ben zaten akp'ye oy vermedim ki diyecek,
ne şerefsiz hükümetti diyecek,
hangi gerizekalılar destekledi bunları acaba diyecek
her zamanki gibi kıvırma şov devam edecek.
akpartiye oy verenlere hakaretamiz bir tabirle akp yalakaları diye sıfatlandıran dengesiz görüşün sahibi bireylerden bir tanesinin kişisel tespit sıçırtması.
peki şu otokrasi dostu bünyenin ortaya sıçtığı 6 kelimelik başlıktan ansiklopedi dolduracak kadar sonuç çıkartalım mı? hemen...
1) en azından akpartinin iktidar olduğu, halkın çoğunluğu tarafından desteklendiği, bu desteğin artarak devam ettiği, çoğunluk tarafından takdir edildiği gerçeğine karşın, ana muhalefet partisi en büyük başarısızlıklarından dahi kendisine başarı payı çıkarmaya gayret etmekte. mağlubiyetin suçunu ise başkalarına atmakta. (ülkücüler hayır verdi ondan referandumda hayır çıktı) (hayır oylarının yüksek çıkması cehapenin başarısıdır. oy oranını arttırmıştır.)
2) başkaları gibi, takım tutar gibi kendini bilmeye başladıktan sonra bir partiye gönül verip ölene kadar bu partiye mi oy veriyor akpartiye oy verenler? hayır. akpartinin iktidardan düşmesi demek, bir önceki seçimde kendisine oy verenlerin hatalı politikalarını görmesi üzerine cezalandırması ve başka partiye oy vermesi demek oluyor. zaten demokrasinin anlamı da budur. "ey akparti. sen bir önceki seçimde seçim meydanlarında ülke için bunları yapacağım diye vaatte bulundun. aradan geçen dönemde vaatlerinin şu kadarını yaptın. ama geri kalanını yapmadın. ben senin bu tutumunu beğenmedim ve oyumu bu seçimde bu partiye veriyorum."
3) akparti sizin partileriniz gibi antidemokratik seçimlerle halka rağmen, halka karşı durarak, halkn isteklerini ve menfaatlerini hiçe sayarak iktidara gelen bir parti dğeil. tepeden inmedi. akparti seçmeni onu iktidar yaptı. iktidardan düşmesi demek seçmeninin onu beğenmemesi ve cezalandırması demek olduğuna göre "ne yapacak?" gibi gerzekçe bir soru sormanın alemi de yoktur.
4) önceki maddelerde açıklandığı üzere akpartiyi seçen halk ülke menfaatlerini düşünerek, (körlemesine ve takım tutarcasına değil) oyunu bu partiye verdiğine ve demokratik hakkını kullandığına göre bu kesime "yalaka" tabirinin kullanılması anlam kargaşasından başka bir şey değildir. bu tabir kullanılsa kullanılsa, doğru da söylese, yanlış da söylese, hata da yapsa, gaf rekorları da kırsa seçmeni tarafından akıl dışı bir şekilde her zaman haklı göstermeye çalışılan kişilerin liderlik ettiği partilere körlemesine savunan kişiler için kullanılır. (hani oy verenlerin hepsini hariç tutayım. vardır belki bir bildikleri. kendi görüşlerine göre ülke için en iyisi odur. hatalarını kabul edip yine de bu en iyisi diyordur. en azından savunmak için bin dereden su getirirken kıçını yırtmıyordur)
5) öyle bir ideoloji düşünün ki kendisine demokrat desin, ama demokrasinin tek tanımı olan çoğunluğun kararlarını beğenmesin. çoğunluğun seçimine aptalların seçimi desin. yobazların, cahillerin seçimi desin. fakir edebiyatı yapsın 1 kömüre oy sattılar desin. ki aynı ideoloji kendisine atatürkçü desin. cumhuriyetçi desin. ve fasulye gibi nimetten saysın kendisini ki cumhuriyetin teminatı desin. ama cumhuriyetin halkın kendi yöneticilerini seçmesi olduğu tanımını bir kenara bıraksın. atatürkün bütün fikirlerini iğfal edip atatürkçülük desin. ki atatürk ün 6 ilkesinden 1 ini kendisine seçsin gerisini çöpe atsın. kendisine laikliği seçtikten sonra cumhuriyetin (yukarıda bahsedildiği üzre) temeline dinamiti yerleştirsin cumhuriyetçiliği öldürsün. türklüğün bütün değerlerini ayaklar altına alsın. icabında hepimiz ermeniyiz desin milliyetçiliği öldürsün. halkın ne dediğini umursamasın, kendi düşüncesine muhalefet eden kişi profesör dahi olsa okumuş cahil desin, çobanla benim oyum bir mi edebiyatı yapsın, halka cahil, aptal, yobaz desin halkçılığı öldürsün. "devleti ben yönetmiyorsam; iktidar kim olurs aolsun muktedir kuvvet ben olmuyorsam, ordu göreve gelsin devletin içine etsin" diyebilecek kadar devlet düşmanı olup, devlet kurumunu tehlikeye düşürsün. 1939 model düşünce anlayııyla bütün yeniliklere kapalı olup inkılapçılığı öldürsün. atatürkçülüğün sadece laikliğini alıp, onu da kendine göre yorumlayarak din karşıtı bir politika gütsün. ve sonra kendisine attaürkçüyüm desin. hadi beeee.
6) sona sakladım bunu. şimdi ben akpartiye oy verdim diye sen bana yalaka dersen ben de sana filanca partiye oy verdim diye ana avrat söversem olur mmu bu? olmaz. (kişisel cevap değildir. polemik yaratma amacı güdülmemektedir. sadece böylesi çarpık bir zihniyete kendi yanlışını anlayabilmesi için bir pencere açmak adına yazılmıştır. kişiler değil düşünce şekilleri eleştirilmiştir bu son maddede)
vesselam neresinden tutsan elinde ufalanıyor. hiç bir mantıksal bütünlük yok. e insanda kullanacak beyin yoksa, varsa dahi o beyni kullanmıyorsa, kullanıyorsa dahi o beyni dışarıya ve yeniliklere, karşısındaki insanın ne düşündüğünü, niye böyle davrandığını anlamakiçin empati yapmak üzere kullanmıyorsa son derece normal olan manzaralar. biz alıştık. kızdırmak için yapılıyorsa kızdırmıyor bile artık. gülüyoruz. ağzımız yoruldu gülmekten, yanaklara kramp girdi. kıçımızla gülmeye başladık artık. ve kara kara düşünüyoruz gülmekten kıçımız da yorulduğunda ne yapak, ne edek, neremizle gülek diye.
edit: eksileyen muhterem zat. açıklayıver nerede hata yapmışım?
üzücü bir durum ve hayati bir boşluğun içine düşecektir bu kişiler. şimdi mevzuya direkt yalakacı bunlar olarak girersek pek bir taraflı yaklaşım olur akabinde taraf olmayan bertaraf olur açıklamasını kendine yakın tutanlardır bunlar belki ama yinede pek yakışmaz sözlüğe falan ayıp olur, fezada yüzen yıldızlara!
türkiye de demokrasi anlayışı tanımlanamaz, açıklanabilemez ve yorumlanabilemez derin çelişkilere açıktır ve bu boşlukların kapatılması için de yapılacak hareketleri düşünmez kimse, günlük yaşarız, günlük devam ederiz, günlük tutarız. herşeyimiz günlüktür.
türkiye sol da gelse, sağ da gelse o partianin eksenine girer ve akabinde o partinin bakış açısı, bakamayış açısı ya da herhangi bir açısına ait olma çabası içerisinde bocalarken uzayda kaybolan bir su tanesi gibi kendini o gezegenden bu gezegene boşça bir tankın içinde acıklı ama mutlu bir şekilde savrulurken bulur surlara!
hep bir bakamayış açısı hakim olduğu için sıkıntılar vuku bulur akabinde ama can sıkmaya gerek yoktur aslında, çünkü biz hep böyle yaşarız, böyle devam eder hayat hatta utanmadan arlanmadan akabinde hiç sıkmadan canımızı; yani sıkılmaya bile gerek duymadan ölürüz belki bir yerlerde cehennem sıcağı bir kış günü!
bizde birinin işe girme macerası tamamen yüzmek güzeldir felsefesine bağlıdır, kimse sudan çıkınca üşüyeceğini düşünmez! bu yüzden iktidar parti tutulur! işe alınır belki evladım düşünceleri içerisinde karşılanır yeni bu düşünceleri değiştirmeyecek sabitleyecek gıcır düşünceler ve pek iyi soğan !
iktidar parti iyidir, insanı işe aldırır, sırtını paklatır. çeşitli mevzu ve meselelerde de destekler aslında. çoğu insanda farkında olmadan iktidar yalakasına dönüşür. bu türkiye de bürokrasi ve akabinde demokrasi kavramların beyinlere tamamen yedirilememesiyle ilgilidir.
memlekette çok güçlü iktidarlar gelmiştir ama birşey unutulmaktadır ki hiç bir iktidar sonsuza kadar iktidar olarak kalamaz. akp dahi! bunun için bu geçici haz ve sefa, acı ve sefalete dönebilir. hadi çocuğunuz torununuz rahat etti peki torununuzun çocuğunun, kızının ikinci küçük evladının kardeşinin teyzesinin sevgilisi; almazlar adamı işe. ekmek mussaf çarpsın almazlar eniştem!
işte çalışırken bişey oldu ve iktidar değişti, işten atarlar kimseyi hani mazallah! tutunamazsın, adın bloke edilir ve sen yalaka olarak kalırsın! ama gerçekten seviyorsan yalaka değil cesur bir adamsın!
onun için türkiyede demokrasi tam oturmamıştır; yalakalık yapmak doğaldır. sistem böyle işler çarklar arasında ıssız bir labirente girmiş bir gündüz yarasasının haykırışını soluyarak dolaşırken, karanlığın içinde ki arı vızıldamasının ürkütmesiyle belgrad ormanlarında ki ağaç kavukalarının altına dökülmüş yaprakları taşıyan karıncaların yuvasının içinde ki gözeneklerin birinin tam dibinde özel olarak hazırlanmış hücre köşelerinin içerisinde kendini ekmeksiz susuz, aç ve yetim bulursun.
onun için içinden geleni yapmak en iyisidir. iktidarlar geçer gider, insanlar kalır. sistemi s*keyim size bişey olmasın! bir durum varsa sistemdendir; akp iktidardan düşünce yalakaları dağılır aynen diğer iktidarların kaybolduğu yolda biraz kalırsın, yokta varsa bilirsin azdır yoksa hala bilirsin!
iktidar olan yeni partiye yalakalık yapmaya, kaldıkları yerden devam edeceklerdir. akepe yalakaları bunu meslek haline getirdiler çünkü, zorlanmazlar. ha x partisi ha y partisi. yalakalık insanın karakterinde olur zira, sonradan eklenen bir vasıf değildir.
konuşmak için erken açılmış bir konu zira ak parti hükümeti önümüzdeki en az 10 sene boyunca değişmeyecek büyük umutlar büyük beklentiler büyük hayal kırıklıkları yaratabilir.
halkın çoğunluğu hiçbir zaman azınlık haline gelmeyeceğine göre iktidar her zaman akp veya adının değiştiği bir partiye ait olur. halkı iktidardan düşürmek için darbe yapacak bir ordu da kalmadı, ona fırsat verecek yargı da...
bazılarının anlayamadığı şey şu; partiler halkı alıp bir yerlere götürmez. bunu yapmaya çalışan kaybeder. partiler halkın isteklerini temsil ederse kazanır. bu istekleri en geniş kapsamına alabilen de iktidar olur.
eskisi gibi vatandaşı bin parçaya kutuplaştırıp da hepsini azınlık haline getirerek ortalıktaki kaos ile iktidara gelme dönemi yok artık.
insanları sadece inançları, siyasi düşünceleri, çıkarları nedeniyle oy veriyor zanneden gaflet içinde insanlar var. türkiye'de %60 bir çoğunluk var ki siyasi partilere sahiplenmiyor. söylemlerine, yapacaklarına, yaptıklarına bakıp işine gelirse seçiyor.
yani biz akp yalakası değiliz, akp halk yalakası bir parti.
olması gereken de o. bana hükmedecek kral seçmeyeceğim bana hizmet edecek dediğimi, düşündüğümü yapacak söyleyecek adam seçeceğim. bir konu ortaya çıkıyor. ben burda yazıyor ertesi gün akp benim dediklerimi diyorsa ben akp'yi temsil etmem, akp beni temsil eder.
boşluğa düşecekler. insanların hata yaptığı anları boşlukta olduğu anlarıdır.
tarikat kurup mahvedecem onları. arapça kursuna yazılacam. para ve cinsel ihtiyaçlarımı karşılayacak koyun mevcut ülkemizde. kısacası ticarete atılacam o gün.
her dönem olduğu gibi yalayacak iktidarlar bulurlar yalana yalana, salya akıtarak. ve yalanları ile yönlendirirler gelecek iktidarları da. geleceği de kaybedecez yani: dün vardılar, bugün de varlar, yarın da var olacaklar...
