mümkündür.fakat siyasi partilerin mevcut durumları buna elverişli değildir. kendi içinde çelişen muhalefet kan kaybetmemek için birlik olmaya çalışıyor, başarılı olmak için izlenmesi gereken yöntem bunun tam tersidir.
muhalefeti paramparça etmek...
evet ne kadar büyük bir birlik sağlanırsa sağlansın akp seçmeninden oy alamadıkça iktidar değişmeyecek.
bu yüzden izlenecek yol şudur; chp ve mhp içindeki ulusal kanat kendini tasviye edip partiden ayrılacak,işçi partisinin desteği, ordu mensupları,küskünler ve sağa sapma eğilimindeki sosyalistlerden oluşacak ulusalcı bir parti kurulacak.hatta adına da ulusal parti diyelim.
yeni kurulan partiden beklenen ayrıldığı grupların üstüne giderek onları kendi safına geçirmek olacak.fakat burda iktidar için gereken şey tüm ezberleri bozup ayrıldıkları parti lehine çalışmalarıdır.
açıklamak gerekirse madem biz ülke olarak her zaman merkezde olanı seçmişiz akp şu an her kesimden oy alabilen bir merkez partisi, o halde ulusalcılar da merkez kavramını köklü bir şekilde değiştirecek.seçmen, medya, sermaye, kurumlar arasında bir kutuplaşma yaratılacak. saflar derinleştikçe çember öyle bir genişleyecek ki akp merkezdeki konumunu kaybedecek ve safın bir tarafında olacaktır.işte can alıcı nokta burası. yeni chp ve yeni mhp kendini bir anda merkezin tam ortasında bulacak. özellikle ulusalcıların da ayrılmasıyla merkez sağ seçmenini kazanmak için rahat bir politika ve söylem gelştirebilecek. saflaşmanın bir süre sonra yıpratacağı seçmen yenilenmiş, ulusalcıların uzaklaştığı bu partilere doğru bir kayma yaşayacaktır.
süreç ulusal parti adını verdiğimiz ittifak,akp ve merkezde kalan partilerin yüzde 30 oy dağılımı gibi bir eşitliğiyle son bulduğunda akp'nin birinci parti olarak çıkması bile bir anlam ifade etmez. baraj altında olduğu ve seçmeni parçalayacağı için bdp ile koalisyon kuramayacak olması hükümeti kurma görevinin ikinci gelen partiye verilmesine olanak sağlar.
bundan sonrası muamma tabi. ben sadece iktidarın farklı bir metodla düşürülebileceğini öne sürdüm. sonraki süreçte ulusal parti dağılıp herkes yuvasına mı döner (bence her chpli bir gün chpye geri dönmek ister) yoksa yeni ittifaklar mı kurulur orası meçhul. ama iktidarın el değiştirmesi sonuç olarak imkansız değildir.
mümkündür.fakat siyasi partilerin mevcut durumları buna elverişli değildir. kendi içinde çelişen muhalefet kan kaybetmemek için birlik olmaya çalışıyor, başarılı olmak için izlenmesi gereken yöntem bunun tam tersidir.
muhalefeti paramparça etmek...
evet ne kadar büyük bir birlik sağlanırsa sağlansın akp seçmeninden oy alamadıkça iktidar değişmeyecek.
bu yüzden izlenecek yol şudur; chp ve mhp içindeki ulusal kanat kendini tasviye edip partiden ayrılacak,işçi partisinin desteği, ordu mensupları,küskünler ve sağa sapma eğilimindeki sosyalistlerden oluşacak ulusalcı bir parti kurulacak.hatta adına da ulusal parti diyelim.
yeni kurulan partiden beklenen ayrıldığı grupların üstüne giderek onları kendi safına geçirmek olacak.fakat burda iktidar için gereken şey tüm ezberleri bozup ayrıldıkları parti lehine çalışmalarıdır.
açıklamak gerekirse madem biz ülke olarak her zaman merkezde olanı seçmişiz akp şu an her kesimden oy alabilen bir merkez partisi, o halde ulusalcılar da merkez kavramını köklü bir şekilde değiştirecek.seçmen, medya, sermaye, kurumlar arasında bir kutuplaşma yaratılacak. saflar derinleştikçe çember öyle bir genişleyecek ki akp merkezdeki konumunu kaybedecek ve safın bir tarafında olacaktır.işte can alıcı nokta burası. yeni chp ve yeni mhp kendini bir anda merkezin tam ortasında bulacak. özellikle ulusalcıların da ayrılmasıyla merkez sağ seçmenini kazanmak için rahat bir politika ve söylem gelştirebilecek. saflaşmanın bir süre sonra yıpratacağı seçmen yenilenmiş, ulusalcıların uzaklaştığı bu partilere doğru bir kayma yaşayacaktır.
süreç ulusal parti adını verdiğimiz ittifak,akp ve merkezde kalan partilerin yüzde 30 oy dağılımı gibi bir eşitliğiyle son bulduğunda akp'nin birinci parti olarak çıkması bile bir anlam ifade etmez. baraj altında olduğu ve seçmeni parçalayacağı için bdp ile koalisyon kuramayacak olması hükümeti kurma görevinin ikinci gelen partiye verilmesine olanak sağlar.
bundan sonrası muamma tabi. ben sadece iktidarın farklı bir metodla düşürülebileceğini öne sürdüm. sonraki süreçte ulusal parti dağılıp herkes yuvasına mı döner (bence her chpli bir gün chpye geri dönmek ister) yoksa yeni ittifaklar mı kurulur orası meçhul. ama iktidarın el değiştirmesi sonuç olarak imkansız değildir.
bitmesine bitecektir elbet. hatta son günleridir denilebilir. ama ne var ki; akp iktidarından sonra, bu ülkenin yargı sistemi en az 10 yıl bu akp'lileri yargılamaktan başka bir işe bakamıyacaklar, ona yanıyorum...
gayet mumkundur. Onemli olan nasil olacagidir. Demokratik-hukuksal yontemler ile bu gerceklesiyorsa demokratik cumhuriyet yapisina uygundur, fakat bu militarist mudehale ile gerceklesiyorsa hicbir yasal yonu yoktur. Bu ulkeyi 20 yil daha geriye goturur, 80lerin 90larin o kahverengi turkiyesine surukler. Markalasmaya dogru gittigimiz su donemde adeta bir kabus gibi coker. O yuzden demokrasi iyidir arkadaslar.
