2003- akp lideri tayyip erdoğanın adli sicilini temizleyen yasa kabul edildi.
2003- seka balıkesir işletmesi satıldı.
2003- taksan takım tezgahları sanayi satıldı.
2003- tzdk(türkiye zirai donanım kurumu) sakarya traktör işletmesi satıldı.
2003- petkim standart kimya şirketi satıldı.
2003- tekel çankarı kaya tuzlası satıldı.
2003- seka aksu işletmesi satıldı.
2003- sümerbank nazilli basma fabrikası satıldı.
2003- ormanların satışını ön gören yasa kabul edildi.
2003- kuşadası limanı satıldı.
2003- seka kastamonu i̇şletmesi satıldı.
2003- gerkonsan gerede çelik konsitrüksiyon ve teçhizat fabrikaları satıldı.
2003- trabzon dikili limanı satıldı.
2003- seka taşucu tersane alanı satıldı.
2003- seka çaycuma işletmesi satıldı.
2003- tcdd izmir limanı satıldı.
2004- seka karacasu işletmesi satıldı.
2004- ebk manisa et ve tavuk kombinası satıldı.
2004- eti bakır işletmesi satıldı.
2004- sümer holding bakırköy i̇şletmesi satıldı.
2004- thydeki kamu hisselerinin %23ü satıldı.
2004- kütahya şeker fabrikası satıldı.
2004- eti gümüş satıldı.
2004- seka ardanuç işletmesi satıldı.
2004- sümerbank diyarbakır işletmesi satıldı.
2004- çayeli bakır işletmesi satıldı.
2004- tügsaşa ait gemlik gübre sanayi satıldı.
2004- tekel alköllü içkiler sanayi satıldı.(2 yıl ödemesiz 292 milyon dolara alan şirket 2 yıl sonra 920 milyon dolara amerikalılara sattı.devlet yaklaşık 600 milyon dolar zarar ettirildi).
2004- tekel içki bölümünün satışının ardından 9 fabrika kapatıldı.
2004- esgaz satıldı.
2004- eti krom satıldı.
2004- tümesan türk motor sanayi satıldı.
2004- igsaş (istanbul gübre sanayi) satıldı.
2005- sümerbank manisa pamuklu mencusat satıldı.
2005- sekaya ait üretim yapan 120 tesisin yıkımı tamamlandı.
2005- şeker kurumu ve idari bilimleri bakanlar kurulu kararıyla kaldırıldı.
2005- sümerbank beykoz deri ve kundura satıldı.
2005- seka izmit işletmeleri satıldı.
2005- eti seydişehir alüminyum satıldı.
2005- tügsaşa ait tekirdağ depoları satıldı.
2005- türk telekom ( 2 yıllık karına) yabancılara satıldı.
2005- adapazarı şeker fabrikası satıldı.
2006- tüpraş satıldı.
2006- thydeki kamu hisselerinin %28 daha satıldı.
2006-erdemir satıldı.
2006-büyük ankara oteli satıldı.
2006-tekel kaldırım, yavşan ve kayacık tuzlaları satıldı.
2007-tcdd derince limanı satıldı.
2007-deveci maden sahası i̇şletme hakkı satıldı.
2007-araç muayene istasyonu 1. ve 2. bölgeleri satıldı.
2007-tcdd mersin limanı satıldı.
2007-petkim satıldı.
2008-tcdd bandırma ve samsun limanları satıldı.
2008-ankara doğalgaz üretime ait 9 santral satıldı.
2008-tekel sigara sanayi i̇şletmeleri satıldı.
2008-tekelin adana, malatya, tokat, bitlis ve samsun sigara fabrikaları geniş arsalarıyla birlikte yabancılara satıldı.
2008-türkiye genelinde 60 yaprak tütün işletme tesisi kapatıldı.
2008-tekelin sigara bölümün satışının ardından istanbul, adana, bitlis, malatya, ve tokat sigara fabrikaları kapatıldı.
2009-başkent elektrik dağıtım satıldı.
2009-meram elektrik dağıtım satıldı.
2009-kastamonu, kırşehir, turhal, yozgat, çorum ve çarşamba şeker fabrikaları satıldı.(bu fabrikalarda sadece 2 yıllık karına yabancılara satılmıştır.
2009- iller bankasının tasfiyesi için yasa hazırlandı
2009- güneydoğu sınırındaki arazilerin yabancılara satılması için yasa çıkartılmış olup, bu toprakların yabancılara devri için hazırlık.
bu akşam haberlerde gördüğüm kadarıyla bm'nin mavi marmara baskınına ilişkin yayınladığı 105 sayfalık raporda israil yanlısı bir tutum içinde olmasıyla akp hükümeti'nin israil'le ilişkisinde iki ülke arasındaki en kötü sürece girmesine neden olmuş ve israil büyükelçisine çarşamba gününe kadar ülkeyi terketmesi söylenmiştir. gerek israil'in gerekse bm raporunun özür dilemeyi gerektirecek bir durum söz konusu olmadığı konusundaki ısrarcı tutumları iki ülke arasında gerginliği artıran son damla olmuştur. dış işleri bakanının konu ile ilgili açıklamasındaki "israil için artık bedel ödemenin zamanı gelmiştir" sözleri, sadece ülke gündemini değil tüm dünya gündeminde de son dakika gelişmesi olarak haberlere konu olmuştur. her ne kadar akp hükümeti yanlısı olmasam da uzun süredir akıbetini merak ettiğim mavi marmara bakını ile ilgili gelişmeler adına hükümetin bu sert ama doğru bulduğum tutumunu takdirle karşılıyorum. umarım israil bundan sonraki süreçte barışçıl bir diplomasi izleyerek, özürünü diler tazminatı neyse öder ve olaylar önüne geçilmez boyutlara ulaşmadan çözülür. yoksa gerçekten geri dönüşü olmayan ve her iki ülkeye zarar verebilecek gelişmeler yaşanmasından endişe duyuyorum.
önce genelleme yapalım...
Doğru yaptığı işler muhakkak ki vardır ve övülmelidir. Yanlış yaptığı işler ise en başta akp'liler tarafından yerilmelidir ki samimiyetleri ortaya çıksın.
gel gelelim bugüne lüks taşıtlara, elektronik cihazlara, sigara ve alkole yine zam geldi son günlerde internete giremediğim için durumu bir tekel bayinde öğrendim alkole gelen zamlar belli olmuş sigara ise yolda anlayacağınız artık efkarlanmak keyif yapmak daha pahalı bu bana osmanlı döneminde sadece gayrimüslimlerden alınan vergileri hatırlattı isimleri de yanlış hatırlamıyorsam haraç ve cizye...
eyy akp hükümeti ne biz sigara içmekle, alkol tüketmekle varsa paramız lüks otomobile binmekle gayrimüslim oluruz ne de sen bizden bu vergileri almakla osmanlı...
türkiyede öyle bi insan portresi yaratmıştırki abd yüzyıllardır uğraşması halinde başaramadığını başarmıştır.
zira bu portre cehaletten öte partizandır.
akp ne dese he diyecek kadar maldır.
zammı bile savunacak kadar şuursuzdur.
akp din yok dese büyük ihtimal bunun peşinden gidecek kadar kendilerinden geçmişlerdir.
işte akp böyle bi hükümettir. tarihteki en büyük başarısı sorgulamayan, önüne konulanı yiyen, partizan, kendini yolduran bi zihniyet yaratmıştır.
gerçek muhalifleri bir bir tasfiye eder. denge açısından da pornocu, şaklaban cemaat liderlerini içeri attırır. "şike" diye bir kavramı abartarak ortaya sunar vs vs...
gerçek bir terör örgütü üyesiyseniz rahatsınızdır, tahliye edilirsiniz. çember sakallı gırtlak avcısıysanız sertbestsiniz. sınır kapısından şenlikle içeri girersiniz. kafanız rahattır.
gerçek bir suçlu çatısıdır akp hükümeti.
pis, karanlık işlerin üzerinin en güzel örtüldüğü yerdir akp hükümeti.
milletin en kaliteli kayganlaştırıcılarla karşılaşmasını sağlar akp hükümeti. hissettirmezler, acıtmazlar.
hisseder gibi mi oluyorsunuz, "gündem" belirlerler.
30 yıllık başarılı bir teşkilatlanmanın ürünüdür akp hükümeti. hırslarını, ezilmişliklerini dışa vurmak konusunda çok iyilerdir.
türkiye cumhuriyeti nin başına gelen en kötü hükümettir. Ülkeyi özelleştirme ayağına emperyalist devletlere satmıştır. Koca bir millet nasıl ayakta uyutulur sorusuna cevap niteliğindedir.
2008 ile 2010 yılları arasında ülkenin ordusunu emanet ettiği insanı, emekli olduktan 1.5 sene sonra 'silahlı terör örgütü' üyesi olup darbeye teşebbüs ettiği için hapse atan hükümet!
buna bir mantıklı açıklama istiyorum. ilker başbuğu emekli olduktan hemen sonra neden yakalanmadı öyleyse? silahlı terör örgütü yönettiyse suçludur ve cezasını çekmelidir. neden emekli olduğu günün akşamı 'beyefendi buyrun, siz terör örgütü yönetmişsiniz, dolayısıyla suçlusunuz, hadi gidyoruz' denmedi?
kendi devletini küçük duruma düşüyorsun akp hükümeti. ilker başbuğ genelkurmay başkanı iken terör örgütü yönetmedi ama emekli olunca böyle bir şey ortaya çıktı, yok ya! ne hakkınız var suçsuz insanları suçlayıp, şartsız şurtsuz hapse sokup, sağlıklarını bozup adamların hasta olmasına sebep olmaya!
şöyle düşünüyorum; bir insan suçluysa ve hapse girdiyse sağlığı birdenbire bozulmaz, bozulmamaası lazım. eğer insan onurluysa işlediği suçun arkasında durur. ama üstüne işlemediği bir suç atılıp 4 duvar arasına sokulursa o zaman morali bozulur. daha da açayım, anlaşılır olsun: ben diyelim ki düşmanı olduğum birinin evine girip hırsızlık yaptım, değerli eşyalarını çaldım sonra yakalandım. neden düşmanı olduğum şu noktada önemsiz olsun. yargılandım ve 5 sene hapis kararı çıktı. 5 sene yattım, hiçbirşey olmadı bana, çünkü ben o işi yaptım, hırsızlık yaptım. gücenmem. 5 sene geçti, çıktım. grip bile olmadım, çünkü işlediğim suçu biliyordum!
aksine de bir örnek verelim: bana dediler ki, sen para çalmışsın hapse gireceksin. çalmadığım bir para yüzünden neden hapse giriyorum? soktular beni hapse, bir sene yatırdılar. ağlarım ben ağlarım. bir yandan da kin güderim! moralimi bozarlar, sinir katsayım artar, benden korkmaya başlarlar. çıkınca, beni buraya haksız yere sokan varlıklara zarar veririm düşüncesiyle beni çıkarmazlar 'tahliye talebi reddedildi' neden reddettin? -delil topluyoruz. he! delil topladığından değil. haksız yere içeri soktuğun adam sana zarar vermesin diye! şahsen ben onurlu dürüst bir innsansam, beni haksız yere içeri sokan adamı, dışarı çıktığım zaman benzetirim. acıların en büyüğünü yaşatırım. işte bu sebeplerden ötürü insan hasta olur, çok normal.
bir iki güne kalmaz, ilker başbuğ hastaneye kaldırıldı haberi alırız. çok çok normal. yıllarca bu ülkenin savunmasına hizmet etmiş bir insana teşekkür borcu olan bir devlet, onu hapse atıyor. bunun sonucunda moral bozulması ve bağışıklık sisteminin çökmesiyle birlikte hastalığın gelmesi normaldir. kimse şaşırmasın. 'ya ilker başbuğ zaten hastaymış, şekeri varmış, tuzu varmış, o yüzden hastalanmış demesim kimse' sabahtan akşama kadar izlediğiniz saçmasapan beyin uyuşturucu programları izleyip, var olan fikirlerinizi kaybediyorsunuz. cahillere zaten akıl vermem de, bari eğitimliler düşünsün biraz. şu hükümetin yaptıkları mantıklı mı?
kürt açılımı dedi, sonunda ne oldu? belediye başkanı 'hassiktir' çekti, hükümet kayıtsız kaldı. neden hiçbirşey yapamadı? adamların kaçak elektrik bedelini batıdakiler ödüyor, buna çözüm olarak kk bedelini faturalardan ismen kaldırmayı buluyor. 35 vatandaş sınırda ölüyor, 2 gün sonra istanbul'da otobüse önce benzin dökülüyor sonra molotof kokteyli atılıyor. sonuç. koca bir hiç, zarar sadece. bu yaz kilisteydim. adamlar suriyeye tırla gidip deposunu ucuz mazotla dolduruyor gelip türkiye'ye karlı biçimde satıyor. ama buna da çözüm yok. 5 liralık sigara 1.5'tan satılıyor, önemli değil! ülkede kaçakçılık son hız devam ediyor, kayıt dışı yapılan işler ne durumda bilmiyoruz. varsa yoksa duble yol. onu da ben mi yapacaktım! televizyona çıkar beyni uyuşuk vatandaşı, alkışlat. dert yanana ananı da al git de.
ben şu saatten sonra, dürüst bir insan olarak sadece şunu istiyorum. şu meşhur büyük istanbul depremi cuma günüe denk gelsin de, cumhuriyet olan bu ülkede hak hukuk tanımayıp kendi üstünlüğünü ilan edenler, 'allah'ın işi' diyebilsin. allah'ın adını ağzına utanmadan alabilsin. nasıl olsa deprem olacak ve bir çok insan ölecek. ama başkan hala minibüs kaldırmayı düşünüyor. bir binayı yıkıp yeniden yapmak kaç ay alır?
uyuşuk beyinlerinizden öpüyorum, bak müge anlı başlar birazdan, hadi ekran başına!
her hükümet gibi başarılı ve başarısız bir çok icraat yapan hükümettir. seveni toz kondurmaz, sevmeyenine ağzıyla kuş tutsa yaranamaz.
ülkeye yaptıkları en iyi ve en kötü hizmetin aynı olması derin düşüncelere daldırır insanı.
ülkeyi çift kutupla hale getirmek. henüz tam manası ile başarılamadı fakat az kaldığı da bir gerçek olarak önümüzde durmakta.
yıllarca koalisyonlardan çekmiş bir millet olarak tek partili hükümetlere ihtiyacımız vardı. akp bu ihtiyacı bir süredir karşılıyor.
istikrarlı bir ülke olabilmek için öncelikle elli küsür partilerden üç hadi bilemedin dört partili bir siyasi ortam olması gerekir. akp hükümetinin getirmiş olduğu kutuplaşmalar sayesinde şuan için bunu yakalamış görünüyoruz.
fakat bu kutuplaşma ülkeye aynı zamanda zarar da veriyor. her konuda kutuplaşan, birbirine tahammül edemeyen bir millet olduk.
en fazla ihtiyaç duyulan icraatı, çok kötü bir şekilde başaran bir hükümet var ortada.
