yoksa osmanlı'nın "hasta adam" olarak kabul edildiği dönemi mi?
bir karşılaştıralım mı?
osmanlı yükselme döneminde avrupa'yı siyasi olarak hakimiyeti altına almış bir devlettir.
avrupa'da osmanlı padişahından habersiz herhangi bir siyasi karar alınamaz, osmanlı'ya karşı söylemde hiçbir kral tahtta oturamazdı.
bakıyoruz akepe'ye şimdi,
osmanlı'nın dış politikadaki bu başarıları ile kıyaslıyoruz, ab bizi almıyor, kapıda süründürüyor biz hala miting meydanlarında ab bayrağı sallıyoruz(biz dediysem akepelileri kastettim)
sözde ermeni soykırımı tasarıları patır patır avrupa parlamentolarından geçiyor,
fransa seni aşağılıyor, almanya keza öyle...abd'yi hiç saymıyorum bile...
demek ki benzetilen osmanlı'nın yükselme dönemi değil...
geçelim çöküş dönemine.
osmanlı'nın çöküş evresinde memleketin bütün değerleri yabancılara peşkeş çekilmiş, tarım ve hayvancılık bitirilmiş, milli sanayi hak getire. dış borç almış yürümüş, yabancı devletlerin küstah elçileri hasta adam'a istediklerini dayatmakta son derece pervasız...osmanlı ekonomisi galatalı bankerlerin elinde...
allah allah...
ne kadar da benziyor değil mi?
bankalarımız yabancıların, memlekette satacak sanayi kuruluşu kalmadı, madenlerimiz, limanlarımız yabancıların elinde, dış borç almış yürümüş, çiftçi, esnaf, zannatkar perişan...
evet akepe dönemi bana da osmanlı'yı hatırlattı.
ama muhteşem osmanlı'yı değil, "hasta adam" osmanlı'yı...
akp dünyaya osmanlıyı hatırlasa ne olur hatırlamasa ne olur. 1500 lerde viyana kapılarına dayanmış, 1918 de de mondrosu imzalayıp kendi kendini fesh etmiş bir devlet.