şimdi akp ekonomide çok iyi falan diyenler var o yüzden en güçlü olduğunuzu sandığınız noktaya iyi bakmanızı istiyorum,
ben; çin ile avrupa arasında tüccar olmuş, çinden alıp türkiye de ambalajına made in turkey yazıp avrupaya kakalamak suretiyle yeni sanayi meselelerinden geri kalmış, kaldırılmış bir türkiye istemiyorum.
bugün türk ekonomisi avrupa birliğinden çin mallarına giriş izni verildiği anda biter. bak öyle şaka maka değil; o ihracat oranlarımızın %90 kadarını çinden alıp sattıklarımız oluşturuyor. kendi ürettiklerimiz değil.
eskiden türkiye de üretiyorduk; şimdi çinde ürettirip satıyoruz. bu yetiyor diye yeni sanayi hamlesi yapmıyoruz. denizlide koskoca 20 tane tekstil fabrikası kapandı. özdilek bile ürünlerinin belirli kısmını çinden getiriyor.
avrupa bilmiyor mu bizim bunu yaptıığımızı? ama biz bunu yaptıkça "üretmiyoruz", "sanayiye yatırım yapmıyoruz". onların isteğide bu zaten.
avrupa; kriterlere göre senin fındığından domatesinden tut kayısından hayvancılığına kadar her tarafını bırkalamadı mı? bak çiftçiye; bak hayvancıya. bu gün "şehirlere göç" %70 oranında artmış durumda.
dünya üzerinde bir memleketin en temel -gerçek- varlığı "tarım"dır. ve biz onu bitirdik. bu sene ankarada domates 15 lirayı gördü.
biz; günü kurtarıyoruz.
izlenen yol; "liberal ekonomi". en dandik ekonomi kitabını aç; 1929 da liberal ekonominin nasıl çöküp amerikayı büyük buhrana sürüklediğini görürsün.
devlet sürekli özelleşiyor; ama borcu yükseliyor. türkiye cumhuriyeti devleti şu an elindeki varlıkların 4-5 katı borçlanmış durumda. başbakana sorduğunda vay efendim ihracatımız yüksek diyor. dediğim gibi; düğmeye bassalar, çin malına geçiş izni çıksa 1 yılda batırırlar türkiyeyi. ne üretim var ne kamu varlığı var. açlıktan insanlar ölür. devlet batar.
devleti küçültme politikasını ancak 3ncü dünya ülkeleri uygular. almanyaya bak; japonyaya bak, "büyük" olanlara bak. asla böyle bir şey olmaz.
almanya bugün zorda olan özel bankaları kamulaştırırken; biz zarar ediyor diye varlık özelleştiriyoruz. bir kamu kuruluşu zarar ediyorsa bu "yönetim" zaafındandır.
çünkü bizim memlekette "yönetim" zaafı var. içtede var, dıştada var .
şu an mevcut duruma bakıp "oha lan ekonomi süper" diyenlerin kaç tane kredi kartı olduğunu, bankaya ne kadar borcu olup "rahat" yaşadığını merak ediyorum. ay sonu gelmeyecek mi arkadaşım? eninde sonunda ödemeyecek misin sen o parayı?
an itibarıyla, 2001 tarihine göre, türkiye'nin toplam iç ve dış borcu, 300 milyar dolar artmış. (dikkat edin, artmış) üstelik bir sürü özelleştirmeden sonra. akp'nin, en çok güvendiği ekonomik durum, berbat.
akp hükümetinin ekonomi istatistiklerini bu ülkede yayınlasak , batırdığını doğrulasak milletin gözünün içine soksak bile
sevgisiz tay yeapın yapacağı bir tek açıklamanın hadis olarak geçmesinden dolayı , bu adam her zaman akpyi yükseltmektedir.
gözlem gücü sadece akşam yedide haber izlemek olan bir ülkede yapılan tek yönlü haberler yüzünden kimse anlamadı ve anlamayacaktır.
bu gerçekte ancak benzinin litresine anca 100 tl verince anlaşılır oda zorla.
enflosyan düştü demek düzelmesi demek değildir. enflasyon yüzde kaçtır ona bakmak gerekir.
akp ye oy veren vatandaşın durum düşünmesi gereken gerçektir, bu vatandaş akp hayranıdır ancak aldığı maaş yetmemekte, çalıştığı işyerlerinin yüzde sekseni insanları asgari ücretle çalıştırmakta ve kredi karları ile geçinerek borç içinde yaşamaktadır sonrada hükümet ekonomiyi düzeltti demektedir.
aklı basında olan her vatandasın artık dusunup ona gore hareket etmesını gerektıren baslıktır,yabancıyı sernayeye ıyıce sıkı sıkıya baglanmıs bır ekonomı dort zayıf kolon uzrıne kurulan gokdelenler gıbıdır,herhangı bır kolonun çıtırdaması bıle tum gokdelenı mahveder..ısın ılgınci ise kolonların dahı bızım kontrolumuzde olmamasıdı,sadece gokdelenı yapmıs ve gunu kurtarmısızdır.. Cok tehlıkelı bır durumur ve 2011 ıcerısınde artık dur denmelıdır..
"eğer ekonominin batmış hali buysa, aynı küresel krizden etkilenmiş komşumuz yunanistan niçin parasızlıktan uçaklarını satıyor?" diye sorası geliyor insanın. kemal derviş zamanlarındaki imf'ye bağımlı bir ülke mi olunmak isteniyor? nedir amaç?
