her fırsatta milliyetçiliğe, ulusalcılığa saldıran, ab yalakalığından ve liberal globalist entellerden beslenen, görünüşte demokrasi savaşçısı ama içte ortaçağ karanlığını yaşayan akp'nin, bu ülkenin onurlu, atatürkçü, bağımsızlıkçı, kemalist insanlarına uyguladığı baskı rejimidir. ordumuzun altını oymak için yaptıkları üçkağıtçılıklardan mı bahsedelim, yaşar paşanın önünü kesmek için yaptıklarından mı, cumhurbaşkanının, muhalefet liderinin bir açığını bulup bu insanları halkın karşısına atmak için gösterdikleri çabalardan mı, yoksa elde kalmış bir avuç onurlu, ulusalcı vatansever medya mensubuna karşı giriştikleri sistemli savaştan mı?
yahu ne demek kardeşim senin politikalarına karşı çıkan, yaptığın işlerin yanlışlığını bilgi ve belgeleri ile ortaya döken, halkı bilinçlendirmeye çalışan bir avuç insanın şahsi banka hesaplarına girmek, aklınca onlara bel altından vurmaya çalışmak. bu ülkede şeriatçıların, fethullahçıların, pkk yandaşlarının kaç tane yayın organı var, ab yalakalığı yapan, teslimiyetçi atatürk ve rejim düşmanı aklını ve ruhunu batıya satmış fahişe karakterli kaç tane yayın organı var? onlarca belki de yüzlerce değil mi? neden onlarla uğraşmıyorsun? neden icazeti türk halkından değil batıdan almayı tercih ediyorsun? çünkü seni iktidar yapan ve gücünü sürekli kılan unsur ab, abd mandacılığı ve karşı devrimci liberal, şeriatçı, ikinci cumhuriyetçi unsurlardır. fakat ne yaparsanız yapın, arkanızda kim olursa olsun bu ülkeden atatürk ü ve onun zihniyetinin temsilcisi olan bizleri silemeyeceksiniz. bu baskı rejimi bu faşist uygulamalar türk halkını asla sindiremeyecek...
bizleri aydınlatmak için hayatını ortaya koyan bütün değerli medya mensuplarımıza, türk aydınlarına akp'nin sözde özgürlükçü yüzünün sadece türkiye'nin aleyhine olan konularda ortaya çıktığını ispatladıkları için teşekkür ederim. türk toplumunu ve özellikle türk gençlerini bu zorbalığa dur deyip gerçek demokrasiyi, gerçek medeniyeti ve atatürkçülüğü bu ülkede yeniden sağlam temellere oturtma yolunda harekete geçmeye davet ediyorum.
''NAZiLER onu götürmeye geldiklerinde, kilisedeki papaz o ünlü sözünü söylemişti:
"Önce Yahudileri götürdüler, sesimi çıkarmadım,
arkasından aydınları götürdüler, sesimi çıkarmadım
sonra muhalefeti götürdüler, sesimi çıkarmadım
peşinden Çingeneleri götürdüler, sesimi çıkarmadım,
peş peşe demokratları, sosyalistleri, liberalleri götürdüler.... sesimi çıkarmadım,
En sonunda beni götürmeye geldiklerinde ses çıkartacak kimse kalmamıştı...''
ülkede git gide ortaya cıkan durumdur.Hitler almanyası dönemininde yasanan olayların aynısının günümüzde ortaya cıkmasının sonucunda insanda bırakan izlenim.
akp'nin ideolojik ve sınıfsal açıdan bir faşist parti panoraması çizdiği gerçeğine yapılan vurgudur.
sırf milliyetçi diye mhp'ye faşist demek kolay. sıkıysa akp'ye de. ama kazın ayağı öyle değil tabii. bir defa tüm faşist partilerin ortak özelliği olan orta sınıfın alt tabakalarından özellikle de mesleksiz şehirli kesimden oy alan akp'nin iktidar olabilmesinin tek nedeni söz konusu kitlenin 12 eylül sonrası iç göçle patlama yapmasıdır. başka bir şey değil. zaten bir siyasal partinin kurulduğunun birinci yılında iktidar olabilmesi için olağanüstü bir difüzyon gereklidir siyasal sistemde.
bu da faşist partilerin ikinci ana özelliği olan demokratik değil güç kullanarak iktidara gelme olgusuyla örtüşür. bu tabii akp'nin kendisinin değil başkalarının sağladığı bir durumdur. yani akp iktidar gerdeğine el marifetiyle girmiştir ki bu durumda benim akp'nin tam olarak faşist değil çakma faşist bir parti olduğu tezime götürür bizi.
"utanmadan başbakanı, cumhurbaşkanını mahkemeye veriyorlar" sözleri ile kesinlikle kanaat getirdigim söylem.
ulan genelkurmay başkanı yargılanıyor senin özelligin nedir de yargılanmayacaksın.bir de hukukun üstünlüğünden bahsediliyor. hadi oradan sende!
Polis amirine tokat atan BDPli milletvekiline yemeyen, ama Hopa'da tayyip'i protesto amaçlı horon tepen bir emekli öğretmene canıyla bedel olan faşizmdir.
Habur'dan geçen PKKlıları ayaküstü yargılayıp evlerine yollayan, ama yıllar boyunca emekli, muvazzaf subayları, vatansever, milliyetçi yazarları yargılayıp karara varamayan, üstüne üstük örneğin yeniçağ gazetesinden yeni yazarlar içeri alan faşizmdir.
PKKlılar Taksimde oraya buraya molotof atarken onlara müdahale etmeyen, 120 tekel işçisi işinden atılınca ve protesto edince polisiyle öldürürcesine dövendir.
BDPLi zerzevat Panzerin üzerine çıkınca gıkını çıkarmayan, ama genç bir kız çıkınca kolunu, kalça kemiğini kırıp bir de yolun ortasında bırakan faşizmdir.
Legal bir öğrenci etkinliğinin karşısında PKKlılar olunca PKKlıları okuldan çıkarmak yerine legal kulup etkinliğini sonlandırıp yasalara uyan öğrencileri cezalandıran Faşizmdir.
