iktidarın nimetlerinden yararlanabilirliği göz önüne alındığında hak verilebilecek deniz baykal aforizması.
eee devletin her kademesini ele geçirdiler, muazzam teşkilatlandılar, piyasada maaşallah ihale bırakmadılar. derin devleti de ele geçirdiler mi istedikleri gibi at oynatırlar memlekette.
yok lan ne türkiyesi patagonyada oluyor bu işler.
hem türkiyede derin devlet mi var allasen...
öğretmen atamalarında eğitim-sen üyelerini değil de eğitim bir sen üyelerinin atanması. 15 yeni üniversite açıp içlerine şeriatçı akademisyenleri doldurması gibi olayların desteklediği ifade.
içerisinde geçen "kendi" kelimesinin yeteri kadar dikkat çekmediği beyanat. yahu adam "kendi derin devletlerini teşkilatlandırıyorlar" diyor. sizce bu aynı anda "bizim derin devletimizi tasfiye ediyorlar" anlamına gelmiyor mu? valla lafı götümden anlıyormuş gibi olmayım ama bence baykal en büyük gaflarından birini yaptı.
9 aralık 2007 pazar günü "2008" bütçesinin görüşmeleri sırasında chp yalova milletvekili muharrem ince'nin hüseyin çelik'e sorduğu sorulara bakarsak kanımca hiçte yanlış olmamış bir söylemdir.
işte o sorular:
şimdi, sayın bakan, bu sefer de müfredat değişikliğinden medet umuyorsunuz ve diyorsunuz ki: "bakın, müfredatları değiştirdik, ileride meyvelerini göreceğiz.sayın bakan, siz, beş günlük bakan değilsiniz, beş yıllık bakansınız! bu beş yılda bir şeyleri görmüş olmamız lazımdı. ne oks'de ne öss'de ne uluslararası sınavlarda, hiçbirinde başarımız bir arpa boyu yol gitmedi. ama, öğretmen açığı ve sorunları konusunda sizinle burada uzun bir tartışma yapacak değilim, dokuz dakikaya sığmaz, ama öğretmen açığı konusunda da toplumu yanıltıyorsunuz. sizin istediğiniz bir kanalda, sizin istediğiniz bir saatte, öğretmen açığı konusunda, size belgelerle bunu ispatlayamazsam milletvekilliğinden istifa ederim. hodri meydan diyorum, bir televizyon kanalına benimle birlikte katılın diyorum. ispatlayamazsam, ben, milletvekilliğinden istifa ederim, siz de bakanlıktan istifa edeceksiniz. anketlere bırakacağız -gelen mesajlara- bakalım, hangimiz haklı çıkacak?". Bu konuda da yüce Meclisin önünde size bunları söylüyorum.
Şimdi değerli arkadaşlarım, bir de hukuksuzluk boyutu var, bir de yolsuzluk boyutu var. Bakanlığınızın kendi Teşkilat Kanunu'na uymuyorsunuz. 7 müsteşar yardımcısı varken 8 müsteşar yardımcısıyla çalışıyorsunuz. Şu anda bir tane müsteşar yardımcısı -burada oturan- asaleten burada değil, biliyor musunuz? iki yüz on beş gündür Millî Eğitim Bakanlığına müsteşar atanamıyor. Müsteşar da vekil, müsteşar yardımcıları da vekil, bir tane asil yok.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakan, hukuksuz uygulamalarıyla bürokratlara müthiş tazminatlar ödüyor. Örneğin, üst düzeyde kendi getirdiği 13 bürokratı yeniden kendisi aldı. O kadar çok tazminat ödedi ki "Bakın, Erzurum Millî Eğitim Müdürüne, yanılmıyorsam, 19 milyar civarı tazminat ödedi. 9 milyarını peşin" Bitti para. Daha devamı gelecek.
Biz Bakanla aynı maaşı alıyoruz. Herhalde, benden 200 milyon lira fazla alıyordur. Bakanın milletvekilinin maaşı aynı. Ben bu kadar tazminat ödeseydim, iflas ederdim, geçinemezdim. Sayın Bakan, diyorum ki, acaba, sizin Bakanlığınız döneminde Sarar bayiliği alan, Volkswagen bayiliği alan, ÇAYKUR bayiliği alan, özel hastane kuran akrabalarınız mı yardım ediyor size? Yoksa, bunlar maaşla ödenmez. Kim ödüyor bu tazminatları, merak ediyorum.
Yine, değerli arkadaşlarım, bürokratları haksız yere görevden alıyorsunuz. Mahkemeye gidiyor, geri dönüyor. Giderken yolluk, gelirken yolluk. Sadece Bakan tazminat ödemekle kalmıyor, devlet de bu şekilde zarara uğratılıyor.
Bakın, değerli arkadaşlarım, çok ilginç bir örnek: Ticaret Turizm Genel Müdürünü, Sayın Bakan kendisi göreve getirdi, görevden aldı. Mahkeme kararıyla geri dönünce, odasını işgal etti. Resmî yazı yazdı -hepsi elimde, belgeler elimde- "Bu odada oturamazsın, bu odada şu oturacak." diye. Araştırdım, kendi getirdiği bürokratı bir insan niye görevden alır diye. Olay ne biliyor musunuz? Van'ın merkezinde bir okulu satmak istiyorlar şehir merkezinde kaldı diye. Vali de "Satılabilir." diyor. Ama, Ticaret Turizm Genel Müdürü olan arkadaşımız -ondan Allah razı olsun, devletin malını koruduğu için- "Satamazsın burayı." diyor, karşı çıkıyor. Vay, sen misin "Satamazsın" Görevden alıyorlar.
Değerli arkadaşlarım, seçim öncesinde 14.470 yönetici atadınız. Danıştay, hem yönetmeliği hem atamaları iptal etti. Bu sefer, 2/10/2007 tarihinde Sayın Bakan bir genelge yayınladı ve gerekli tedbirlerin alınmasını istedi. Gerekli tedbirlerin alınmasından kasıt nedir? O, çok basit, valiler görevlendirme yaptı bu sefer. Yani, valiler suç işledi suç. Ama, bazı devletin valileri var ki, onlar bu suçu işlemediler. O valilere de buradan sesleniyorum, bu milletin kürsüsünden: "Siz AKP'nin valisi değilsiniz, siz devletin valisisiniz" diyorum ve bu suçu işlemeyen valilerimin de hepsine saygılarımı sunuyorum bu kürsüden.
Değerli arkadaşlarım, yine, ben, Sayın Bakana birkaç soru sormak istiyorum: Bürokratlarınızı göreve getirirken, kendilerinden istifa veya emeklilik dilekçesi alıyor musunuz? Bakın, bilerek konuşuyorum, göreve getirirken önce istifa dilekçesi alıyor. Peki, böyle bir usul bizim yönetim sistemimizde olmadığına göre istifa dilekçesini peşin almanızın nedeni, acaba hukuka uygun olmayan işleri ona yaptırmak için mi alıyorsunuz?
Bir ilin millî eğitim müdürü raporluyken kendisiyle ilgili emeklilik işlemi yaptınız mı?
Öner Güney'i görevden alırken tahrifat yaptığınız dilekçe var mı?
Bekir Turgut'u görevden alırken üzerinde tarih değiştirdiğiniz dilekçe var mı?
Danışmanlarınızdan, son bir yıl içerisinde Çayyolu'nda 400 milyar liraya daire, 95 milyar liraya Passat otomobil alan danışman var mı? Merak ediyorum bunları. Ben biliyorum kim olduğunu, siz merak etmiyor musunuz bu danışmanın kim olduğunu? Bu parayı nereden kazanmış, bunu araştırmayacak mısınız Sayın Bakan?
Geçtiğimiz hafta ortaöğretim kurumlarına gönderilen yakıt parası hangi illere gönderilmiştir?
Başkent Öğretmenevi döner sermayesini neden kaldırdınız?
MEGEP bilgisayar ve projeksiyon kirası olarak 1,5 trilyon ödediğiniz doğru mudur? 1,5 trilyon liraya kaç tane bilgisayar alınabilir?
Ben bu soruların cevaplarını istiyorum. Ayrıca, sizinle birlikte göreve gelen 13 bürokratınızla yollarınız neden ayrıldı? Sizin kanunsuz emirlerinize karşı çıkmaları bunda etkili olmuş mudur? Herkesin içinde "ağabey" dediğiniz Şaban Şimşek, hangi ihalelere karşı çıktı? Kendi göreve getirdiğiniz müsteşar yardımcılarıyla neden davalık oldunuz? Sorularım devam edecek.
Sayın Bakanla istediği bir kanalda, istediği bir saatte, istediği yerde öğretmen açığını tartışmak istiyorum.