makroekonomik açıdan doğrudur. gerçekçi olmak gerekirse mikroekonomideki durumumuz zaten 8-10 yılda düzelebilecek bir durum değildir. nüfusun yoğun olması ve henüz istenilen ekonomik büyüklüğe ulaşamamış olmamızdan kaynaklanır. yeterli ekonomik büyüklüğe ulaşmadan mikroekonomiyi düzeltmek deveye hendek atlatmaktır ya da geçicidir yunanistan gibi batılır. bu nedenle tansu çiller'in zamanında söylediği "herkese iki anahtar" sözü gibi cümlelere inanmamak gerekir.
Hükümette bulunulan sürenin yüzde doksanı krizde geçti. Kriz sırasında bütün kamu malları elden çıkartıldı, yok fiyatına yahudiye, amerikalıya satıldı, sıcak para piyasada döndü "buna rağmen açlık sınırının altında yaşayan aile sayısı arttı"! Peki bu paralar nerede diye sormazlar mı adama? Soranlar şimdi içeride!.. Harika ekonomi yönetimi! Böyle bir ülkeye en yakışacak ekonomi yönetimi budur işte!
en önemli artısı olarak kabul edilen durum enflasyon sayısında ki düşüştür. peki enflasyon sayısında ki düşüş ne zaman işe yarar. eğer işçilerin emeklilerin memurların maaşları enflason oranlarının çok üzerinde bir artış gösterirse alım gücü yükselir ve refah seviyesinde artış olur. ancak enflasyon oranının düşmesi demek alacağımız malın veya hizmetin fiyatının düşmesi demek değildir, sadece artışın düşmesi demektir. yani halen artmaktadır! bu durumda dediğim gibi eğer maaşlar daha fazla oranda yükselirse alım gücü yükselir ancak. diğer bir nokta ise önemli tüketim mallarında ki yükseliştir. bir buzdolabında %1'lik bir artış mı önemlidir yoksa doğalgazda ki %50'lik artış mı önemlidir. bir insan yaşamı boyunca kaç tane buzdolabı alabilir? ancak bir insan doğalgazı her zaman kullanmak zorundadır. ve ne yazık ki enflasyon rakamları hesaplanırken bir malı kullanım katsayısı hesaplanmamaktadır. bu da yanılgıya sebep olmaktadır. ihracat sayısında ki büyük artışa karşın ithalat sayısında ki daha büyük artış ihracatta ki artışın önemini yok etmektedir. ve bütün bunların yanında işsizlikte ekonominin en büyük yarası. bundan da kurtuluş olmayacak gibi. e bu vaziyette ekonominin iyi yönetildiğini düşünmek ancak ve ancak kendi şahsına münhasır olmaktan ileri gidemez.
o halde ben neden işten çıkarıldım ve hala işsizim ?
patronum beni ve arkadaşlarımı neden işten çıkarmak zorunda kaldı ?
neden babamın 25 yıldır tıkır tıkır işleyen işyeri borçlarını ödeyemediği için hacizle karşı karşıya ?
neden köyümüzdeki çiftçiler bir yılda emekle yaptıkları üretimi ancak ölü fiyatına satabiliyorlar ?
...gibi soruları beraberinde getiren sözlük tarihine geçecek gariplikteki başlıktır.
türkiye dünyanın en pahalı 1- enerji 2-araç- 3- vergi 4-sosyal güvenlik 5-gıda olayına malesef mecbur edilmiştir.
millet yüksek vergi ödemekten elinde gelir kalmamakta mal ve hizmet taleb edememektedir. buda güya enflasyanonu baskılamaktaddır.
yalan sahte istatiklerle enflasyon azmış gibi gösterilip memurun işçinin çalışanın maaşına çok az zam verilmektedir.
tüketim artışı olmadığı için piyasa canlananmamakta işşizlik aşşağıya çekilememekteddir.
ayrıca vatanın bütün ciddi fabrika tesisi ve şirketleri yabancıların eline geçmiştir. buda her sene milyar milyar dolar temmettünün yurt dışına akmasına neden olacaktır.
yakın gelecekte daha kötü bir şekilde hissedilecektir.
samimi olmak gerekirse akp hükümeti'nin eleştirilecek alanları olmasına rağmen ekonomiyi iyi yönettiğine dair düşüncedir.
yüzde 14 civarında olan işzilik rakamları eleştirilebilir. ancak çaba gösteriyor gibi görünmekteler.
gelir dağılımındaki bozukluklar eleştirilebilir. bunun içinde önlem açıklıyorlar ama henüz ciddi bir düzelme yok. kaldı ki gelir dağılımın bozukluğunun suçlusu sadece onlar değil.
borçlanma konusunda iyi bir durumdalar. hem faizi düşürdüler hem de diğer ülkelere oranla iyi durumdayız.
enflasyon oranı tek haneli düzeyde.
ekonomik büyüme de 2002-2010 yılları arasında sadece 2009'da yüzde 4,7 küçülme gösretildi.
bütçe açığı ilk 4 ayda 20 milyar tl nin altında. diğer ülkelere oranla iyi durumda.
cari açık sadece 2008 yılında korkuttu ancak şimdi iyi durumda. kaldı ki cari açık da yapısal bir problem. sadece onların oluşturduğu bir sıkıntı değil.
ihracatta 120 milyar dolara ulaşarak başarılı bir performans göstermişlerdir.
ithalatta ; 160-170 milyar dolar civarındaki ithalat rakamı eleştirilebilir.